​Muhammed el-İsa: Ortak insani değerler ve haklar korunmalı

  • 3/11/2019
  • 00:00
  • 6
  • 0
  • 0
news-picture

Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa, günümüz dünyasının kendilerine nasıl düşünmeleri gerektiğini öğreten ve diğerlerine daha saygılı olmalarını sağlayan bir yöntemle yetiştirilen nesillere ihtiyaç duyduğunu vurguladı. İsa, söz konusu yöntemin ayrıca insan tabiatının çeşitliliğine hakiki manada bir inanç kazandırması gerektiğinin altını çizdi. Rabıta Genel Sekreteri, İngiltere’de düzenlenen ve evrensel vatandaşlık bilincini güçlendirmeye yönelik başlıkların ele alındığı Wilton Park Forumu’na katıldı. İsa, çok sayıda dini figürün, politikacının ve düşünürün katıldığı, 3 gün süren Forumda yaptığı konuşmada ortak insani değerlerin tümünün insanın onurunu korumaya yönelik olduğunu söyledi. Bunun, ilgili anayasa hükümleri ışığında meşru hak ve özgülüklerden olduğu konusunda hemfikir olduğunu yineledi. Sünnetullah gereği insan tabiatının çeşitlilik ve farlılık gösterdiğini anlamanın önemine dikkat çeken İsa, Allahu Teala’nın insanları çeşitli fıtratlarda yaratarak diyalog, tanışma, yakınlaşma ve dayanışma için yol gösterdiğini vurguladı. İsa konuşmasının devamında şunları söyledi: “Allahu Teala inşaları çeşitlilik içinde, birbirlerinden farklı yarattı. Eğer isteseydi insanları tek bir millet halinde yaratabilirdi. Oluşacak anlşmazlıkların üstesinden ancak Allah’ın rahmetiyle, çeşitlilikteki hikmetini anlayan bilinçli bir topluluk gelebilir.” Rabıta Genel Sekreterinin gündeminde başta bilinçsizlik olmak üzere evrensel vatandaşlık konusunda karşı karşıya kalınan sorunlar da vardı. Bilinçsizliğin genellikle olumsuz sosyal çevre, aile ve eğitimden kaynaklandığını söyleyen İsa, olumsuz dini ve politik söylemler, yasalar, sivil toplum kuruluşları ve adalet değerlerinin yetersizliğinin de bu duruma katkıda bulunduğunu ifade etti.    Dr. İsa, evrensel vatandaşlığın günümüz dünyasında yeteri kadar gerçekleşememesinin sebebinin hırs olduğunu ve bu durumun 3 maddedede özetlenebileceğini belirtti. Rabıta Genel Sekreteri açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Bunların ilki şahsi çıkarların egemenliğidir. İster bireysel olsun ister toplumsal, her halükarda aynı durum geçerlidir. Adalet ilkesine ve değerlere göre şüphe yok ki bu dar bir bakıştır. Çünkü iş zararla sonuçlanacaktır. İkincisine gelirsek... Bazılarına göre her ne kadar yanlış olduğu ifade edilse de pragmatizm bir milleti, dini, fikri veya mezhebi temsil etmesiyle önemli bir değere işaret eder. Öte yandan bazılarına göre ise bunu Allahın emirleri farz kılıyor. Bu düşünce kişilere görüş, inanç ve kültürü diğerlerine farz kılma fikrini doğuruyor. İnsanlık tarihinde bu rezil, yanlış ve tehlikeli inançlar nedeniyle çok sert savaşlar yaşandı. Üçüncü madde ise yolsuzluk ve geride kalmanın propagandasını yapmaktır. Özellikle de dini söylemlerle bunları piyasaya sürmek. Bu yolla akıl yerine duyguları hedef alan mesajlar veriliyor. Bu mesajların muhataba Allah adına iletilmesi sorunu daha da derinleştiriyor. Zamanın geçmesiyle genel bir kültür ve toplumsal normlar haline gelen bu durumun bir sonucu olarak düşünce istilası ve bilinçaltı işgali hüküm sürüyor.”

مشاركة :