Uluslararası Koalisyon liderliğindeki operasyonda üç DEAŞ lideri yakalandı

  • 10/6/2020
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) önde gelen liderlerinden biri, geçtiğimiz pazar günü sabaha karşı Deyrizorun doğu kırsalındaki Ziban beldesinde DEAŞ’a karşı Uluslararası Koalisyon liderliğinde bir güvenlik operasyonu gerçekleştirildiğini açıkladı. Operasyon sırasında, söz konusu bölgede DEAŞ adına ‘terör eylemleri düzenleyen hücrelerde faaliyet gösteren üç lider’ yakalandı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan SDG’li lidere göre tutuklanan DEAŞ’lılardan biri ‘zekattan sorumlu’, ikincisi ‘finans bürosu başkanı’ ve üçüncüsü ise ‘Deyrizor’daki suikastlardan sorumlu birinci kişi’ olarak görev yapıyordu ve DEAŞ’ın Mart 2019’daki yenilgisinden bu yana örgüt için çalışan bir askerdi. Operasyonun ‘Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından koordine edildiğini ve desteklendiğini’ belirten SDG’li lider, Ziban beldesinin merkezinde el-Latve, Elbu İzzeddin ve el-Haccac mahallelerinde bulunan şüphelilerin evlerine baskınlar düzenlediğini, DEAŞ’lı üç liderin yanı sıra DEAŞ yanlısı aktif hücreyle gizli bağlantıları olduğu iddia edilen 8 kişinin daha tutuklandığını aktardı. DEAŞa Karşı Uluslararası Koalisyon’un yürüttüğü Doğal Kararlılık Operasyonu’nun Sözcüsü Albay Wayne Marotto dün Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Uluslararası Koalisyon’a ait savaş uçaklarının, sabahın erken saatlerinde Suriye çölündeki uzak bir bölgede kurulan DEAŞ kamplarına hava saldırısı düzenlediğini ve saldırıda kampların imha edildiğini söyledi. Sözcü Albay Marotto, DEAŞ unsurlarının ‘bu ıssız alanları teröristleri eğitmek ve bölge genelinde terör eylemleri planlamak için kullandığını’ da sözlerine ekledi. Uluslararası Koalisyon ve SDG’li ortaklarının, bu bölgeyi teröristler için sığınılacak güvenli limanlar olmasına izin vermeyeceğini söyleyen Sözcü Albay Marotto, Uluslararası Koalisyon’un ve SDG’li ortaklarının Suriye’de DEAŞ’a karşı en etkili güç olduğunu vurguladı. SDG, Suriyelilerin DEAŞ’lıların ailelerinin kaldığı kampı terk etmelerine izin verdi Öte yandan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Suriye’nin kuzeydoğusundaki el-Hol Kampında DEAŞ üyelerinin aileleri de dahil olmak üzere binlerce Suriyelinin kamptan çıkmasına izin verilebileceğini duyurdu. SDGnin siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Eşbaşkanı Riyad Dirar, Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığı açıklamasında, ‘Suriyelilerin el-Hol Kampı’nı terk edeceğini ve sadece yabancı uyrukluların kampta kalacağını’ söyledi. Kampta Suriyeli olan DEAŞ üyelerinin aileleri olduğunu söyleyen Dirar, bunların serbest bırakılacağını, çünkü emanet edilebilecek yakınları varken onları kampta alıkoymanın mantıklı olmadığını belirtti. Ancak söz konusu ailelerin ne zaman bırakılmasının planladığına dair herhangi bir tarih belirlenmedi. Birleşmiş Milletlere (BM) göre Haseke’deki kampta, 24 bin 300ü Suriyeli olmak üzere DEAŞ’la mücadelede yerlerinden edilen veya tutuklanan 64 binden fazla insan bulunuyor. Kamptaki yabancıların çoğunluğunu Iraklılar oluştururken 50’yi aşkın ülkeden binlerce DEAŞ’lının ailesi de kampta kalıyor. Ülkeyi terk etmek isteyen Iraklılara bu noktada izin verileceğini söyleyen Dirar, birçoğunun, örgütle olan bağlantıları nedeniyle Irakta tutuklanma veya yargılanma korkusuyla kampta kalmayı tercih ettiğini kaydetti. İnsani yardım kurumları ve uluslararası kuruluşlar, aşırı kalabalık olan ve hizmetlerin yetersiz kaldığı kamptaki zor hayat şartları ile ilgili sık sık uyarıda bulunurken kampta, ilk yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları geçtiğimiz Ağustos ayında kaydedildi. Kampta ayrıca kadın militanların kaçma teşebbüsleri ve kamptaki güvenlik güçlerinin bıçaklanması gibi olaylarda yaşanırken kadın militanlar, kampın yabancılara özel kısmının kontrolünü ele geçirmeye çalışıyorlar. Kürtler, DEAŞ üyelerinin vatandaşları oldukları ülkeleri gözaltındaki vatandaşlarını geri almaya veya yargılanmaları için uluslararası bir mahkeme kurmaya çağırıyor. Buna karşın başta Avrupa ülkeleri olmak üzere çoğu ülke, vatandaşlarını geri almama konusunda ısrar ediyor. Dirar, kampın ‘Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi için güvenlik ve hayat şartları açısından büyük bir yük’ haline geldiğini belirtti. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) geçtiğimiz Temmuz ayında yaptığı bir sayıma göre Kürt yetkililer daha önce Haziran 2019dan bu yana 4 bin 345 Suriyeliyi kamptan serbest bıraktı. Aynı şekilde Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusunda nüfusun çoğunluğunu oluşturan Arap aşiretlerinin liderleri tarafından verilen güvencenin ardından örgüt üyesi olduğundan şüphelenilen onlarca Suriyeli de serbest bırakıldı. DEAŞ hücreleri, Arap bileşenini ele geçirmek ve bölgede Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni bir arada tutan Arap-Kürt duyarlılığını azaltmak amacıyla yerel halktan binlerce Arap savaşçıyı kendilerine çekmeyi başardı. Ayrıca, Washington destekli Deyrizor Sivil Konseyi Başkanı Gassan el-Yusuf, yerel yönetimin, askeri konseyin ve güvenlik güçlerinin, Deyrizor’un doğu kırsalındaki kötüleşen güvenlik durumunu ele almak, şehir ve kasabalarda istikrarı ve kamu hizmetlerini hızlı bir şekilde yeniden sağlamak için bir ‘genel koordinatörlük’ oluşturduklarını açıkladı. Yusuf konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Genel Koordinatörlük, tüm siyasi, askeri ve sivil idareler ve komiteler arasındaki çalışmaları koordine etmeyi amaçlıyor. Çünkü Deyrizorun doğu kırsalı, son dönemde yaşanan güvenlik sorunlarının ardından özel bir dönemden geçiyor” ifadelerini kullandı. DEAŞ’a bağlı uyuyan hücrelerin, birçok güvelik operasyonu düzenlenmesine rağmen halen bölgede faaliyet gösterdiğini, ‘sivillere, aşiretlere ve yetkililere yönelik terör eylemleri yürüttüğünü ve suikastlar düzenlediğini’ söyleyen Deyrizor Sivil Konseyi Başkanı, yeni oluşturulan genel koordinatörlüğün ‘Arap aşiretlerinin sık sık güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik yaptıkları taleplere verilen bir yanıt olmasının yanı sıra bölgenin ekonomi, kamu hizmetleri ve güvenliği dahil olmak üzere çeşitli sorunlarını çözmek için çalışacağını’ vurguladı. Yusuf, genel koordinatörlüğün ‘herhangi bir acil durumda yetkili makamın acil çözümler üretmek, güvenlik ve istikrarı sağlamak, ekonomik refaha ulaşmak ve yaşam döngüsünü normale döndürmek için periyodik aralıklarla toplantılar yapacağını da sözlerine ekledi.

مشاركة :