Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Başkan Trump’ın Kudüs ve Golan Tepeleri hakkındaki kararlarının ardından ABD yönetimini tarafından atılacak daha tehlikeli adımlar konusunda uyardı. Abbas, “Bir sonraki İsrail’e söyleyeceğiniz ABD’den daha tehlikeli ve daha büyük. Filistin topraklarını bırakın ve özerkliğini geri verin, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’ni geri verin” diye seslendi. İsrail’in yasaların üstünde bir devlet gibi davranışları, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan Amerika’nın desteği olmadan olamazdı diye konuşan Abbas, bu ilk ve son sebeptir diye ekledi. Arap Birliği Zirvesi’nde konuşan Mahmud Abbas, İsrail’in iki devletli çözümü ortadan kaldırmaya devam edeceğini, bu durumun Filistin tarafını önemli kararlar almaya iteceği konusunda uyarıda bulundu. Abbas, “Filistin halkımızın hayallerini ve çıkarlarını özgürlük ve bağımsızlık içinde korumak için artık birlikte yaşayamayız,  önemli ve kararlı adımlar atmak zorunda kalacağız” dedi. Abbas İsrail’in tüm anlaşmaları ortadan kaldırması ve Oslo anlaşmasından bu yana olan tüm yükümlülükleri reddetmesinden sonraki kendilerini zorlu günlerin beklediğini ifade etti. Abbas, ABD yönetiminin kararlarında yaptıklarının, Arap barış inisiyatifine bir darbe olduğunu ve ABD yönetiminin Filistin-İsrail çatışmasına yönelik tutumunda köklü bir değişiklik olduğunu, dolayısıyla da bu durumun, barış planı önerme ya da barış sürecinde rol almaya devam etmesinin sona ermesi anlamına geldiğini belirtti. Abbas, barış sürecinin temellerine,  kaynaklarına ve uluslararası meşruiyet kararlarına saygı göstermeyen, İsrail’in işgaline son vermeyen, bağımsızlık ve özgürlük getirmeyen bir barış kararını kabul etmeyeceklerini yineledi. Filistin Devlet Başkanı, İsrail’in Arap ve İslam ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirme girişimlerinin, 2002 Arap barış girişiminin baştan sona uygulanmadığı sürece gerçekleşmeyeceğini söyledi. İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesi sona ermedikçe normalleşme sağlanmayacağını belirten Abbas,  Filistin devletini henüz tanımayan Avrupa ülkelerini, söz konusu durumun müzakere yerine geçmediği konusunda uyararak, iki devletli bir çözümün korunmasının bölgedeki barış şansını arttıracağını vurguladı.