Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimine karşı Adalet ve Eşitlik Hareketi Başkanı Dr. Cibril İbrahim, partisinin ülkede yönetime geçmeye hazır olduğunu belirtirken, aynı zamanda tek bir partinin Sudan’da yönetimi üstlenmesinin zor olduğuna dikkati çekti. Dr. İbrahim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada hareketinin vizyon sahibi olduğunu belirterek, “Sudan halkı bunu biliyor. Şimdi bizi geniş bir popüler yetkiye ulaştırabilecek ve aradığımız değişikliği yapabilecek bir koalisyona ihtiyacımız var. Sudan’ın tek bir partiyle yönetilmesini istemiyoruz. Sudan’ı yönetmek için başkalarıyla işbirliği yapmaya çalışıyoruz” dedi. Cibril İbrahim, Avrupa Parlamentosu dahilinde Afrika’da eğitim konulu bir konferansa katılmak üzere gittiği Brüksel’de önemli açıklamalarda bulundu. Sudan’daki mevcut duruma değinen yetkili, “Sudan, geçen Aralık ortalarından bu yana kırsal ve kentsel alanlarda tüm sektörleri kapsayan gerçek bir devrime tanık oluyor. İnsanlar, değişimin gerekli olduğuna ve mevcut durumun devam edemeyeceğine inanmaya başladılar” ifadelerini kullandı. İbrahim, “Bu sistemin daha iyisi ile değişmesi gerektiğine dair bir inanç var. Gençler, artık büyük bir hırsa sahip ve yaşıtlarının diğer bölgelerde nasıl yaşadıklarını görüyorlar, kendi ülkeleri ve diğer ülkelerde olup bitenler arasındaki uçsuz bucaksız farkı biliyorlar. Bu nedenle artık bu durumu kabul etmiyorlar. Bu değişikliğin gerçekleşmesi gerektiği konusunda güçlü ısrarları var”dedi.Mevcut sistem her yere kök saldı Devrimin şu ana kadar uzamasının nedenleri ile ilgili bir soruya ise Cibril İbrahim, “Sudan’ın, devrimlerle ilgili tecrübeleri var. 1964 yılında İbrahim Abud liderliğindeki diktatörlüğe isyan etti ve 3 ila 4 günde rejim değişti. 1985 yılında Cafer Muhammed el-Numeyri ve askeri yönetimine karşı başka bir isyan başlattı ve 4 ila 5 gün içerisinde rejimi devirmeyi başardı. Şu an mevcut sistem, ülkenin her yerine kök saldı, değişime güçlü bir şekilde direniyor ve bu sebeple süreç daha uzun sürdü. Ayrıca bu kez bu hareket, gençlerden oluşuyor, muhalif partilerden değil. Bu sebeple bir protesto hareketinden gerçek bir toplumsal devrime dönüşmek daha uzun bir vakit alıyor” dedi. İbrahim, partinin yokluğu ve rollerin zayıflığı ile ilgili bir başka soruya da gençlerin inisiyatif almaları gerektiğini belirterek, “Sudan partilerinin, hareketsiz ve yeni gereksinimlere ayak uydurabilmek için hızlı bir dönüşüm geçirmeleri gerekiyor. Toplum şu an gençlerden oluşuyor, zira nüfusun yaklaşık yüzde 64’ü 30 yaş altında. Bu halde bir partiye liderlik ediyorsanız ve bu toplumun taleplerine kulak asmıyorsanız, tamamen siyasi eylemin arkasında kaldınız demektir. Bu nedenle partimizin, gençlerin taleplerine cevap vermek için daha fazlasını yapması gerekiyor” şeklinde yanıt verdi. Rejimin şu ana kadar devrim karşısında ayakta kalmasının nedenlerine de değinen yetkili, “Silahlı kuvvetlerin, mevcut rejimin sırtını kırabilecek halkın yanında olduğuna inanıyorum. Bu imkansız bir durum değil, ancak ordunun iktidara gelmesi için bir davet anlamına da gelmiyor. Fakat ordunun, mevcut rejimi öldürmek ve yıkmak için yeterli olduğunu söylemek çok önemli, şu an otorite halka teslim edilmeli. Geçici bir hükümetin, ülkeyi belli bir süre yönetmesi, belirli ve bilinçli görevler üstlenmesi gerekiyor. Daha sonra genel seçimler yapılacak ve iktidar seçilmiş bir partiye verilecek” dedi.Protestolar devam ediyor Öte yandan Sudan Meslek Grupları Birliği (SPA) ve müttefikleri, 2 Mart’ta faaliyete başlayan “olağanüstü hal mahkemelerine” karşı ve bazı eylemciler hakkında verilen para cezası veya 3 ila 5yıl hapis cezası kararını kınamak üzere bugün toplu bir protesto gösterisi düzenleme çağrısında bulundu. Eylemcileri savunan avukatlara göre yetkililer, geçtiğimiz Cuma günü bazıları yargılanmış ve bazıları da yargılanmaya devam eden 600 eylemciyi tutukladı. Avrupa’da yaşayan binlerce Sudanlı, 2 Mart’ta Avrupa Birliği (AB) binası önünde toplanarak, AB başkanına bir muhtıra teslim etti. Sudanlılar, muhtırada Sudan hükümetinin istifasını, özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitliği sağlayan geçici bir hükümetin kurulmasını istedi. Eylemciler, Hartum ve diğer birçok şehirde güvenlik güçleri tarafından protestoculara yönelik uygulanan şiddet eylemlerini kınadı. Aynı şekilde eski Sudan Başbakanı ve muhalefetteki Milli Ümmet Partisi Genel Başkanı Sadık el-Mehdi, Devlet Başkanı Ömer el-Beşir ile herhangi bir diyaloğu, sonuçsuz kalacağı gerekçesiyle reddetti.Sadık el-Mehdiden hükümete OHAL çağrısı El-Mehdi, Devlet Başkanı el-Beşir’e olağanüstü hali kaldırması, baskı eylemlerini durdurması ve siyasi tutukluları derhal serbest bırakması çağrısında bulundu. 2 Mart’ta Hartum’da parti liderlerinin bir toplantısında konuşan Sadık el-Mehdi, “Hükümet, ülkedeki olağanüstü hali kaldırmalı, bundan kaynaklı baskı eylemlerini durdurmalı ve siyasi tutukluları da serbest bırakmalıdır. Ülkedeki olağanüstü hali, anayasa gerekçesi bulunmaması dolayısıyla reddediyoruz” dedi. Sadıl el-Mehdi, partisinin “devletteki faaliyetlerin militarizasyonunu ve askeri personelin siyasi görevlere atanmasını” reddettiğini de vurguladı. El-Mehdi, “Sudan devrimi” olarak nitelendirdiği duruma ve Sudan halkının Arap Baharı tecrübesinin kusurlarını örtme yeteneğine övgüde bulundu. Muhalif yetkili, “Yeni bir aşamaya uzanan yeni bir model ortaya koyabiliriz. Sudan halkının önderliği, yeni bir tarihsel dalga olarak vurgulandı” dedi. Sadık el-Mehdi, güvenlik güçlerinin müdahalelerini kınarken, “Özgürlük ve Değişim Bildirgesi güçleriyle barışçıl bir güç kurmayı hedefledik. Ancak yetkililer de onu ortadan kaldırmak için harekete geçti. Uygulamalar, yasal ve anayasal haklarla çelişiyor” dedi. Hiçbir taviz ve ihmalde bulunmadan partisinin büyük bir bilgeliğe sahip olduğunu söyleyen Sadık el-Mehdi, “Olağanüstü hal uygulamalarına rağmen devrimci halk hareketi devam edecek” dedi. Muhalif lider, yandaşlarına yaptığı konuşmada da değişim için barışçıl hareketlerin devam edeceği taahhüdünde bulunurken, Devlet Başkanı Ömer el-Beşir yönetimine istifa çağrılarını da yineledi. El-Mehdi, “Sivil ve siyasi güçler, mevcut yönetimin uzaklaşması sonrasındaki dönem için düzenlemeleri görüşmeye hazır. Devlet Başkanı, ülkeyi yeni bir tarihi aşamaya getirmek için krizi fırsata çevirmek zorunda” dedi.