Avustralya’dan sosyal medyaya: Artık yeter!

  • 3/29/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

İnternet şirketlerinin ve sosyal medya platformlarının rolüyle ilgili eskimeyen tartışma, her terör saldırısıyla ve teröristler tarafından ırk, renk, din ayrımı yapılmadan masum insanların öldürülmesiyle birlikte yeniden gündeme geliyor. 15 Mart Cuma günü Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde iki camiye düzenlenen ve 50 Müslüman’ın hayatını kaybettiği saldırının ardından bu tartışma gündeme geldi. Katilin de vatandaşı olduğu Avustralya, önümüzdeki Haziran ayında Osaka şehrinde düzenlenecek G20 zirvesinde sosyal medyaya yönelik denetimin artırılmasını gündeme getirmesi için Japonya’dan resmi talepte bulundu. Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “G20 liderleri, bu iğrenç saldırıların faillerinin yanı sıra bu tür eylemleri yayanların da cezalandırılmasını dile getirmelidir” dedi. Teröristlerin kullandığı Facebook, Youtube ve diğer platformları –ki son zamanlarda Telegram da DEAŞ’ın popüler uygulaması haline geldi- kim denetleyecek?  Bu platformları kim yargılayıp onlara öldürme, terör ve terör propagandası yapmanın ağır bedelini ödettirecek? Avustralyalı teröristin saldırıyı Facebook üzerinden canlı yayınlamasının hemen ardından Yeni Zelanda hükümeti ve polisi, videonun silinmesi için Facebook’a ivedi bir talepte bulundu. Fakat Facebook, bu talebe saatler sonra yanıt verdi. Bu süre zarfında silinmesi gereken video sayısı ise 1,5 milyona ulaştı. Bu iğrenç durumlara tolerans gösteren söz konusu şirketler, neden caydırılamıyor? Apple, Google, Twitter ve Facebook’un yöneticileri, çağımızda liberal düşünceyi temsil ettiklerini iddia ediyor. Liberal düşünce, bilgi alışverişinde tam özgürlüğü ifade etmektedir. Kısacası bu, yalan ve uydurmadır. Haçlı Avustralyalı terörist ya da DEAŞ, el-Kaide, Husi ve Haşdi Şabi unsurları gibi birçoklarının ilham aldığı bir teröriste ait 17 dakikalık videoyu yayınlamak da mı özgürlük?  Bu şirketler, her kötü içeriği ele alıp sildiklerini iddia ediyor. Fakat bu, doğru değil. Şarku’l Avsat gazetesinin bir araştırmasında tehlikeli bir duruma işaret edildi. Facebook’ta kötü içerikleri kontrol edip silme işini yapanlar, düşük ücretlerden, zor çalışma şartlarından ve her gün maruz kaldıkları uygun olmayan görüntülerden şikâyetçi oldu. Açıkçası bu şirketler, terörü ve radikalizmi destekleyen içerikleri temizlemeye önem vermiyor. Bu şirketler, sadece eleştirilerden kaçınmak ve hükümetlerin şikâyetlerinden kurtulmak için içerikleri temizliyor.

مشاركة :