Sudan halk hareketi ordunun ‘seçim planını’ reddetti

  • 6/5/2019
  • 00:00
  • 3
  • 0
  • 0
news-picture

Sudan halk hareketi liderleri, ordu tarafından gerçekleştirilen operasyonlar sırasında göstericilerin öldürülmesinin ardından, Askeri Geçiş Konseyi’nin (AGK) kendileriyle imzaladığı siyasi anlaşmayı iptal etmelerini ve seçimlerin 9 ay içerisinde gerçekleştirilmesi çağrısını reddetti. Aynı zamanda AGK’yi ordu merkezi önünde oturma eylemi gerçekleştiren vatandaşları öldürmekle sorumlu tuttu. Ordunun bu eylemlerini tam teşekküllü bir suç olarak değerlendiren liderler, özellikle siyasi grev ve sivil itaatsizlik aracılığıyla direnişleri sürdüreceklerini ve konseyi devireceklerini taahhüt ettiler. Sudanda AGK Başkanı Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada, geçici bir geçiş hükümet kurulacağını ve yolsuzluğa karışmış kişilerle mücadele edileceğini belirterek, 9 ay içerisinde genel seçime gidilmesi kararı aldıklarını duyurdu. Burhan, Nil Sokağının temizlenmesi süreci sırasında yaşanan şiddet eylemlerinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bu eylemlere ilişkin soruşturmaların başlatılacağını söyledi. Ayrıca AGK ile müzakerelerde bulunan siyasi güçlerin, halkın izninin olmadığı ve kamunun razı olmadığı uzlaşıdan yoksun bir fikri dayatarak, totaliter sistemi klonlamaya çalıştıklarını kaydetti. Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nden (ÖDBG) Müzakere Komitesi Üyesi Medeni Abbas Medeni, ordu tarafından yayınlanan bildirinin bir darbe bildiri olduğu değerlendirmesinde bulunarak, bu bildiriyi bütünüyle reddettiklerini söyledi. Hartum’da dün gerçekleştirdiği bir basın toplantısında konuşan Medeni, oturma eyleminin zorla bastırılması girişimlerinin ve silahsız sivillerin öldürülmesinin AGK tarafından işlenen tam teşekküllü bir suç olduğunu söyledi. AGK tarafından önceki gün gerçekleştirilen olayların darbe olarak değerlendirdiğini belirten Medeni, halihazırdaki tutumlarının askeri konseyin devrilmesi ve kendisinden önceki rejimlere katılması olduğunu dile getirdi. Sivil itaatsizlik ve siyasi grev gibi barışçıl direnişin tüm çeşitleriyle direnişlerini sürdüreceklerini kaydeden Medeni, ordu genel merkezi önündeki alanda hala bir dizi ceset, yaralı ve tutuklunun bulunduğunu söyledi. Ayrıca Abbas, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin ülkede olup bitenleri reddeden tüm güçlerle başa çıkmaya hazır olduğunu dile getirerek, halkı birleştirmek ve askeri konseyi devirmek isteyen tüm güçlere ellerini uzattıklarını vurguladı. ÖDBG’nin en önde gelen bileşenlerinden Sudan Meslek Odaları Birliği (SPA), protestocuların öldürülmesine ilişkin uluslararası soruşturmalar başlatılması çağrısında bulundu. Grup Sözcüsü Emced Ferid, askeri konsey başkanı tarafından ilan edilen bir hükümet soruşturma komisyonu oluşturma planını reddettiklerini açıkladı. Sosyal paylaşım sitelerinden mesaj veren aktivistlere göre, dün itibariyle 35 kişinin ölümüne sebep olan ve yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açan şiddet olayları devam ediyor. Resmi raporlarda ise hayatını kaybedenlerin sayısının 13 olduğunu ve yüzden fazla yaralı bulunduğu kaydediliyor. Hartumdaki yetkililer, önceki günden bu yana internet erişimini kesmiş durumdalar. Hizmet kesintileri dün de devam ederken, bu durum ülke dışındaki Sudanlıların sosyal paylaşım sitelerinde yaptıkları paylaşımlar tek bilgi kaynağı haline getirdi. Aktivistler, hastanelerde bulunan kimselerin tedavisi için doktorlara ve hemşirelere çağrıda bulundu. Bu arada, ülke genelinde devam eden sivil itaatsizlik ve kapsamlı siyasi grev, hayatın bütünüyle felç olmasına sebep oldu. Oturma eylemini kırma girişimlerinin ardından protestocular, ülkenin çeşitli yerlerine barikatlar kurdular ve yolları kapattılar. Hartum ve diğer eyaletlerin mahallelerinde göstericiler ile askeri güçler arasında bir vur-kaç savaşı devam ederken, daha fazla şirket, kurum ve kuruluş greve katıldıklarını ilan etti. AGK Başkanı Burhan’ın açıklaması, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin askeri konsey ile olan müzakerelerin sona erdirildiğini duyurmasından ve konseyin devrilmesi çağrısında bulunmasından sonra geldi. Oysa taraflar daha önce geçici bir teknokratlar hükümet kurulması konusunda anlaşmaya varmış ve özgürlük ve değişim koalisyonun yasama konseyinin yüzde 67’sini oluşturacağını, kalan koltukların da diğer muhaliflere verileceği hususlarında uzlaşmışlardı. Taraflar arasındaki anlaşmazlık noktalarının başında gelen husus ise başkanlık konseyine kimin başkanlık edeceği ve konseydeki katılım oranının nasıl olacağı hususuydu. Guterres’ten kınama Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Sudan güvenlik güçlerinin sivillere yönelik gerçekleştirdiği -onlarca insan ölümüne ve yüzlercesinin yaralanmasına yol açan- aşırı güç kullanımını kınadı ve bağımsız soruşturmaların başlatılması ve sorumlu kişilerden hesap sorulması çağrısında bulundu. Guterres’in tutumunu takiben İngiltere ve Almanya da bu ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) başkanlığını yürüten Kuveyt’ten Sudan’daki gelişmelerin tartışılacağı ve BM Sudan Özel Temsilcisi Nicholas Haysom’un dinleneceği bir toplantı yapmasını istedi. Kuveytin BM Daimi Temsilcisi Mansur el-Uteybi, dün öğleden sonra kapalı bir oturum düzenlemeye karar verdi. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric tarafından okunan bir bildiride, genel sekreter, şiddeti ve sivillere karşı aşırı güç kullanımını şiddetle eleştirdiğini belirtti. Oturma eyleminin gerçekleştirildiği alanda bulunan protestocuları dağıtmak için şiddet kullanılmasını reddeden Guterres, güvenlik güçlerinin tıbbi tesislerin içine ateş açtığına dair gelen raporla konusundaki endişelerini dile getirdi. Askeri konseye halkın güvenliği konusundaki sorumluluğunu hatırlatan Guterres, toplanma ve kendini ifade etme hakkı da dahil olmak üzere tüm vatandaşların temel insani haklarının korunması gerektiğini söyledi. Ayrıca herhangi bir engel söz konusu olmaksızın yaralı kimselerin hastanelere erişmeleri çağrısında bulundu. Sudanlı yetkilileri meydana gelen ölümlerle ilgili soruşturmalar başlatmaya çağıran genel sekreter, barışçıl diyaloğun ve müzakerelerin sürdürülmesini talep etti. Bunun yanı sıra ülkede kalıcı barışın sağlanmasına yönelik çabalara destek olmaya hazır olduklarını ifade etti. Dujarric, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in Hartumdaki protestolar sırasında gerçek mermiler kullanılmasını ‘vahşice’ nitelendirmesine de açıklamasında yer verdi. Son aylarda askeri konsey ile göstericiler arasındaki barış diyaloglarının herkes için ilham kaynağı olduğunu dile getiren Bachelet, protestoculara yönelik aşırı güç kullanımını şiddetle kınadığını ifade etti.

مشاركة :