Yemen: Husiler, Afrikalı mültecileri savaşmaya zorluyor

  • 5/24/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Husi milisler, daha fazla baskı ve zorbalıkla savaş cephelerine aldıkları Afrikalı savaşçılarla saflarını güçlendirmeyi sürdürüyor. Kaynakların, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaya göre Yemen’deki kabileleri, saflarında mücadeleye katılmaya ikna etmede yaşadıkları başarısızlığın ardından geçen iki hafta boyunca Husi milisler, başkent Sana ve kontrolleri altındaki diğer bölgelerde Afrikalı genç ve çocukları zorla orduya alma kampanyası başlattı. Kaynaklar, milislerin Afrikalı savaşçıları 80 ila 100 dolar karşılığında saflarına çekmeye çalıştığına dikkati çekti. Kaynaklara göre Husi milisler, son zamanlarda Afrikalı mültecilerin orduya alınmasını denetlemek için bazı kişiler görevlendirdi. Aynı kaynaklar, orduya alım kampanyalarının, Sana’nın birçok mahallesinde ve Husilerin kontrolü altındaki diğer bölgelerde bulunan farklı yaşlardaki Afrikalı mültecileri kapsadığını belirtti. Sana’daki görgü tanıklarının Şarku’l Avsat’a aktardığına göre milisler, yüzlerce Afrikalı paralı askeri saflarında çatışmalara katılmaları için seferber etmeye çalışıyor. Görgü tanıkları ayrıca, söz konusu Afrikalıların çoğunlukla Somalili ve Etiyopyalı olduğunu ifade etti. Tanıklara göre İran destekli milisler, sayıları 76’yı aşmayan yeni Afrikalı acemi savaşçılar için bilinmeyen bölgelerde eğitim kursları düzenliyor. Güvenlik dolayısıyla isimlerinin açıklanmasını istemeyen görgü tanıkları, milis liderlerinin bazı evlerinin de askeri ve mezhebi kurs ve dersler için kullanıldığını belirtti. El-Safiya mahallesinde ve Sana’daki diğer mahallelerde yaşayan Somalili ve Etiyopyalı aileler de çocuklarının, Husiler tarafından zorlanarak ve korkutularak savaş cephelerine alınmasından şikayetçi. Söz konusu ailelerden bir birey, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Husilerin, meşruiyete, Sana’ya ve diğer Yemen şehirlerine yönelik darbesinden bu yana Sana’da zor yaşam koşullarına maruz kaldıklarını belirtti. Söz konusu kaynak, “Husiler, çocuklarımızı savaş alanlarına dahil etmeye çalışıyor. Bu durum, ülkemizdeki savaş ve çatışmalardan, Yemen’deki savaş ve çatışmalara kaçtığımız anlamına geliyor” dedi. Aileler, Ramazan ayının başlamasından bu yana Husilerin, çocuklarına savaş cephelerine katılmaları için baskı yapmayı sürdürdüğünü vurguladı. Başkentteki yerel güvenlik konseyinin bir üyesi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Sana’nın farklı mahallelerinde yaşayan mültecilerin, savaş cephelerine alınmak için milislerin kitlesel askerlik kampanyalarına maruz kaldığını söyledi. İsminin verilmesini istemeyen konsey üyesi, milislerin, evlere yönelik ziyaretlerini ve baskınlarını durdurmadığını, aynı zamanda evlerini terk eden Afrikalı gençleri ve çocukları takip ettiğini ve onları Sana’daki bazı cadde ve çarşılarda kaçırarak bilinmeyen yerlere götürdüklerini belirtti. Çocukların, taleplerini yerine getirmeyi reddetmesi halinde milislerin saldırı ve hakaretlerine maruz kaldığına dikkat çeken yerel yetkililer, Afrikalılar arasında büyük bir korku ve panik halinin olduğunu ifade etti. Yemen halkının 4 yıldır mustarip olduğu savaşa rağmen ülkede son 2 yılda Afrikalı mültecilerin sayısı artış gösterdi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ise Afrikalı mülteci sayısının, çoğu Somali ve Etiyopyalı olmak üzere 171 binden fazla olduğunu tahmin ediyor. Öte yandan Yemen’deki yerel kuruluşlar, Yemen’e çok sayıda Afrikalı mültecinin akın ettiğini açıkladı. Aktarılana göre Afrika Boynuzu’ndan gelen mülteci ve sığınmacı sayısı bir milyonun üzerine çıktı. UNHCR’ye göre, sadece son 4 yılda Afrika Boynuzu’ndan Yemen’e ulaşan mülteci sayısı, 2013 yılında yaklaşık 65 bin, 2014 yılında 91 bin 500, 2015 yılında 82 bin 446 ve 2017 yılında da 255 bine ulaştı. Söz konusu mültecilerin çoğunluğunu ise Somalili ve Etiyopyalılar oluşturdu. Mülteci işleriyle ilgili yerel kuruluşlar, 1990’ların başlarından bu yana Yemen’in, Afrika’nın doğusu ve Afrika Boynuzu ülkelerinden gelen mülteciler için güvenli bir yer olduğunu belirtti. Bu çerçevede Yemen’in çok sayıda mültecinin hayali olduğu ifade edilirken, özgürce çalışmak, sığınmak, destek veya dış yardım almak için Yemen’e başvuru yaptıkları belirtildi. Gözlemcilere göre Husi milisler, son zamanlarda Yemenlileri saflarına çekmeye ikna etme konusunda yaşadıkları başarısızlıkların ardından Afrikalı genç ve çocukları savaş cephelerine çekmeye çalışıyor. Gözlemciler ayrıca, Husilerin şu anda şiddetli bir kriz yaşadığını, savaşların yoğunlaşması ve meşruiyetin çeşitli cephelerde önemli ilerlemeler kaydetmesi sonrasında saflarında eksiklik yaşadıklarını vurguladı. Husilere yakın kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, başkent Sana’nın, Husi saflarına katılan Afrikalı mülteciler konusunda büyük bir paya sahip olduğuna ve ardından Hudeyde şehrinin, Taiz’in, İb’in ve el-Beyda’nın geldiğine dikkati çekti. Aynı kaynaklara göre Husiler, Sana’daki “çocuklar” da dahil olmak üzere Afrikalı savaşçılara baskı yapıyor, onları korkutuyor ve mültecilere para ve gıda yardımı vaadinde bulunuyor. Öte yandan Husilerin kontrolündeki Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Sana’daki “Genel Devrim Hastanesi”, “Cumhuriyetçi” ve “askeri” organların bu yılın başından Nisan ayının sonuna kadar çocuklar da dahil 22’den fazla Afrikalının cesedini teslim aldığını açıkladı. Geçen yıl da Hudeyde, Taiz, el-Beyda, Nihm, Hacca ve diğer şehirlerde mücadeleleri sırasında farklı yaşlardan en az 98 Afrikalının öldüğü belirtildi. Öte yandan Arap İnsani Çalışmalar ve Araştırma Merkezi, yayınladığı bir raporda, Somali, Çad, Eritre, Mali, Etiyopya ve Nijerya’da “Katar Devleti’ne” ait kolun oluşturulduğunu ortaya koydu. Söz konusu kolun görevi ise, Yemen’deki Husilerle savaşmak için tüm imkanlarla askeri seferberlik ve eğitim desteği sağlamak amacıyla söz konusu ülkelerde aşırı yoksul ve ihtiyaç sahibi gençleri kendine çeken gizli ağlar oluşturmak. Merkez, söz konusu faaliyetleri, Yemen halkını öldürmeye devam eden milislere etkin bir Katar ortaklığı ve ilk olarak Yemenlilere, ikinci olarak da Arap ve İslam milletine karşı büyük bir ihanet olarak” nitelendirdi. Merkez ayrıca faaliyetlerin, uluslararası anlaşmaları ve insan hakları yasalarını açıkça ihlal ettiğini belirtti. Söz konusu faaliyetleri “suç eylemleri” olarak tanımlayan merkez, insan kaçakçılığına, yoksulluk ve muhtaçlığın sömürülmesine destek verildiğine dikkati çekti. Yemen hükümeti de daha önce, Husilerin Afrikalı mültecileri savaş cephelerine çekme çabaları çerçevesinde kanıtlara sahip olduklarını belirtmişti. Diğer taraftan ulusal ordu, geçen yıllarda milislerin safında savaşan çok sayıda Afrikalının öldürüldüğünü ve yakalandığını açıkladı. Yemen silahlı kuvvetleri resmi sözcüsü Tuğgeneral Abdul Macali, düzenlediği basın toplantısında milislerin, geçen birkaç gün içerisinde Afrika kıtasından onlarca savaşçının Hudeyde şehrine getirildiğini belirtti. Macali, söz konusu adımın askeri takviyeleri güçlendirmek ve şehir içinde savaş eylemleri gerçekleştirmek amacıyla geldiğine dikkat çekti. Aynı zamanda Yemen raporları, Yemen ordusunun askeri kimlik taşıyan Etiyopyalı mültecileri ele geçirdiğini açıkladı. Raporlar, mültecilerin geçim ve iş bahanesiyle Yemen topraklarına giriş yaptığını ortaya koydu. Husilerin kontrolü altındaki Pasaportlar, Göç ve Vatandaşlık Kurumu’ndan bir kaynak, Şarku’l Avsat’a, farklı Arap milletlerinden bin 800’den fazla kişinin cezaevlerinde tutulduğunu söyledi. Kaynak, mahkumların çoğunun Somali, Etiyopya, Suriye ve Irak vatandaşı olduğunu ve Sudan, Mısır, Lübnan ve Ürdün’den tutukların da yer aldığını ifade etti. Söz konusu unsurların “ikamet izni” sistemini ihlal ettiği ve yasadışı yollarla Yemen’e girdiği aktarıldı. Aynı zamanda çoğunun, komşu ülkelerden sınır dışı edildiği ifade edildi. Aynı şekilde bir hükümet personeli de milislerin, zaman zaman tutuklular için mezhebi kurslar düzenlediğine dikkati çekti. Sana’daki uluslararası kuruluşlar da Husilerin, bazı savaş cephelerine yabancı tutukluları göndermesinden endişe ediyor. Bu çerçevede kuruluşlar, özellikle Husilerin birçok Afrikalı göçmeni, çatışma bölgelerine göndermek ve onları eğitmek için kamplara götürdüğü yönünde yayınlanan raporların ardından konuya ilişkin bir araştırma yapmak istediklerini ifade etti.

مشاركة :