İran, ABD’nin baskılarına rağmen petrolü "farklı yollarla" ihraç etme ısrarını sürdürüyor. ABD, dost ve müttefik ülkelere İran petrolünü almamaları konusunda baskı yaparken, İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri, “ABD, İrandan petrol ithali yasasına getirilen muafiyetlere son vermekle rejimi ve İran’ın egemenliğini hedef aldı” dedi. ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin İran’da halk ve rejim üzerinde büyük ve benzeri görülmemiş bir baskı yarattığını söyleyen Cihangiri, “yeni baskıların İran toplumu için büyük acılara yol açacağını” belirtti. Cihangiri, “ABD, halka ve rejime yönelik büyük bir ekonomik savaşın başladığı konusunda açık konuştu” dedi. Ülkedeki protesto gösterileriyle ilgili üstü kapalı açıklama yapmakla yetinen Cihangiri, “Bu günler sabırla aşıldı ve zorluklara katlanıldı. Rejimi ve ülkeyi tehlikeye atacak en ufak adımı atmaya hazır değillerdi” dedi. Cihangiri, "Amerikalılar başından beri yeni ekonomik baskıların ardından İran ekonomisinin çökeceğini düşünüyordu. Artan baskı, nihayetinde toplumda protestolara yol açacaktır" dedi. Cihangiri’ye göre, ABD’nin petrol yaptırımlarındaki muafiyetlerini sona erdirmesinin arkasındaki ana neden ABD’nin İran rejiminin ve İran topraklarının egemenliğinin çökeceğini düşünmesidir.Cihangiri: Petrolümüzü satmaya devam ediyoruz Reuters’in aktardığı habere göre Cihangiri, “ABD’nin baskısına ve petrol ihracatımıza uyguladığı yaptırımlara rağmen farklı yollarla petrolümüzü satmaya devam ediyoruz. Dost ülkeler ABD yaptırımlarına maruz kalmak korkusuyla ham petrolümüzü almayı bıraksalar bile!” ifadelerini kullandı. ABD’nin, İran ekonomisinin bütün ana çıkışlarını kapattıklarına dikkat çeken Cihangiri, “ABD’nin bu adımı petrokimya, çelik ve nakliye şirketlerinin faaliyetlerini baltaladı” dedi. Washington, İran petrol ihracatının durdurulmasına ilişkin bütün yaptırımları yeniden uygularken, İran’ı daha geniş bir anlaşma için müzakereye masasına oturmaya zorluyor. Tahran, Washington geri adım atmadığı, nükleer anlaşmaya bağlı kalmadığı ve bütün yaptırımlara kaldırmadığı sürece görüşmelerin olmayacağını açıklarken, Cihangiri yaptığı açıklamada, “Petrol ihracatımızı planlandıkları gibi sıfıra çekemediler" dedi. İki ülke arasındaki ilişkiler ABD Başkanı Donald Trump’ın, 2015 yılında İran ile dünya ülkeleri arasındaki nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından tekrar gerilmeye başladı ve geçtiğimiz yıl kriz giderek derinleşti. İran, yaptırımların kaldırılması için nükleer programında kısıtlamalara gidilmesini kabul etti. Cihangiri, Suudi Arabistan, ABD ve İsrailin İran’a diz çöktürmeye çalıştığını söyleyerek, “Şu anda doğru analizlerde bulunmalıyız. İranda şu anda olup biten İranı dize getirme girişimidir” dedi. Örtülü bir şekilde benzin fiyatlarında artışa gidilmesi kararına değinen Cihangiri, “Bazen karar alırken veya politika izlerken hata yapabiliriz; ancak bu hataları kısa sürede telafi etmeliyiz” dedi. Ruhani hükümetinin ekonomik performansını savunan Cihangiri, “İran mal ihracatı Mart ve Ekim ayları arasında toplam sekiz ayda 88 milyon tonu aştı ve 27 milyar dolara ulaştı” dedi.İran ekonomisi dipte Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekim ayının ortasında, İran ekonomisinin Dünya Ekonomik Görünüm Raporunda, 2019 yılında yüzde 9,5 oranında küçüleceğini tahmin ediyordu. Nisan ayında ise yüzde 6 küçülme tahmin etmişti. Bu, İran ekonomisi için 1984 yılındaki İran-Irak savaşından bu yana beklenen en kötü performans. Nisan ve Ekim ayları arasında yapılan tahminlerde yüzde 3lük bir düşüş bekleniyor. Bunun nedeni Mayıs ayında İran petrol sektörüne uygulanan ilave yaptırımların İran ekonomisini önemli bir şekilde zarara uğratması. İran ekonomisi 2018de yüzde 4,8 küçüldü. IMF, İranın test edildiğini ve hala çok ciddi ekonomik sıkıntılar ile karşı karşıya olduğunu açıkladı. IMF’nin tahminleri Dünya Bankasının tahminlerinden pek farklı değildi. Dünya Bankası, Ekim aynın başında İran ekonomisinin 2019-2020 mali yılını iki yıl öncesine göre yüzde 90 küçülerek geçireceğini söyledi. İran ekonomisi için son 10 yılda şok etkisi yaratan iki durumdan bahseden Cihangiri, bunlardan birincisinin, 2011de İrana uygulanan yaptırımlar olduğunu, ikincisinin ise bu yaptırımların 2018 ve 2019 yılları arasında ABD tarafından yeniden uygulanması olduğunu ifade etti. Cihangiri, İrandaki durumu, petrol ihracatındaki düşüş nedeniyle “zor” olarak nitelendirdi. Cihangiri, ülkenin en önemli ihtiyacının, halkın güvenini yeniden kazanmak ve seçimlere katılımı sağlamak olduğunu söyledi. Şubat ayında yapılacak parlamento seçimlerine değinen Cihangiri, “Yaklaşan seçimlerde, bütün siyasi akımların ve insanların, adaylar arasında kendi adaylarının da olduğunu düşündüğü şartları yaratmamız gerekiyor. Yaklaşan seçimlere etkin katılım göstermek ülkenin güvenliğini ve ulusal çıkarlarını garanti edebilir” dedi.
مشاركة :