İranın petrol ihracatı azalıyor

  • 1/16/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

ABDnin İrandan petrol ihraç eden 8 ülkeye geçici petrol ithalatı muafiyeti tanımasına ve Tahran yönetiminin yaptırımları aşmak için geliştirmeye çalıştığı alternatif yöntemlere rağmen, İranın dış gelirlerinin önemli bir bölümünü oluşturan petrol ihracatı düşüyor. Tek taraflı olarak İranla nükleer anlaşmadan ayrıldığını açıklayan ABD’nin İranın deniz taşımacılığı, finans ve enerji alanlarını hedef alan ikinci dalga yaptırımları, Kasım 2018de uygulanmaya başlandı. Bu tarihten itibaren İran Ulusal Petrol Şirketi, İran Petrol Ticaret Şirketi ve Ulusal Tanker Şirketine uluslararası kısıtlamalar getirilirken, ekonomisi büyük ölçüde petrole dayalı İranın petrol ve ürünlerinin ihracatına yaptırımlar uygulandı. Yaptırımlar öncesi yaklaşık günlük 2,4 milyon varil petrol ihracatı gerçekleştiren İranın, yaptırımlar sonrası satışları 1 milyon varilin altına kadar geriledi. Devreye giren yaptırımlar sonrası ülke ekonomisi üzerindeki baskılar yoğunlaşırken, ABD uluslararası kamuoyunu da şaşırtan bir hamleyle içlerinde Çin ve Türkiyenin de bulunduğu İrandan petrol ithal eden 8 ülkeye 180 günlük petrol ithalatı muafiyeti tanıdı. Yaptırımları ihlal etmeleri halinde uluslararası finans sisteminden dışlanıp beraberinde ABDdeki faaliyetlerine ceza ve kısıtlama getirilmesinden çekinen ülke ve firmalar, İrandan petrol alımlarını azaltma yoluna gitti. Tahran sadece devlet şirketlere satılabilen petrolün özel şirketlere de satılmasının önünü açarak yaptırımları etkisizleştirmeyi de denedi. Özel şirketler düzenlemelerin ardından doğrudan petrol ihraç edebilme hakkına kavuştu. Daha önce sadece ihracat şartıyla İran içindeki özel rafinerilere satış gerçekleştirilebiliyordu. Ayrıca yaptırımları aşabilmek amaçlı olarak petrol ticaretinin dolar yerine ulusal para birimleriyle gerçekleştirilmesi denemeleri de yabancı ithalatçıların alımlarını azaltmasının ya da durdurmasının önüne geçemedi. Petrol ithalat muafiyeti tanınan Çin, Hindistan, Güney Kore, Japonya, Türkiye, Tayvan, İtalya ve Yunanistan gibi devletler piyasa fiyatlarının altında satılan İran petrolü alımlarını azaltırken, özel ihracatçılar için gerçekleştirilen borsa satışları da İranın hedeflerinin altında gerçekleşiyor. İranın kapalı yapısı nedeniyle net petrol ihracatında resmi rakamlara ulaşılamasa da Tahranın dış gelirlerinin büyük bir bölümünü oluşturan ihracatın azalmış olması ülkenin ekonomisiyle birlikte, özellikle Yemen, Suriye ve Irakta sürdürdüğü politik ve askeri operasyonları da zora sokuyor.Yaptırımlar İran ekonomisini zayıflatıyor Yaptırımlar öncesinde ekonomik zorlukların halkta uyandıracağı etkiyi azaltmak için İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dahil yöneticiler, yaptırımların ülke ekonomisinde yavaşlamaya neden olabileceği uyarılarında bulunmuş, Petrol Bakanı Bijen Namdar Zengene ise petrol satışlarının devam edeceği beklentisini dile getirmişti. Tüm açıklamalara rağmen geçen yıl yaptırımların etkileri ülke ekonomisinde hissedilmeye başlanmış, Beyaz Sarayın Tahran yönetimini dize getireceği yönündeki açıklamaları da ülke ekonomisine ilişkin 2019 beklentilerinin olumsuz yönde gelişmesine neden olmuştu. AA muhabirinin Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerinden derlediği bilgilere göre, İranın ekonomik büyüklüğünün 2018de 430,1 milyar dolar seviyesinde olacağı öngörülüyor. Nükleer anlaşmanın imzalandığı 2015te yüzde 1,6 daralan İran ekonomisi, 2016da yakaladığı yüzde 12,5lik büyüme performansının ardından 2017de yüzde 3,7 büyüdü. Ülke ekonomisinin 2018de ise yüzde 1,5 daralacağı tahmin ediliyor. İranın 2015te yüzde 11,9 olan enflasyon oranı, 2016da yüzde 9,1, 2017de yüzde 9,6 olurken, geçen yıl için bu oranın yüzde 29,6 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor. ABD ile dış politikada yaşanan gerginlikler İran riyalinin de dolar karşısında değer kaybetmesine yol açtı. İran Merkez Bankası verilerine göre, geçen yıl başında dolar karşısında 36 bin seviyelerinde işlem gören İran riyali, değer kaybının devam etmesini önlemek amacıyla Nisan 2018den itibaren 42 bin riyale resmi karşılık olarak sabitlendi.Para biriminde yüzde 200ü aşkın değer kaybı İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Ekonomi Koordinatörü Prof. Dr. Murat Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD yaptırımlarının devreye girmesiyle ilgili takvimin ilk aşamasının 8 Ağustos, ikinci aşamasının ise 5 Kasım 2018de başlamasına rağmen birçok yabancı firmanın İran pazarından çekilmesinin geçen yıl yaz aylarında gerçekleştiğini söyledi. İran para biriminin geçen yıl yabancı paralar karşısında serbest piyasada yüzde 200ün üzerinde değer kaybettiğini kaydeden Aslan, bu durumun başta enflasyon olmak üzere faiz, işsizlik, yatırım, ekonomik büyüme gibi birçok ekonomik değişkeni olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi. Aslan, ülkenin ham petrol ihracatının 2018in ilk aylarında günlük 2,4 milyon varil düzeyinde gerçekleşirken bu oranın yıl sonunda yarı seviyeye indiğinin gözlemlendiğine dikkati çekerek, "Türkiyenin de aralarında bulunduğu 8 ülkeye kısmı muafiyet sağlamasına rağmen ABD yönetiminin bu ülkelerin İrandan aldığı ham petrol miktarının Mayıs 2019da daha da azaltılmasını isteyeceği dile getirilmektedir" dedi.Petrol gelirlerinde düşüş beklentisi İran devlet gelirlerinin yüzde 70e yakınının petrol ihracatından sağlandığını belirten Aslan, şöyle devam etti: "Ülkede petrol gelirlerinin 2017de 50-55 milyar dolar seviyesinden, 2018de 30-35 milyar dolar ve 2019da bunun çok daha altına, 20 milyar dolar seviyelerine ineceği tahmin edilmektedir. İran devleti petrol satışını sürdürmek için petrol borsası kurma, petrolü kendi gemileriyle taşıma, sigorta masraflarının karşılanması ve petrol fiyatında ciddi iskonto gibi birtakım girişimlerde bulunsa da bu adımların asıl amacı petrol ihracatını 1 milyon varil olarak kabul edilen kritik eşiğin altına düşmesini engellemektir." Aslan, yaptırımların sınırladığı tek alanın petrol ticareti olmadığını vurgulayarak, üçüncü ülkelerdeki mukim şirketlerin İrana mal satma konusunda çekingen davrandığını, ticareti devam ettiren firmaların ise ticaretten doğan paranın İran dışına transferinde ciddi sorunlar yaşadığını aktardı."Dolar etkili bir enstrüman" Küresel finans sistemi ve uluslararası para transfer mekanizmalarının ABDnin kontrolünde olmasının İran ile ticaretin sürdürülmesini ciddi anlamda zorlaştırdığını anlatan Aslan, "Bu sorunu kısmen de olsa azaltmak amacıyla AB tarafından ortaya atılan Özel Ödeme Aracı (Special Purpose Vehicle) mekanizması somut anlamda halen faaliyete geçirilmemiştir. Bu bağlamda ABD yaptırımlarının etkinliğinde para transferi sorunu en az petrol ihracatının sınırlandırılması kadar etkili bir enstrümandır" diye konuştu. Aslan, gerek reel satın alım gücündeki azalma gerekse bazı malların temini konusunda zorluk yaşayan İran halkının yaptırımların etkisini günlük hayatlarında giderek daha da derinden hissettiğini ifade etti. İranın ekonomik sıkıntılar ve toplumsal hareketlerle baş etme kapasitesi ve tecrübesine değinen Aslan, "Ekonomik yaptırımların halk üzerindeki olumsuz etkisinin ne kadar süreceği ve halkın geleceğe yönelik bir ışık görememesi durumunda ne yapacağını bugünden kestirmek oldukça zor gözükmektedir. İran içinde durum ne olursa olsun, İranda yaşanan ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın Türkiyeyi olumsuz etkileyeceği su götürmez bir gerçektir" dedi.

مشاركة :