Suriyeli mülteciler Lübnan’da evlerini yıkmak zorunda kaldı

  • 7/1/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, Beyrut hükümetinin sığınmacıların ülkelerine dönmeleri için uyguladığı yeni baskı hamlesi karşısında Lübnan’daki birçok Suriyeli mülteci evini yıkmak zorunda kaldı. 55 bin mülteciye ev sahipliği yapan Lübnan-Suriye sınırındaki Arsal çadır kentinde geçen hafta Cuma günü yakıcı yaz sıcağının altında hummalı bir hareketlilik yaşandı. Gençler, evlerini çekiç ve ekskavatörler yardımıyla sökerek geride moloz ve toz bulutu bıraktı. İki engelli kızıyla birlikte prefabrik bir mescitte yaşayan 84 yaşındaki Semira Rad hüzünlü bir ifadeyle "Ne yaşayabileceğimiz başka bir yer, ne de bize yardım eden biri var" diyerek mevcut durumdan yakındı. Ürdünlü yetkililer, 1 Temmuz tarihine kadar yüksekliği bir metreyi aşan beton yapıların yıkılması talebiyle askeri bir kararname yayınladı. Askeri güçlerin buldozerle gelip çadır kenti yerle bir etmesinden korkan aileler, mütevazi mobilyalarını kurtarmak için yıkım işine kendileri koyuldu. Guardian gazetesinde yer alan yazıya göre İngiliz yardım kuruluşu Edinburg Vakfı ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), tahta ve muşambadan yeni sığınaklar yaparak Arsal çadır kentindeki mülteci aileleri oraya taşımaya çalışıyor. Ancak belirlenen tarihin gelmesi, iki kuruluşun da finansal gereksinimlerinin artmasına neden oldu. Suriye’de roket atışı sonucu bir bacağını kaybeden 47 yaşındaki 5 çocuk babası Muhammed el-Kasım Guardian’a "Durum evlerimizi yıkma aşamasına gelince gözyaşlarımı tutamadım. Duvarlar bizi kışın sert fırtınalardan koruyordu. Ordunun talimatlarına uyarak evlerimizi yıktık. Gelecek sefere bize ne emredecekler, bilmiyoruz" diye konuştu. Suriye’de 2011 yılında patlak veren savaştan bu yana Lübnan, 1,5 milyon Suriyeli ağırlıyor. Beyrut hükümeti resmi mülteci kamplarının kurulmasına izin vermedi. Bunun yanı sıra gelen Filistinlilerin yerleşmesinden endişe duyarak beton konut inşasını da yasakladı. Çocukları Kurtarın Vakfı’nın (Save the Children) raporuna göre, Arsal’da uygulanan askeri talimat 5 bin aileyi ve en az 15 bin çocuğu evsiz bırakarak, mültecileri dışarda ya da kalabalık çadırlarda uyumaya zorladı. Son dönemlerde, Deyr’ül Kamer köyünde Suriyeli mültecilere yönelik yapılan ve 400 kişiyi yerinden eden saldırı gibi şiddet olayları ve düşmanca söylemler tırmandı. 8 yıl sürgünde ve zorlu koşullar altında yaşadıktan sonra birçok Suriyeli ülkelerine geri dönmek istediklerini dile getirdi. Ancak yardım kuruluşları ve insan hakları toplulukları savaşa, siyasi çözüm getirilmedikçe ya da ülkelerine dönen Suriyelilerin güvenliği garanti altına alınmadıkça, Suriye’nin geniş kapsamlı bir iade programı için son derece tehlikeli ve emniyetsiz bir yer olduğunu ifade ediyor. The Guardian’ın raporda ayrıca, Ürdün ordusunun Arsal’a yıkım çalışmalarını denetlemek üzere yaptığı ziyaretin kampta gerginliğe yol açtığı da kaydedildi. Öte taraftan Edinburg Vakfı Dış Projeler Direktörü Maggie Toki, The Guardian gazetesine verdiği demeçte "Burada mücadele veriyoruz ancak 1 Temmuz tarihine sadık kalacağız. Lübnan’daki Suriyelilerin geleceği hiç iç açıcı gözükmüyor" açıklamasında bulundu.

مشاركة :