Yeni Zelandanın Christchurch kentinde gerçekleştirilen katliamın üzerinden dört hafta geçti. Müslümanlar halen cuma günü namaza gitmekten korkuyor. Şehirdeki Müslüman cemaat üyeleri, insanları geri dönmeye ikna etmek için uğraşıyor. Linwood Camii imamı İbrahim Abdulhalim, AFPye yptığı açıklamada “Halen çok korkuyorlar. Normalde yaklaşık 100 kişi gelir. Ancak şu an sayı 30’u geçmiyor” dedi. 15 Mart’ta El-Nur ve Linwood camilerindeki namaz kılanlara ateş açan ve 55 kişiyi öldüren, beyaz ırkın üstünlüğüne inanan 28 yaşındaki Avustralyalıdan sonra bu hafta, ABD Başkanı Donald Trumpın adıyla Tişört giyen 33 yaşındaki bir adamın El Nur Camiinde ibadet edenlere sözlü saldırıda bulunduğu iddiası üzerine Müslüman cemaat alarma geçti. Daniel Nicholas Tuapawa adlı şahıs cuma günü mahkemede şiddete sebebiyet verecek davranışlarda bulunduğunu ve suçunu kabul ettiğini söyledi. "Bütün Müslümanlar teröristtir" ve benzeri sözler söylediğini gösteren görüntüleri izleyene kadar yaptıklarının boyutunu anlamadığını belirtti. 31 Temmuza kadar kefaletle serbest bırakılan Tuapawa gazetecilere yaptığı açıklamada “Yaptığım şeye inanamıyorum” dedi. Psikolojik sorunlar yaşadığını ve Müslümanlara karşı hiçbir düşmanlığı olmadığını belirten şahıs “Bu olay kafamın içinde halen sıkışmış olan düşünceler yüzünden oldu” diye konuştu. Caminin imamı Abdul Halim, “Camilere dönmek isteyen Müslümanların çoğunun hala acı hatıraları var ve bu iyi bir şey değil” dedi. Yeni Zelanda polisi, katliamdan bir ay sonra silahlı saldırıyı tek kişi yapmış olsa bile, ulusal tehdit seviyesinin "hala yüksek" olduğunu bildiren bir bildiri yayınladı. Her yıl bu ay, Barışı koruma operasyonlarında ve savaşlarda görev alan Yeni Zelandalıları ve Avustralyalıları anmak için düzenlenen her yıl düzenlenen Anzak anma törenleri güvenlik nedeniyle başka bir zamana ertelendi. Ve geçen yıl Auckland’da yaklaşık 90 olan kutlama etkinliği sayısı bu yıl 26’ya düşürüldü. Söz konusu tedbirlerin polisin kamu güvenliğini korumasını kolaylaştıracağını belirten Polisi Şefi Karyn Malthus açıklamasında şunları söyledi: "Şu anda Anzak etkinliklerine yönelik belirli bir tehdit yok. Ancak halkın güvende olması ve mevcut kamu etkinliklerine katılmak konusunda kendini güvende hissetmesi çok önemlidir.” Yeni Zelanda, saldırının ardından ateşli silah bulundurma konusunda katı bir yasa kabul edilmesi için hızla harekete geçti. Yeni bir kanun çıkıncaya kadar yarı otomatik silahların satın alınmasını yasakladı. Yasaları ihlal edenler için verilen hapis cezasını da artırdı. Cuma günü hükümet, yasal boşlukları kapatmak amacıyla yasayı yarı otomatik silah ihracatını, silah depolarını ve yedek parçalarını içerecek şekilde genişletti. Bu adım, silah sahiplerinin daha yüksek getiri elde etmek amacıyla yasa dışı ateşli silahları yabancı alıcılara satma planlarının önüne geçiyor. Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Winston Peters "Bu değişiklikler, Yeni Zelandadaki yasaklı silahların benzer tehdit oluşturduğu diğer ülkelere ihraç edilmesini önlemek için gerekli" açıklamasında bulundu.
مشاركة :