“Merhaba anne! Seni hapishaneden arıyorum. Seni çok özlüyorum. Kendimi ellerinin arasına bıraktım. İkinci kez ne zaman konuşacağımızı bilmiyorum. Ama hapishanede bir telefon var.” Hani’nin annesi İsrail zindanlarında tutuklu olan oğlunun sesini duyduğunda kendine hakim olamadı ve gözyaşlarına boğuldu. Ona Allah’ın kendisini oradan kurtarması dualarından başka söylenecek bir söz bulamadı. Hani’nin annesi Fahbe, 2017 yılının başında, İsrail’in Gazze mahkumları yakınlarının ziyaretlerini durdurduğundan beri oğlundan haber alamıyor. Ancak zaman zaman hapishane içinde gizli bulundurulan ve bu konuda alınacak cezalardan korkularak kesik kesik yapılan telefon görüşmeleri hariç.Talep bir suçtu Filistinli tutuklular için bir cep telefonunun varlığı, İsrail gözaltı merkezlerinin yönetimi nezdinde bir suç ve ele geçirildiğinde, hapishane yetkilisi, hücredeki herkese telefonun varlığı hakkında bilgi verilmediği için ek cezalar uyguluyor. Tutuklular bu yola, genellikle uluslararası sözleşmelerde bulunan hapishane içinde bulunması gereken telefon bulunmadığı için başvuruyorlar. Hani, yaklaşık 10 tutuklu Filistinli ile İsrail yönetiminin hapishanelerde telefon kurmasının ardından aileleri ve bazı Filistinli yöneticiyle kavuşma imkanına kavuşanlardan biri. Cezaevlerinde halka açık telefon konması “İkinci Onur” savaşında girilen açlık grevinde istenen taleplerden biriydi. Grev, sekiz gün sonra, mahkum Hamas liderleriyle yapılan anlaşmadan sonra bitirildi. İsrail hapishane idaresine yönelik artan gerilimi düşürmesi karşılığında Hamas’ın bazı taleplerini kabul etti.Her bölümde dört telefon Independent Arabiadan İzzeddin Ebu Ayşenin Hamas Mahkum Başkanlığı’ndan edindiği bilgilere göre, İsrail hapishane yönetimi, çocuklar ardından kadınlar ve hücrede kalan mahkumların kısımlarından bulunmak üzere tedrici olarak he bölümde 4 telefon bulunduracak. Aslında İsrail el-Damun hapishanesinin çocuk bölümünde bu uygulamaya başladı. Burada 5 yetişkin ile 35 reşit olmayan çocuk bulunuyor. Mahkumların sözcüsü Ali el-Mağribi’ye göre telefonların kurulması, sayıları 300’ü bulan Gazzeli tutuklulara uygulanan kısıtlamalara kısmı bir çözüm getiriyor. Böylelikle ailelerinin ziyaretlerinin yasaklandığı mahkumlar ile aileleri arasında yakınlaşma sağlanabilir.Acıyı hafifletmek Mağrubi, İsrail cezaevlerinde telefon konulmasının ilk kez gerçekleştiğini belirterek mahkumların uluslararası kanunlara göre en temel haklarından birini kazanarak zafer kazandığını belirtti. Aslında hapishanelerde umuma açık telefon bulundurması zorunluluğu İsrail kanunlarında ve Cenevre Sözleşmesi’nde yer alıyor. İsrail aynı zamanda Yahudi tutukluları için bu yasaları uygulamaya koymaya çalışıyor ancak Filistinli tutuklular için Cenevre kanunları uygulamayarak kamuya açık telefon kullanmalarına izin vermiyordu. Tutuklular Basın Ofisine göre İsrail’in telefon imkanını engellemesinin nedeni güvenlik gerekçesi. Buna göre İsrail cezaevi idaresi, mahkumların Filistinli liderlerle görüşerek cezaevi içinde terör eylemi yapmalarından endişe ediyor. Filistinli mahkumlar için cezaevlerinde halka açık telefonların kurulması 1992den beri gözaltında tutulanların önemli bir talebi olmuştur, ancak İsrail bu talebi reddetmektedir. Mahkumlar aileleri ve akrabalarıyla iletişim kurmak için yüksek fiyatlarla ve gizli yöntemlerle satın aldıkları küçük cep telefonları kullanmaktadır.İsrail çelişkisi ve güvenlik müdahalesi İsrail hapishanelerindeki “Tutsak Hareketi” liderlerinden biri Independent Arabiyye’ye verdiği bilgiye göre, telefon kurulma talebinin cezaevi yönetimi tarafından onaylandığı ancak İsrail güvenlik güçlerince 2019 yılının başına kadar reddedildiğini belirtti. Kaynak “İkinci Onur” adı altında düzenlenen açlık greviyle durumun tersine dönerek telefona cezaevi idaresinin onay vermediğini, polisin ise bu hakkı onayladığını söyledi. Ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu cezaevi idaresinin karşı çıkmasına rağmen bu konudaki dosyayı ŞABAK’a verdi. Kaynak, “Tutsak Hareketi” liderleriyle İsrail cezaevi yönetimi arasında yapılan anlaşmaya göre, mahkumların haftalık her biri 20 dakika olan üç telefon görüşmesi hakkı bulunduğunu belirtti. FKÖ’ye bağlı Tutsaklar ve Serbest Bırakılanlar Heyeti’nin açıklamasına göre İsrail Hükümeti 7 bin kişiyi tutukladı. Bunlardan 4600’ü Batı Şeria, 490’ı Kudüs, 90’ı 1948’de işgal edilen topraklardan. Bu mahkumların 350’si 18 yaşını geçmemiş durumda. 42’si 16 yaşını geçmemiş çocuk, 55’i de kadın mahkum olduğu bildirildi.
مشاركة :