​İranda uluslararası trafik yoğun: Japonya ve Almanyadan önemli ziyaretler

  • 6/7/2019
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

ABD ile İran arasındaki arabuluculuğa ilişkin diplomatik hareketlilik dün ciddi bir viraja girerken, Japonya tarafından yapılan açıklama ile Başbakan Şinzo Abe’nin İranı ziyareti hakkındaki gayri resmi haberlere bir son verildi. Japon hükümeti sözcüsü, Abein Tahranla Washington arasındaki gerilimi azaltmak için Tahran’ı ziyaret edeceğini resmen doğruladı. Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü dün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın Ortadoğu’da tırmanan tansiyonun düşürülmesi ve nükleer anlaşmanın nasıl kurtarılabileceğini görüşmek üzere Pazartesi günü İran’ı ziyaret edeceğini söyledi. Rusya ise Avrupa ülkelerinin başlattığı özel ödeme mekanizmasına katılım hususunda Avrupa Birliği (AB) ile görüşmelerde bulunduğu açıkladı. Dün Japon hükümeti sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Başbakan Şinzo Abenin yakın zamanda İran’ı ziyaret edeceği, ancak ziyaretin detayları üzerindeki çalışmaların devam ettiği kaydedildi. Kabine Sekreteri Yoşihide Suga, düzenlediği basın toplantısında, Abe’nin İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yapacağı görüşmelerin tarihi hakkında net bilgi vermezken, Reutersın aktardığına göre Suga, faydalı sonuçlara ulaşılması için Tokyonun elinden gelen çabayı göstereceğini söyledi. Bu ziyaret, Japonya başbakanının görevde bulunduğu 4 yıldan uzun bir süre içerisinde İrana yapacağı ilk ziyaret olacak. Ziyaret,  Washingtonun Tahran ile dünya güçleri arasında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesinden bir yıl sonra İran ve ABD arasında artan gerginliğin ortasında gerçekleşiyor.Japonyanın diplomasi atağı ABD Başkanı Donald Trump, geçen ayın sonlarında Japonyaya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, Japonya Radyo ve Televizyon Kurumu’nun Başbakan Abe’nin Tahranı ziyaret etmeyi planladığını açıklamasını memnuniyetle karşıladı. Trumptan bir hafta önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Japonyayı ziyaret etmiş ve Abe ile görüşmelerde bulunmuştu. Japonya, petrolünün çoğunu bu bölgeden ithal ettiğinden dolayı bölgedeki gerilimin derinleşmesinden endişe eden ülkelerden biri. ABD, Japonya’yı İran’a yönelik petrol yaptırımlarından muaf tuttu, fakat geçen aydan itibaren bu muafiyetleri kaldırdı. Diplomatik uzmanlar, Abenin yapabileceği en fazla şeyin, İran ve ABDyi müzakerelere devam etmeleri ve gerginlikleri azaltmaları için ikna etmek olduğunu söylüyorlar. Durumun hassasiyeti sebebiyle isminin açıklanmasını istemeyen eski bir Japon diplomat, “Abenin söyleyebileceği en iyi şey, Hamaneye ABD Başkanı Trump ile ön koşulsuz olarak görüşmesini önermektir.  Abe her iki taraftan da olumlu sinyaller aldı. Abe risk alıyor olabilir, fakat İranın Abe’ye kötü muamelede bulunacağını sanmıyorum. İran’ın Abe’yi elleri boş bir şekilde geri göndereceğini düşünmüyorum” dedi. Diğer bir diplomatik kaynak ise Abe’nin Washington’un güvencesi olmadan bu önemli ziyareti yapma ihtimalinin düşük olduğu görüşünü desteklediğini dile getirdi. Uzun zamandır süregelen bir dostlukları bulunan Japonya ve İran, bu yıl diplomatik ilişkilerin başlamasının 90. yıldönümünü kutladı. Tokyo’nun Washington’la da yakın ilişkileri var. Trump dün İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile konuşmaya hazır olduğunu söyledi, fakat Amerikan askeri harekatının gerçekleşme ihtimali hala olduğu yerde duruyor. Washington ile Tahran arasında arabuluculuk görevi, iki tarafın “füze ​​programı ve İran’ın bölgesel rolü” konusundaki çatışmalarından dolayı kolay görünmüyor.Berlinden İrana nükleer anlaşma adımı Öte yandan dün Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın nükleer anlaşmanın devamı için görüşmelerde bulunmak üzere İranı ziyaret edeceği belirtildi. Alman Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Adebahr, Berlinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, Maas’ın, İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile nükleer anlaşma konusunu görüşeceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Maas’ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Ürdün’ü de içeren bir ziyaret turu gerçekleştireceğini söyleyen Adebahr, bu ziyaretlerin bölgedeki krizler bağlamında gerçekleştiğini belirterek, Maas’ın Ortadoğu’da tırmanan tansiyonun düşürülmesi yönünde çağrıda bulunacağını dile getirdi. Almanya Dışişleri Bakanlığı Siyaset Dairesi Müdürü Jens Blotner, Maas’ın ziyaretine hazırlık olarak iki hafta önce İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı ile bir araya gelmişti. Blotnerın ziyaretinin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, yaptırımları ihlal eden ülkelere yönelik uygulanacak yaptırımlar konusunda uyardı. Washington ve Berlin, İranın nükleer programına karşı farklı tutumlar benimsiyor. Ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel geçen hafta yaptığı açıklamada, İranın nükleer silah edinmesi ve düşmanca eylemlerde bulunması tehdidiyle Tahranla yüz yüze gelinmesi gerektiğini vurgulamıştı. Almanya Dışişleri Bakanlığı, Maas ve ABDli mevkidaşı Mike Pompeo arasında gerçekleşen istişareler sonrasında yaptığı açıklamada, Almanya ve ABD’nin bölgenin güvenliğinin sağlanması için nükleer silah bulunmaması konusunda hemfikir olduklarını söyledi. Açıklamada Maas’ın Pompeo’ya, Tahran’ın kararlaştırılan kurallara uyduğu sürece, anlaşmanın bölgeyi daha güvenli hale getireceğini vurguladığı kaydedildi. Ancak Pompeo bir Alman gazetesine verdiği demeçte, “Umarız Almanya daha fazlasını yapar. İran rejimi genişlemeci bir politika benimseyen dini bir rejimdir. Özgür demokrasilerin dünyayı bu tehditten koruma gibi bir görevi var” ifadelerini kullandı. Rusya: AB ile INSTEX mekanizmasına katılım konusunda görüşüyoruz Öte yandan Rus Interfax haber ajansı tarafından yayınlanan haberde, Rusyanın AB Daimi Temsilcisi Vladimir Chizhov’un  ABD yaptırımlarını aşmak ve ABD yaptırımlarına rağmen Tahranla ticareti devam ettirmek için Almanya, Fransa ve İngiltere tarafından başlatılan ödeme mekanizmasına katılım için Brüksel’de istişarelerde bulunduğu bildirildi. Interfax’ın haberine göre Chizhov, “Avrupalılarla INSTEX mekanizmasına katılım konusunda görüşüyoruz. Mekanizmanın büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu gizlemiyorlar. Aylar önce başlatılmasına rağmen şu ana kadar başarılı olamadı” ifadelerini kullandı. Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün yaptığı açıklamada, İran füze ​​programının nükleer anlaşmadan ayrı olarak değerlendirilmesi çağrısında bulundu. “Hiç kimse endişe kaynağı olabilecek füze programının İran ile tartışılmasını yasaklamıyor” diyen Putin, fakat bu meselenin daha önce elde edilen başarıların ortadan kaldırılması için bir sebep olmadığını söyledi. Sputnik haber ajansının aktardığına göre, St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nun (SPIEF) oturum aralarında haber ajanslarına konuşan Putin, “Pekala… Gerek füze programı gerekse de bazı bölgesel sorunlara ilişkin birtakım sorular var. Bu meselelerin İran ile tartışılmasını kim yasaklıyor” ifadesini kullandı. Konuşmasının devamında bunun için daha önce elde edilen başarıların ortadan kaldırılmasının gerekmediğini belirten Putin, bu noktada ABD ile görüş ayrılıkları olduğunu ifade etti. Ayrıca Putin problemleri çözmek için takip edilen böyle bir yolun verimsiz olduğu hususunda ABD’yi ikna etmeye çalıştıklarını belirtti. Putin, nükleer program konusunda en yakından takip edilen ülkenin İran olduğunu dile getirerek, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun (IAEA) İran’ı denetlediğini fakat nükleer anlaşmayı ihlal edecek herhangi bir şey bulamadığını söyledi. Putin ve Çinli mevkidaşı Şi Cinping geçtiğimiz günlerde yaptıkları görüşmelerin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını reddettiklerini dile getirmişlerdi. Taraflar İran’a, nükleer dosyadaki yükümlülüklerini uymayacak adımlardan uzak durması çağrısında bulunmuş ve anlaşmanın geri kalan taraflarından taahhütlerine uymalarını talep etmişlerdi.

مشاركة :