​Budiaf’ın oğlu, Medin ve Nizar’ı Fransa’nın emriyle babasını öldürmekle suçladı

  • 6/30/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

27 yıl önce bir suikasta kurban giden Cezayir Cumhurbaşkanı Muhammed Budiaf’ın oğlu, Cezayir’in eski savunma bakanlarından Halid Nizar ve şuan cezaevinde bulunan eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı General Muhammed Medin’in babasının öldürülmesiyle bağlantıları oldukları gerekçesiyle sorgulanmalarını istedi. Oğul Budiaf’a göre suikast, Fransa’nın eski cumhurbaşkanlarından François Mitterrand yönetiminin emriyle gerçekleştirildi. Oğul Nasır Budiaf, babasının öldürülmesinin (29 Haziran 1992) anma yıl dönümü nedeniyle dün yaptığı basın toplantısında, 1990’lı yıllarda Cezayir’in İstihbarat Teşkilatı’nın başında olan ve “Tevfik” lakabıyla bilinen General Muhammed Medin ile eski Cezayir Savunma Bakanı Halid Nizar’ın, Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand’dan babasının “tasfiye edilmesi” emri aldıklarını söyledi. Adalet Bakanı Süleyman Brahimi’ye Medin ve Nizar’ın olayla ilgili bağlantılarının soruşturulması çağrısında bulunan Nasır Budiaf, halen gizemini koruyan Budiaf suikastına ilk kez Fransa cumhurbaşkanlığının adını karıştırmış oldu. Daha önce de Cezayirli yetkilileri suikasta karışmakla suçlayan Nasır’ın iddiaları yetkililerce dikkate alınmazken, oğul Budiaf da söylediklerini kanıtlayacak herhangi bir delil sunamadı. Oğul Budiaf, önceki Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika’nın istifasının ardından kardeşi Said Buteflika ve İstihbarat Teşkilatı Bakanı Beşir Tartag ile birlikte 4 Mayıs’ta tutuklanarak hapse atılan eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Medin’i ve uzun yıllar önce emekli olduktan sonra oğluyla birlikte bir yatırım şirketi yöneten eski Savunma Bakanı Nizar’ı “devlet yönetimine karşı komplo kurmakla” suçladı. Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Budiaf, başkentin 600 kilometre doğusundaki Annaba şehrinde bulunan büyük bir konferans salonunda konuşma yaparken silahlı saldırıya uğramıştı. Merhum Cumhurbaşkanı,  korumalarından biri olan ve olay sırasında hemen arkasında bulunan Teğmen Lambarek Boumaarafi tarafından makineli tüfekle vurularak hayatını kaybetmişti. Çıkarıldığı mahkemece idama mahkum edilen Boumaarafi’nin cezası, Cezayir’in 1993’ten bu yana idam cezasını uygulamaması nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Suikasta ilişkin tek bir söz dahi söylemeyen Boumaarafi, 1995 yılında çıkan ve çoğunluğu İslamcılardan olmak üzere 90 mahkumun hayatını kaybettiği hapishane isyanından da sağ kurtuldu. Budiaf suikastinin resmi hikayesi, ülkedeki genel halkın yanı sıra siyaset ve medya çevrelerince pekte inandırıcı bulunmamaktadır. Yaygın olan görüş ise Budiaf’ın, hükümetin üst düzey yetkilileri arasında sıkça rastlanılan yolsuzluğa karşı savaş açmış olması ve hesap vermekten korkan yetkililerin onu öldürmüş olabileceği yönünde. Nasır Budiaf daha önceki bir açıklamasında, “ülkenin kötüleşen siyasi ve ekonomik koşulları nedeniyle gerçek suçluları aramamanın getirdiği boşluğu” hissettiğini söylemişti. Eski Savunma Bakanı Nizarın kendisini terörle yoğun çatışmaların yaşandığı “kara on yıl” olarak adlandırılan dönemden sorumlu tutanlara karşı oldukça hassas olduğuna dikkati çeken Nasır Budiaf, Nizar’ın, Avrupa mahkemelerinde, görevde kaldığı 10 yıl boyunca insanlara işkence yapmak ve öldürmekle suçlandığını ve bir zamanlar “ülkenin fiili yöneticisi” olarak tanımlandığını söyledi. Öte yandan General Medin’in yine bir başka davadan suçlanıyor. İlginç olan ise bu davada da Paris’in adının geçiyor olması. Fransız gazete “Le Monde”, 1996 yılında Cezayirde öldürülen Fransız din adamlarının ailelerinin davayı inceleyen yerel mahkemeden Medin ve eski Cumhurbaşkanı Buteflika hakkında soruşturma başlatması talebinde bulunduklarını aktardı. Öldürülen 7 Fransız din adamının ailelerinin avukatı Patrick Baudouin, Cezayirdeki mevcut siyasi gelişmelerin, kendilerini Fransız hakimlerden Medin ve Buteflika’nın sağlık durumlarının uygun olması halinde olay hakkında bilgilerine başvurmak üzere Cezayir’e yeni bir uluslararası adli heyet göndermeleri talebinde bulunmaya cesaretlendirdiğini söyledi.

مشاركة :