2015 yazında İranla nükleer anlaşmaya imza atan Fransa ile Avrupalı ortakları İngiltere ve Almanya, tavizsizlik ile anlayış arasındaki salınımda bir denge noktası bulmada giderek daha merkezi konuma yerleşecekler. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, pazartesi günü yaptığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump tarafından uygulanan yaptırımları kısmen atlatmaya çalışarak İranı nükleer anlaşma içinde kalmaya teşvik etmeye yönelik alınan pozisyonun ne kadar zor olduğunun bir örneğini verdi. Le Drian, çarşamba günü Dışişleri Komitesine verdiği demeçte, Tahranın petrolünü satmaya devam etmesini ve uluslararası finansal piyasadan faydalanarak mal ve hizmetlere erişmesini hedefleyen ‘mali mekanizma’nın yakın olduğunu söyledi. Paris, aynı zamanda diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte İran’ı nükleer silah çalışmaları, bölgenin istikrarını bozan politikaları ve Avrupa’da gerçekleştirdiği operasyonlara yönelik de uyarıda bulunmak istiyor. Le Drian dün İran’ı sözü geçen üç konuda uyardı. Tahran’ı nükleer anlaşma konusunda en fazla savunan ve ABDnin yaptırımlarını en fazla eleştiren bir ülkenin Dışişleri Bakanının bunları söylemesi önemli. Bu nedenle Fransız Bakanın uyarıları, Tahran’ın Avrupalıların isteklerini cevaplamadaki ayak sürümesi nedeniyle sabırların tükendiğini gösteriyor. Bu tutum devam ederse, Avrupa devletlerinin işin sonunda ABDnin tutumunu benimsemeyeceklerine dair hiçbir güvence yok. Sorun, birkaç gün önce, İran’ın üst düzey yetkililerinin balistik füze teknolojisini kullanarak iki uydu fırlatma programı açıklamasının ardından ortaya çıktı. Batılılar, İran’ı Orta Doğu’yla sınırlı kalmayan, Avrupa’ya da ulaşabilecek uzun menzilli nükleer savaş başlıkları taşıyan füzeler yapmakla suçluyor.Fransız Bakan, İran’ın bölgesel faaliyetleri hakkında ise şunları söyledi: “Fransa ve Avrupa devletleri, İran’dan öncelikle Ortadoğu’daki silahlı guruplara gönderecekleri nükleer füze üretiminden vazgeçmesini istiyor.” Fransız Bakan, İran’ın “bölge genelinde istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerine son vermesi gerektiğini” belirterek Tahranı “Suriye topraklarında yabancı güçlerin varlığını yasaklayan” 2254 sayılı uluslararası karar hükümlerine uymaya çağırdı. Bakan “İranla zor bir diyalog başlattık ve devam etmesi gerekiyor. Bir sonuca varılmazsa buna karşı sert yaptırımlar almaya hazırız” dedi. Jean-Yves Le Drian’ın uyarısı İran istihbaratının Fransa, Hollanda, Belçika ve Danimarka’da İrana muhalif isimlere yönelik terörist eylemlerinden sonra uygulanmaya başlayan yaptırımların ardından geldi. Bu yaptırımları ilk uygulayan Fransa, muhaliflere yönelik operasyonlarından dolayı İran İçişleri Bakanlığına bağlı istihbarat servisine yönelik yaptırım kararı aldı. Paris, çok sert bir ifadeyle İran istihbaratını doğrudan suçladı ve bu tür bir eylemin Avrupa topraklarında devam etmesinin sonuçları konusunda uyardı. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherininin Avrupa “mali mekanizması” henüz başlamamsına rağmen Tahrana karşı yeni bir yaptırım sepeti hazırladığını gösteren bilgiler var. Füze konusu yalnızca Husilerle sınırlı değil. Ayrıca Hizbullah’ın silahlandırılması meselesi de var. Fransız Balan, bu konuyla ilgili olarak sert bir tutum sergilediklerini belirtti ve bu tutumun geçen hafta ülkelerine gelen İsrailli yetkilere de iletildiğini kaydetti. Bakan konuşmasında, Lübnan’da 9 aydır kurulamayan hükümet krizine de değindi ve bölünmelerin üstesinden gelinerek hükümet çıkmazının aşılması gerektiğini söyledi. Fransız Bakan durumun aynı kalması halinde Lübnan ordusuna verilen taahhütlerin yerine getirilemeyeceği uyarısında bulundu. Paris daha önce de benzeri mesajlar göndermişti. Ancak bu kez durumun kabul edilmeyeceği noktasında ısrar edildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron geçen yıl gerçekleşmesi beklenen Lübnanı ziyaretini bu yıl düzzenlemeyi planlıyor. Lübnan medyasında göre ziyaret, 11- 14 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek. Ancak Fransız bir resmi kaynak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ziyaret için henüz tarih belirlenmediğini söyledi. Fransa ve diğer Avrupa devletleri İran’a karşı bu ikircikli siyasi duruşu sonsuza kadar sürdürmeye devam edemeyecek. Bir yandan yaptırımlar, diğer yandan da petrol satışını ve ticaretini kolaylaştırma çabaları var. Bu nedenle orta ve uzun vadede iki ayrı hatta dengeli şekilde yürümeleri zor olacak.
مشاركة :