İrandan Avrupa ülkelerine yeni uyarı: Perşembe günü üçüncü adımı atacağız

  • 9/2/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif dün yaptığı açıklamada, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda Tahranın Perşembe günü üçüncü adımı uygulamaya koyacağı konusunda Avrupa ülkelerini uyardı. İran Meclisi Haber Ajansına (ICANA) konuşan Zarif, “İranın Avrupalılarla görüşmeleri devam ediyor. Eğer Avrupalılar Perşembe gününe kadar gerekli adımları atmazlar ise, 7 Mayısta belirttiğimiz gibi, 3üncü aşamanın içeriğini bir mektupla ileteceğiz” dedi. Öte yandan 3üncü adımın ne olacağına ve içeriğine dair açıklama yapmayan Zarif, Avrupalıların sözlerini yerine getirmeleri durumunda Tahran yönetiminin de nükleer anlaşma çerçevesindeki taahhütlerini yerine getireceğini dile getirdi. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi’nin Pariste yaptığı müzakerelere dikkat çeken Zarif, “Taahhütlerini nasıl yerine getirmek istediklerini görmek için Avrupalılarla konuşmamız gerekiyor. Avrupalıların taahhütlerini yerine getirilme şekli, bugün Tahran ve Paris arasındaki müzakerelerin konusudur” ifadelerini kullandı. Rusya ve Çini dâhil etmeden Fransa, İngiltere ve Almanyaya mesaj göndermeye çalışan Zarif,  “Hiçbir zaman Rusya ve Çini Avrupalılarla yan yana koymayız. Çünkü Avrupa, İranla olan ticari ilişkilerini kesti” dedi. Zarif, nükleer anlaşmadaki gelişmeleri görüşmek için mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüşmek üzere Moskovaya seyahat edecek.Tartışma yaratacak “klima altında oturan devrimciler” çıkışı Bir gazeteye verdiği röportajda diplomatik yaklaşımını savunan Zarif, “klima altında oturan devrimciler” diyerek nitelendirdiği kimseleri ve “Amerika için ölüm” sloganları atanları eleştirdi. Bir İran gazetesi ilk sayfasından verdiği haberde, “İkili oynamamaya dayanacağım” başlığı altında Zarif’in bir fotoğrafını yayınladı. Bu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macronun, ABD Başkanı Donald Trump ile İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin bir araya gelebileceği zirveyle neticelenebilecek ön görüşmeler hakkındaki açıklamasının ardından kendisine yöneltilen eleştirilere karşı Zarif’in verdiği ilk tepkiydi. Macronun bu açıklaması, Biarritzde Zarif ve Fransız yetkililer arasındaki sürpriz görüşmelerin ardından geldi. Zarif, dış politika eleştirmenlerine net mesajlar gönderdiği röportajının başında, resmi görüşün farklı şekillerde ifade edilebileceğini dile getirerek, söz konusu üslupların ülke içerisinde geniş memnuniyetle karşılanabileceğini, ancak yurtdışında rejim düşmanı olan kimseler tarafından kullanılacağını belirtti. Oklarını kendisini eleştiren kimselere yönelten Zarif, “Bu üslup ülke içerisinde kullanılabilir. Nitekim arkadaşlarımızdan bazısı bunu kullanıyor. Ancak ülke içinde memnuniyetle karşılanmaması mümkün olan bir diğer üslup var” dedi. Kendisine yöneltilen eleştirilere rağmen yurtdışındaki çalışmalarını ulusal çıkarların sağlanmasına yardımcı olacak şekilde yürütmeye devam edeceğini dile getiren Zarif, şuan ki üslubunun sert olduğunu ve ABD çevrelerine rahatsızlık verdiğini söyledi. Ayrıca Amerikalıların kendisini susturabileceklerini düşündüklerini, fakat bu konuda başarılı olamayacaklarını belirtti. Zarif, ABDyi yaptırım uygulamaya sevk eden çevreleri dolaylı olarak kınayarak, “Bana yönelik yaptırımların İran içinde tepkilerle karşılaşmayacağını düşündüler. Her ne kadar ülke içerisinde yoğun baskılara sebebiyet verse de yetkililerden talimat aldığım takdirde müzakere masasına oturacağım. Daha önce de aldığım emirler doğrultusunda yapmış olduğum çalışmalardan dolayı baskılarla karşı karşıya kalmıştım. Rejim politikalarının aleyhinde olmadığı sürece müzakerelerden kaçmayacağım” ifadelerini kullandı. Açıklamasının devamında “Amerika’ya ölüm!” sloganları atan kimselere yaptırım uygulanıp uygulanmadığını soran Zarif, bu tür slogan atan kimselere yaptırımlar uygulanmamasının sebebinin, ‘bu kişilerin ABD nezdinde herhangi bir tehdit teşkil etmemesi olduğu’ değerlendirmesinde bulundu.Zarif’ten sert tepki Zarif, Cebelitarıktaki İran petrol tankerinin serbest bırakılmasının ardından Devrim Muhafızları’na bağlı basın organları ve muhafazakâr medya tarafından başlatılan kampanyaya işaret ederek, “direniş ve müzakere” esaslı çift taraflı bir yaklaşımı eleştirdi. Ulusal güvenliğin dayanaklarından biriyle alay eden arkadaşlarının tutumlarının, ne ülkeye ne de direnişe herhangi bir faydası olmayacağı konusunda uyarıda bulundu. Diplomatik yaklaşımını savunmak için Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ve Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın görüşüne atıfta bulunan Zarif, kendisini eleştiren kimseleri ‘klima altında oturan devrimciler’ olarak nitelendirdi. Ayrıca bu bağlamda, “Nasrallah, odalarında klima altında oturan ve sloganlar atan direnişi mi temsil ediyor? Klima altında oturan devrimciler gerçek devrimcilerden ders almak zorundalar” ifadelerini kullandı. İran Dışişleri Bakanlığı ile Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü arasındaki işbirliğine de değinen Zarif, “Hepimiz ülkenin çıkarları için çalışıyoruz. Bazı zaman direniş için diplomasiyi, bazen ise diplomasi için direnişi kullanmak gerekiyor. Bu işi yapmak bizim görevimiz” dedi. New York ziyaretinden sonra kendisine uygulanan yaptırımlara değinen Zarif, “ABD yetkilileri, Trump ile müzakerelerde bulunmak üzere Beyaz Saraya davet edildiğimi ilettiler. Aynı zamanda yetkililer, iki hafta içinde bana karşı yaptırım uygulama kararını açıkladılar” ifadelerini kullandı. Ayrıca İran Dışişleri Bakanlığı’nın karar almadaki pozisyonu hakkında bir soruya, “İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi çerçevesinde alınan herhangi bir karar hakkında, karar sürecinde, dışişleri organına bilgi verilir. Elbette yabancı yetkililerle gerçekleştirilecek müzakerelerin genel hatlarını belirleyen Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’dir” diyerek cevap verdi.

مشاركة :