İran Dini Lideri Ali Hamaney, Irak ve Lübnandaki protestolar hakkında ilk kez yorum yaptı. Hamaney, bir yandan ABD ve bazı Batı ülkelerini Lübnan ve Iraktaki protesto gösterilerini körüklemekle suçlarken diğer yandan göstericilerin taleplerinin meşru olduğunu söyledi. “Tahran, bu iki ülkede olup bitenin farkında. Çünkü Tahran daha önce benzer dış müdahaleleri etkisiz hale getirmek zorunda kalmıştı” ifadesini kullandı. İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii de Irak’taki protestoların, Irak ve İran’ın arasını açmayı hedeflediğini savundu. Hamaney, ABD ve Batı istihbarat servislerinin Irak ve Lübnanı istikrarsızlaştırmak için çaba sarf ettiğini iddia ederken bazı Arap devletlerinin de gösterileri fonladığını öne sürdü. İranın Dini Lideri, Irak ve Lübnan’da yaşanan protesto gösterilerinin benzerinin daha önce İran’da da yaşandığına dikkat çektiği açıklamasında “İran da Irak ve Lübnan’ın karşı karşıya kaldığı komplonun bir benzeri ile karşılaşmıştı. Ancak insanların doğru zamanda meydanlara inmesi bu komployu boşa çıkarmıştı” dedi. Hamaney, İran’ın 2017’nin aralık ayının son günlerinde patlak veren ve 2018’in ortalarına kadar devam eden protesto gösterilerini bastırmasından da övgüyle bahsetti. Söz konusu dönemde yaşam koşullarının kötüleşmesi ve yolsuzluğun yaygınlaşması gibi sebeplerle 80’den fazla İran şehrinde düzenlenen gösteriler rejim karşıtı protestolara dönüştü. Gösterilerde rejimin devrilmesi çağrısında bulunulurken İran Dini Liderini de istifaya çağıran sloganlar atılmıştı. Göstericiler yüzlerce devlet dairesine, güvenlik merkezlerine ve bankalara saldırmıştı. Bu durum şiddet eylemlerine yol açtı ve güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu 21 kişi ölmüştü. Hatem’ül Enbiya askeri okulunun mezunlar töreninde konuşan İran Dini Lideri Ayetullah Hamaney, “Lübnan ve Irak halkı taleplerinde haklı. Ancak bu taleplerine ancak yasal çerçevede ulaşabileceklerini bilmeliler” dedi. Hamaney, İran devlet televizyonu tarafından yayınlanan konuşmasında Lübnan’daki halk ayaklanmasının hükümeti düşürdüğünü ve Iraklıların da aynı sonuca ulaşmayı umduklarını söyledi. AFP de Hamaney’in, “Bir ülkenin yasal çerçevesi yıkıldığında, yapılacak hiçbir şey kalmaz" ifadelerini aktardı. Irak ve Lübnan’ı güvensiz hale getirmek isteyenlere karşı uyarıda bulunan Hamaney, “Düşmanın bir ülkeye verebileceği en büyük zarar, o ülkenin emniyetini ve güvenliğini baltalamaktır” dedi. Hamaney, Irak ve Lübnandaki protesto gösterilerine ilişkin değerlendirmesinde söz konusu ülkelerde yaşananları son olarak 2018de İran’da meydana gelen dev protesto dalgasına benzetti. O dönem yaşananlarla ilgili Batı ülkelerini ve bölgesel müttefiklerini suçlayan Hamaney, “Düşmanlar rejimi zora sokmak için birleşti" açıklamasında bulunmuştu. Hamaney, Irak ve Lübnan’daki gösterilere ilişkin konuşmasında “Protestocuların talepleri meşru ancak vandalizmden uzak durmaları gerekiyor" dedi. Sokak eylemlerinin karşılıksız kalmayacağını belirterek ABD’ye gözdağı veren Hmaney, İran dosyasını kışkırtmak isteyen Fransa’ya da yüklendi. İran Dini Lideri Hamaney’in ofisine bağlı Kayhan gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari de İran’a bağlı milislere, özellikle de Haşdi Şabi’ye Bağdat’taki ABD ve Suudi Arabistan elçiliklerine saldırma çağrısını yineledi. Şeriatmedari, açıklamasıyla Irak’taki son karışıklıkların sebebi olarak bu iki elçiliği gösterdi. Kayhan gazetesinde 5 Ekimde yayınlanan bir yazıda Haşdi Şabi’den Irak’taki casusluk merkezini kapatması istendi. Bu talep ile 1979’da başkent Tahran’da ABD Büyükelçiliği’ne saldırılması olayına benzer bir adım atılması gerektiğine işaret edildi. Bu olay o sırada Tahran ve Washington arasındaki diplomatik ilişkilerin kopmasına neden olmuştu. İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmut Vaizi, Irak’ta başkent Bağdat ile ülkenin orta ve güney kentlerinde meydana gelen protesto gösterilerinde İran müdahalesine karşı sloganlar atılmasına ilişkin yaptığı yorumda “Sloganlar ile İran ve Irak’ın arasını açmak istiyorlar” dedi. İsim vermeden bazı ülkelerin Irak ve Lübnan halklarını öfkelendirdiğini söyleyen Vaizi şunları söyledi: “İran her zaman hükümetlerin halkın taleplerine önem vermesinin yanında olmuştur. İran, aynı zamanda halkın taleplerinin kaos, karışıklık, yıkım, ölüm ve yaralanma olaylarına meydan vermeden ele alınmasının yanındadır. Tahran, tansiyonun düşürülmesi ve dış kuvvetlerin hedeflerini gerçekleştirmek için durumdan vazife çıkarmasına fırsat verilmemesi tavsiyesinde bulunuyor. Amaçları istikrarlı hükümeti zayıflatmak, dini mercii ve siyasi partilere iktidarın yolsuzluk yaptığını göstermektir.” İran ve Irak’ın arasını açma niyetiyle atılan sloganların teşvik edildiğine dikkat çeken Vaizi, “Yabancıların hedeflerine ulaşmasını engellemeliyiz” dedi. Vaizi hükümet toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamanın bir bölümünde eleştiri oklarını ABD’ye ve bölgedeki müttefiklerine yöneltti. “ABD ve bölgedeki müttefikleri protesto dalgasını körüklemek, protestoları yönlendirmek ve finansal destek sağlamak için siber alanı kontrol etme çalışmaları yürütüyor. Görünüşe göre hepsi Irak ve Lübnan halklarına zarar veriyorlar” dedi. İranın resmi haber ajansı IRNA, İran Hac ve Ziyaret Örgütü’nün bir yetkilisinden aktardığı haberde, İran Hac ve Ziyaret Örgütünün Irak’taki protesto gösterileri sebebiyle ülkenin güneyindeki Şelemçe ile Cezzabe sınır kapılarından Necef ve Kerbela şehirlerine kafile göndermeyi durdurduğunu aktardı. Söz konusu açıklama, İran Dışişleri Bakanlığının vatandaşlarına Iraka dini ziyaretleri erteleme konusunda yaptığı çağrıdan bir gün sonra geldi.
مشاركة :