Londra Köprüsü saldırısının kurbanlarının yakınları, üç terörist tarafından Haziran 2017’de gerçekleştirilen kanlı planların, saldırıyla ilgili soruşturmalar sonucunda terör hücresi liderinin iki yıl boyunca İngiliz İç İstihbarat Servisi (MI5) ve polis tarafından izlendiğinin ortaya çıkmasının ardından engellenebileceğini ifade ettiler. Soruşturma sonucunda müfettişlerin, baş saldırgan Khuram Butt ve diğer saldırganlar Rachid Redouane ve Youssef Zaghba arasındaki bağlantıları veya teröristlerin sahip olduğu bir spor salonunda çalıştığını fark edemedikleri ortaya çıktı. Butt’ın radikal din adamı Anjem Choudary liderliğindeki terör hücresi “el-Muhacirun” grubunun bir üyesi olduğu ve 2016 yılında “Kapıdaki cihatçılar” başlıklı bir belgesel filminde yer aldığı biliniyordu. Butt’ı araştıran ve hiçbir suçlamayı gözetmeyen Scotland Yard polisi, herhangi bir soruşturma başlatmamış, daha sonra Butt ve diğerlerinin DEAŞ terör örgütüne katıldıklarına dair kanıtlar karşısında şaşkına uğramıştı. Londra Köprüsü saldırısının kurbanlarının yakınlarından altısının avukatları, boşa harcanan fırsatların fazlalığı karşısında ailelerin “şaşkına uğradığını” ve planların ortaya çıkarılıp engellenebileceğini düşündüklerini aktardılar. Bununla birilikte saldırı planı sürecinin izlenmesinin zor olmadığını söyleyen avukatlar, eğer ilgili birimler üzerlerine düşeni yapsalardı, 8 kişinin bugün halen yaşıyor olabileceğini söylediler. Soruşturma hakimi Mark Lucraft, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca vatandaşların hayatlarını koruyamadığı gerekçesiyle MI5e kovuşturma açılması talebinde bulundu. MI5’in Mayıs 2015teki soruşturmada Butt’ın “güçlü bir niyeti ve kararlılığı olduğu, ancak (bir saldırı gerçekleştirme kabiliyeti) sınırlı” olduğu sonucuna vardığı ve Suriyeye seyahat etme niyetinin önemini küçümsediği ortaya çıktı. MI5 daha sonra DEAŞ tarafından Paris’te gerçekleştirilen saldırıların ardından “fon kısıtlamaları” nedeniyle Butt’ın izlemesini askıya
مشاركة :