İrandan uranyumu zenginleştirme adımı

  • 1/14/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Tahran, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Şubat ayı ortasında Polonya’da İran hakkında çeşitli düzeylerde gerçekleştirilmesi planlanan Ortadoğu Zirvesi hamlesine karşılık veriyor. İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, nükleer anlaşmaya yönelik yeni bir meydan okuma ile uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştireceklerini açıkladı. Tahran, başta İran olmak üzere Ortadoğuya odaklanan ABD’nin gözetiminde gerçekleştirilecek küresel bir zirveye ev sahipliği yapacak olan Polonya’yı resmi olarak protesto etti ve bundan geri dönmedikleri takdirde kendilerine karşılık verme tehdidinde bulundu. İran Atom Enerjisi Teşkilatı (AEOI) Başkanı Ali Ekber Salihi dün yaptığı açıklamada, İran’ın Tahran’daki 50 yıllık araştırma reaktörü için yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum için çalışmalara başlandığını açıkladı. Salihi’nin bu açıklaması,  İran devriminin 40. yıldönümünde, İranın nükleer anlaşmadan çekilme planıyla ilgili son günlerde dolaşan raporları destekliyor. İran hükümeti daha önce yaptığı açıklamada, devrimin yıldönümü münasebetiyle sürpriz bir şekilde nükleer anlaşmadan çekileceklerine ve uranyum zenginleştirme sürecine gireceklerine dair raporları reddetmiş ve ayrıca Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in görevinden istifa edeceğine dair gelen haberlerin doğru olmadığını söylemişti. AEOI başkanı Ali Ekber Salihi, İran Radyo ve Televizyon Ajansına yaptığı açıklamada, yabancı tasarımları kopyalamak yerine kendi yerli tasarımlarını yapacaklarına değinerek, “Ülkede modern nükleer yakıtın (yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum) tasarımı için ilk çalışmalar başlatıldı. Sözü geçen yakıt önceki yakıtlardan çok farklıdır” ifadelerini kullandı. Bu seviyedeki bir uranyum zenginleştirmesi, İran’ın 2015’te dünya güçleriyle imzaladığı nükleer anlaşmadan çekilmesi anlamına geliyor. Yarın, nükleer anlaşmanın yürürlüğe girmesinin 3’üncü yıl dönümü. Güvenlik Konseyinin 2231 sayılı kararına göre, İranın yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirmesinden vazgeçmesi gerekiyor. Aksi halde bu durum, İranın taahhütlerinin aksi istikametinde bir yola girdiği anlamına gelecek. İran hükümeti, ABD’nin 1967’de tıbbi amaçlar için verdiği reaktörü kullandığını ve nükleer anlaşmanın İran’ın reaktörü işletmesi için Rusya’dan yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş yakıt elde etmesine izin verdiğini söylüyor. Ancak anlaşma 15 yıllık bir süre boyunca İran’ın uranyumu 3.67den fazla zenginleştirmesini engelliyor. BM müfettişleri ise şu ana kadar İran’ın anlaşma şartlarına uymaya devam ettiğini söylüyor. İran nükleer reaktörlerinin geliştirilmesinde ilerleme kaydedildiğine işaret eden Salihi, Tahran nükleer reaktöründeki yüzde 20 oranındaki yakıtın, reaktörün verimliliğini arttırdığını ve öncekilerden farklı olduğunu söyledi. Associated Press haber ajansı tarafından yapılan açıklamada, Ali Ekber Salihi’nin devlet televizyonuna yaptığı açıklamaların dünyaya “İranın yavaşça nükleer programına yeninden başlayacağını söylemeyi amaçladığı” belirtildi. İran bunu yapmayı tercih ettiği takdirde, Natanzdaki ana zenginleştirme reaktöründe kapsamlı bir zenginleştirme faaliyetine başlayabilecek. İran Atom Enerjisi Teşkilatı daha önce, nükleer anlaşmaya ilişkin kazanımlarına dair umutlarını canlandıracak bir çözüme ulaşılmadığı takdirde yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirme faaliyetine başlayacaklarını ima etmişti. Ayrıca İran Haziran ayında,  Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına (UAEA) 2015 yılında dünya güçleri ile belirlenen anlaşma çerçevesinde uranyumu zenginleştirme kapasitesini artıracağını bildirmişti. Anlaşmaya göre İran, 10 yıl içinde faaliyete geçirmemesi durumunda santrifüj parçaları üretebiliyor. İran rejimi lideri Ali Hamaney ise haziran ayında yaptığı açıklamada, İran Atom Enerjisi Kurumuna 190 bin santrifüj üretilmesi hazırlıklarına başlanması talimatını vermişti. İran televizyonu, Salihi ile yaptığı röportaj sırasında Tahranın 190 bin santrifüjü zenginleştirmeyi planladığı üç kuşak IR-2, IR-4 ve IR-6’ın görüntüleri gösterdi. Salihi açıklamasının devamında, nükleer anlaşmadan çekilmek zorunda kaldıkları takdirde daha yüksek bir konuma yükseleceklerini dile getirdi. Geçtiğimiz günlerde Tahran ile Washington arasında yaşanan bir gerilime tanık olunmuştu. ABD tarafından yapılan açıklamada, Tahranın 2231 sayılı kararı görmezden gelerek 3 uzay aracı fırlatmayı planladığı kaydedilmiş ve uzaya fırlatılacak füzelerin balistik füzelerde kullanılanlara benzer bir teknolojiyi içerdiği ve söz konusu icraatlar arasında ABDye ulaşabilecek 10 bin kilometre menzilinde olan kıtalararası balistik füzelerin de bulunduğu belirtilmişti. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani birkaç hafta içerisinde yaptığı açıklamalar ile bunu teyit etmişti. Fransa, birkaç gün önce yaptığı açıklamada İrana nükleer silah taşıyabilecek balistik füzelerle bağlantılı tüm faaliyetlerini acilen durdurması çağrısında bulundu ve Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararını ihlal etmemesi yönünde uyarıdı. Salihi’nin açıklamaları, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Şubat ayı ortasında Polonya’da İran hakkında ABD’nin gözetiminde küresel bir zirve gerçekleştirileceğini açıklaması ile eş zamanlı olarak geldi. İran haber ajanslarının Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nden aktardığına göre İran, gelecek ay ABD tarafından düzenlenecek olan İran karşıtı uluslararası konferansa ev sahipliği yapacak olan Polonya’nın maslahatgüzarını çağırarak uyardı. İran Dışişleri Bakanlığı, Polonya tarafından durumu telafi etmeye yönelik herhangi bir adım atılmadığı takdirde, İran’ın gerekli adımları atmak zorunda kalacağını belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo cuma günü yaptığı açıklamada, 3-14 Şubat tarihlerinde Varşova’da gerçekleştirilecek zirvenin Ortadoğu’daki istikrar ve güvenliğe odaklanacağını dile getirerek, bu zirvenin İranın bölgeyi istikrarsızlaştırıcı etkilerinin önüne geçmek için önemli olduğunu belirtti. Reuters’in İran İslam Cumhuriyeti Haber Ajansından (IRNA) aktardığına göre, İran Dışişleri Bakanlığı, Polonya’nın Tahran’daki maslahatgüzarını çağırarak Polonya’nın söz konusu konferansa ev sahipliği yapmasını İran’a karşı düşmanca bir hareket olarak değerlendirdiklerini ve Tahran’ın karşılık verebileceğini bildirdi. Ajans’ın bildirdiğine göre, Polonya maslahatgüzarı konferansla ilgili açıklamalarda bulunarak toplantının İran karşıtı niteliği olmadığını söyledi. ABD Başkanı Donald Trumpın Mayıs ayında İran’ın 2015’te altı büyük güçle imzaladığı bir nükleer anlaşmadan çekilmesi ve petrol sektörü de dahil olmak üzere İran’a yaptırım uygulama kararını açıklamasının ardından Tahran’la Washington arasındaki ilişkiler sert bir şekilde gerildi. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Polonya’yı toplantıya ev sahipliği yapmayı kabul ettiği için eleştirdi ve Twitter hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşımda, İran’ın 2. Dünya Savaşında Polonyalıları kurtardığını ancak bu ülkenin şimdi İran karşıtı umutsuz bir sirke ev sahipliği yaptığını dile getirerek, "Polonya, alnına sürülen bu utanç lekesini temizleyemez" dedi. Zarif ayrıca 2. Dünya Savaşı sırasında İranın 100 binden fazla Polonyalı mülteciye ev sahipliği yaptığını gösteren resimler yayınladı. İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri ise yaptığı açıklamada, zirvenin gerçekleştirilmesinin nedeninin, ABDnin İrana yönelik yaptırımlarının başarısızlığı olduğunu belirtti. İran Devrim Muhafızlarına bağlı Fars haber ajansının aktardığına göre, ABD’nin yaptırımlarla Tahran’a diz çöktüremediği için böyle bir konferansa ihtiyaç duyduğunu dile getiren Cihangiri “Amerikalılar baskıların ekonomimizi yıkacağını düşündü. Petrol ihracatımızı sıfıra indirmek istediler ama başarısız oldular. Şimdi Avrupa’da bir İran karşıtı konferans düzenlemeye karar verdiler” dedi. Öte yandan İran Sinema Kurumu Başkanı Hüseyin İntizami, Polonya’nın zirveye ev sahipliği yapma planından dönmemesi durumunda gelecek ay düzenlenmesi planlanan Polonya filmlerinin gösterileceği etkinliğin iptal edildiğini duyurdu. Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “İranlılar birçok ülkeye ev sahipliği yaptı ve etnik grupları memnuniyetle karşıladı” diyen İntizami, İsfahan, Şiraz, Meşhed ve Tahrandaki Polonya Film Haftası etkinliğinin Varşova yönetimi uygun bir şekilde davranıncaya kadar askıya alındığını ifade etti.

مشاركة :