ABD, İran’ın yörüngeye yapay bir uydu gönderme girişiminin ikinci kez başarısızlıkla sonuçlandığını gösteren fotoğrafların yayınlanmasının ardından, Tahran’ı füze programından caydırmak için baskı yapmaya devam edileceklerine dair söz verdi. İran ajansları ise ABD’den gelen bu açıklamaların hemen ardından Devrim Muhafızları Komutanı Muhammed Ali Caferi’nin bin kilometre menzili olan bir balistik füze ve yeni bir füze şehri açıklamasına ilişkin fotoğraflar yayınladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Palladino yaptığı açıklamada, “İran’ın uluslararası normları göz ardı ettiği açıklığa kavuşturulmalı. İran’ın füze programından caydırmak için daha sert uluslararası kısıtlamalar getirmeliyiz” ifadelerini kullandı. AFP’nin aktardığına göre Pallandino, ABD’nin İran’ın balistik füze faaliyetlerine karşı koymak için dünyanın dört bir yanından gelecek desteği seferber etmeye devam edeceğini belirterek, “Yaptırımlarımızın tam olarak uygulanması da dâhil olmak üzere, zararlı davranışlarını değiştirmesi için İran rejimine baskı yapmaya devam edeceğiz” dedi. 2015 tarihli nükleer anlaşma gereği programlarının çoğunu durduran Tahran, 2231 sayılı Güvenlik Konseyi kararını ihlal ettiğine yönelik uyarı çağrılarını reddederek, balistik füze teknolojisini geliştirmekte ısrar ediyor. ABD Başkanı Donald Trump Mayıs ayında nükleer anlaşmadan çekildiğini açıkladı ve aralarında balistik füze faaliyetlerinin de bulunduğu birtakım sebeplerden dolayı İrana yaptırım uyguladı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Perşembe günü geç saatlerde Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İranın son füze denemesi, İran füze anlaşmasının hiçbir işe yaramadığını gösterdi. İran, balistik füze imkânlarını geliştirmeye devam ederek Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyine (BMGK) meydan okuyor. İranı füze programından vazgeçirmek için daha sert uluslararası kısıtlamalar getirmeliyiz” dedi.İran tepkilere yanıt vermiyor Öte yandan Devrim Muhafızları’na ait Fars ve Tesnim haber ajansları, bin kilometrelik menzile sahip olduğu belirtilen karadan karaya bir balistik füzenin görüntülerini yayınladı. Reuters, bin kilometrelik menzile sahip olduğu belirtilen karadan karaya füzenin ortaya çıkarılmasının, Tahranın balistik füze programını durdurmasını talep eden Batıya karşı bir meydan okuma olduğunu kaydetti. Fars haber ajansı, yeraltı kenti olarak da bilinen İranın yerli füzelerini imal ettiği yeraltı fabrikasında gösterilen füzenin fotoğraflarını yayınlayarak, Dezful isimli füzenin daha önceden İranın envanterinde bulunan 450 kilo ağırlığında savaş başlığı taşıyabilen ve 700 kilometre menzile sahip Zülfikar füzesinin gelişmiş hali olduğunu belirtti. Ajanslar füze üretim tesisinin yerini açıklamadılar. İranın balistik programları, İran’ı “füzelerinin menzilini artırmak ve Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırmakla suçlayan” Batılı ülkeler arasında endişeye sebep oluyor. İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Şemhani yaklaşık 10 gün önce yaptığı açıklamada, İran’ın balistik füzelerin menzilini artırma konusunda sorunu olmadığını dile getirerek, “İranın askeri füze kapasitesini artırmak için önünde bilimsel ya da operasyonel olarak herhangi bir kısıtlama yok. Ancak savunma doktrinine dayalı olarak füzelerin duyarlılığı ve hassasiyeti üzerinde çalışıyoruz. Kapasitesini artırmak gibi bir amacımız bulunmuyor” ifadelerini kullanmıştı. İran Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı General Emir Ali Hacızade ise İran’ın 2 bin kilometreden daha uzun menzilli füzeler üretme kabiliyetine sahip olduğunu belirterek, “Füze menzilleri hakkında şimdiye kadar aldığımız kararlar ihtiyaçlarımız ile uyumluydu. Düşman üslerinin çoğu 300 ila 400 kilometre uzaklıkta. İkincil derecede olanlar ise 700 ila 800 kilometredeler. Füzelerin menzili hakkında teknik bir kısıtlama bulunmuyor” demişti. Füzelerle ilgili yapılan duyurular İran devriminin 40. yıldönümü ile aynı zamana denk gelirken, İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ve İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaneyin Yüksek Askeri Danışmanı Tümgeneral Yahya Rahim Safevi, İranın çıkarlarının zarar görmesi halinde, saldırgan bir strateji benimseneceği imasında bulundular. Bu durum, İranın Irak ve Suriyedeki artan bölgesel rolüyle orantılı olarak füze geliştirme ve Husi isyancılarına silah gönderme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Nükleer anlaşmanın akabinde çıkarılan 2231 sayılı Güvenlik Konseyi kararı, İran’a “nükleer silah taşıma kapasitesine sahip balistik füze ile ilgili faaliyetlerde bulunmaması” yönünde çağrıda bulunuyor. Öte yandan İran, füze programlarının ulusal güvenlik konusu ile ilgili olduğunu, amaçlarının tamamen savunmacı bir tavır benimsediğini ve uluslararası kararlara uyduğunu iddia ediyor.AB’den İran’a tepki Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Ocak ayının sonunda yaptığı açıklamada füze programını terk etmemesi halinde İranı yaptırımlarla tehdit etmişti. Avrupa Birliği (AB) Pazartesi günü, İranın füze faaliyetleri nedeniyle 2231 sayılı kararın ihlali konusundaki endişesini dile getiren bir açıklama yayınlarken, Tahranı güvensizliği derinleştiren ve bölgeyi istikrarsızlaştıran faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. Ali Hamaney dün başkent Tahranda hava kuvvetleri komutanları kabulünde yaptığı konuşmada, sözlerinin Avrupalılarla ilişki kurulmaması anlamına gelmediğini belirterek, “Benim tavsiyem, ABD gibi onlara da güvenmesinler” ifadelerini kullandı. Konuşması sırasında Avrupa’yı ikiyüzlülükle suçlayan Hamaney Fransada akaryakıt zamlarına ve ekonomik şartların kötüleşmesine tepki olarak başlayan eylemlere işaret ederek, "Paris sokaklarındaki göstericilere saldırıyorlar. Bazılarını kör ediyorlar. Sonra küstah bir şekilde insan haklarından söz ediyorlar” ifadelerini kullandı. Amerika’nın düşmanca siyasetini sürdürmeye devam ettiği sürece İranlıların “Amerika’ya Ölüm” sloganını atmaya devam edeceklerini ve İranın ABD halkı ile bir sorunu olmadığını vurgulayan Hamaney, “Kahrolsun Amerika demek Kahrolsun ABD liderleri yani Kahrolsun Trump, John Bolton ve Pompeo demektir” ifadesini kullandı. Fransa, İngiltere ve Almanya, geçtiğimiz hafta Tahran ve dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayı korumak için İran ile ticaret yapmak amacıyla ortaklaşa “Instex” adlı bir ödeme mekanizması kurduklarını açıklamışlardı. Söz konusu mekanizma, Washington’un anlaşmadan çekilmesinin ardından ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlara rağmen, Tahran’ın AB şirketleri ile iş yapmasına izin veriyor. İran “Instex” adlı mekanizmanın ilk adım olduğu değerlendirmesinde bulunarak meseleye temkinli biri şekilde yaklaşırken, ABD yetkilileri, yeni oluşturulan mekanizmanın İrana ekonomik baskı yapma çabaları üzerinde hiçbir etkisi olmayacağını söyledi.
مشاركة :