Kudüs’te yaşayan Husam el-Abbasi, Silvan mahallesindeki Re’s el- Amud’da bulunan evini restorasyon izni olmadan yaptığı için yıkmak zorunda kaldı. Filistinlinin, 65 metrekareyi geçmeyen evini, Filistinlilerin kolay kolay alamadığı ev restorasyonu ruhsatı olmadığı için İsrail’in muhtemel yaptırımlarından kaçınmak için yıktığı bildirildi. Abbasi, üçünü kattaki dairesini İsrail yıktığında diğer dairelere zarar vereceği gerekçesiyle kendi elleriyle yıktı ve şöyle dedi: “Evimi zorunda kaldığım için yıktım kahramanlık için değil.” Belediye yaklaşık bir ay önce Abbasi’yi çağırarak bir yıl önce yaptığı evin yıkılması konusunda kendisine iki seçenek sundu: Ya evi kendisi yıkacaktı ya da sonuçta kendisine büyük maliyet getiren belediye ekipleri tarafından yıkılacaktı. Bu ev Kudüs’te ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işgal güçleri tarafından ya da ev sahibinin kendi eliyle yıktığı ilk ev değil. Pek çok Filistinli zor ve karmaşık aynı zamanda on binlerce dolar harcamayı gerektiren ruhsatı almakta büyük zorluklarla karşılaşıyorlar. Kudüs Sosyal ve Ekonomik Haklar Merkezinin müdürü Ziyad el-Hamuri, "İsrail bu yasayı Filistin varoluşuna karşı bir savaş aracı olarak kullanıyor" dedi ve İsrail’in görünüşte bu yasal süreci, uzun vadede bölgedeki demografik yapıyı değiştirmek için kullandığını belirtti. İsrail, yalnızca Yahudiler için ayrılan mahallelerde ve "Büyük Kudüs"ü oluşturmak için büyük çaplı inşaatlar için yüklü miktarlarda para kullanılmasına rağmen, Filistin halkının ev inşa etmesini engellemek için büyük çaba sarf ediyor. İsrailli insan hakları kuruluşu B’Tselem yaptığı açıklamada, Kudüs Belediyesi’nin inşa izni vermeyi sağlayacak ayrıntılı bir şehir planı yapmaktan kaçındığını söyledi. Bu durum, sokaklar, kaldırımlar, su ve kanalizasyon sistemleri vb. İle ticari ve eğlence merkezlerinde, konutlar ve okullar, sağlık klinikleri ve altyapı tesisleri gibi kamu binalarında ciddi bir sıkıntı yaratıyor. 1967’den beri önemli ölçüde artan nüfusu seçeneksiz bırakarak ruhsatsız ev yapmaktan başka seçenek bırakmıyor. Buna paralel olarak İsrail, yüzlerce yerleşimci Yahudiyi, Arap mahallelerinin merkezine yerleştirmeye teşvik ediyor. Böylelikle Müslüman ve Hristiyan mahallelerinin ortasına Yahudiler yerleştiriliyor. Bu Yahudilerin sayısı 2800’e ulaşırken Doğu Kudüs’te ise 200 bin yerleşimci bulunuyor. Şehirde yaşayan binlerce Filistinli ev ve dükkanlarının yıkılması tehdidiyle karşı karşıya. Filistinli yetkililer bu evlerin sayısının 20 binden fazla olduğunu söylüyorlar. İsrail makamları Doğu Kudüs’te 2016 yılından bu yılın Ocak ayına kadar 803 ev yıktı. Doğu Kudüs’te yetkililer, konut dışı 165 yapıyı yıktı. İsrail işgal güçleri bazı Filistinlilerin evlerini, oğulları operasyon yaptığı bahanesiyle de cezalandırma amacıyla yıkıyor. Bu yıkımların en yaygın olanı ise idari yıkım. Bu yıkımlarda öne sürülen bahaneler, binaların ruhsatsız olması ve kamu yararı için alınan yıkım kararıdır. Bu işgal kuvvetlerinin başından beri takip ettiği bir yöntem. Ulusal Bilgi Merkezine göre, İsrail’in 1967’de Kudüs’ü işgal etmesinden bu yana tahrip edilen ev sayısı 1.900 civarında.