İran, bugün, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan aşamalı bir şekilde çekilme planının bir parçası olarak taahhütlerini azaltma çalışmalarının ikinci aşamasına başlayacak. Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin ülkesinin uranyum zenginleşme oranını artıracağı şeklindeki tehdidine karşılık anlaşmaya taraf olan ülkelerin, Tahrandan anlaşmanın esaslarına saygı göstermesini talep etmesinin ardından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın nükleer anlaşmaya yönelik ihlallerini görüşmek üzere Çarşamba günü ilk toplantısını yapacak. Bu arada Ruhani’nin tehdidinden kısa bir süre önce İran Dini Lideri Ali Hamaneyin Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti, İran’ın uranyum zenginleştirme seviyesini yüzde 5e yükseltebileceğini söylemişti. Reuters’ın İranlı yetkili bir kaynaktan aktardığı bilgilere göre Tahran, bugün, nükleer anlaşmada yüzde 3.67 olarak belirlenen uranyum zenginleştirme seviyesini yüzde 5’e yükselteceğini açıklayacak. İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı, İran’ın baş müzakerecisi Abbas Arakçi’nin bugün, İran’ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini daha da azaltacağını duyuracağını aktardı. Reuters’ın Fars Haber Ajansı’ndan aktardığı bilgilere göre saat 10:30’da yapılacak basın toplantısına Arakçi’ye diğer bazı İranlı yetkililerin de katılacağını ekledi. Öte yandan UAEA Yönetim Kurulu, ABD’nin acil toplantı talebi çerçevesinde İran’ın nükleer anlaşmaya yönelik ihlallerini görüşmek üzere Çarşamba günü bir araya gelecek. Toplantıda uranyumun saflık oranı ve zenginleştirilmiş uranyumun depolanması da masaya yatırılacak. ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Misyonundan yapılan açıklamada, Büyükelçi Jackie Wolcottun UAEAnın daha önce İran’ın 300 kilogram zenginleştirilmiş uranyum sınırını aştığını doğrulayan UAEA Genel Direktörü’nün son raporunu tartışmak üzere ajansın Yönetim Kurulu’na acil toplantı çağrısında bulunduğu bildirilmişti. Açıklamada, “UAEA Genel Direktörü’nün İran’daki nükleer faaliyetlerin ve meydana gelen tüm değişikliklerin kapsamlı ve gerçekçi bir sunumunu yapmalıdır” ifadeleri yer aldı. Buna karşın İran’ın BM Viyana Ofisi Misyonundan yapılan açıklamada, ‘tek taraflı ve hukuka aykırı olarak Kapsamlı Ortak Eylem Planından (KOEP) çekilerek anlaşmaya zarar verdiği’ vurgulanan ABD’nin özel toplantı talebinde bulunmasının, UAEA Yönetim Kurulu’nun sorumluluğu kapsamında olmadığı ve uluslararası ilişkilerde çok taraflılık ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle çeliştiği belirtildi. Anlaşmaya zarar veren asıl ülkenin ABD olduğu söylenen açıklamada, ABD’nin anlaşmanın uluslararası toplum tarafından uygulanmasını engellemek için çeşitli yollara başvurduğu belirtildi. UAEA, Tahranın Temmuz 2015’te imzaladığı ve nükleer faaliyetlerinin barışçıl olduğunu garanti altına alan anlaşma çerçevesinde Viyana’da uluslararası topluma verdiği taahhütlere uyup uymadığını doğrulamaktan sorumludur. Bu arada anlaşma, İran’ın 12 yıl boyunca sürdürdüğü nükleer programına ilişkin uluslararası bir krize son vermeyi amaçlıyordu. ABD Başkanı Donald Trump, Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurduktan sonra Washington, Tahran’ın bölgedeki ‘kötü niyetli’ çabaları olarak gördüğü füze geliştirme faaliyetlerini hedef alan yaptırımları yeniden uygulamaya başladı. ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin ilk yıldönümünde Tahran, taahhütlerini kademeli olarak askıya alarak, anlaşmadan adım adım çekileceğini açıkladı. Ancak anlaşmayı imzalayan diğer ülkeler (Almanya, Çin, Fransa, İngiltere ve Rusya) Tahran’ın anlaşmanın taahhütlerini yeniden uygulaması için kapıyı açık bıraktı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, geçtiğimiz hafta ülkesinin Pazar günü itibariyle nükleer anlaşma tarafından belirlenen uranyum zenginleştirme oranının yüzde 3.67 seviyesinin üzerine çıkacağını duyurmuştu.Velayeti: Tüm ihlallere aynı şekilde cevap vereceğiz Buna karşın İran Dini Lideri Hamaney’in internet sitesi tarafından aktarılan açıklamalarında, Hamaney’in Uluslararası İlişkiler Danışmanı Velayeti, uranyum zenginleştirme düzeyinin ‘İran’ın barışçıl nükleer faaliyetlere olan ihtiyacına göre artacağını’ söyledi. Velayeti, Buşehr Nükleer Santrali’nin mevcut reaktör ünitesi için yüzde 5 zenginleştirilmiş uranyum üretmeleri gerektiğini belirtti. Bununla birlikte ABD’nin nükleer anlaşmayı doğrudan ihlal ettiğini vurgulayan Velayeti, Avrupalıların ise anlaşmayı dolaylı yollardan ihlal ettiklerini belirterek, “Buradan, tüm ihlallere aynı şekilde cevap vereceğiz” diye konuştu. Diğer yandan UAEA, Rusya’dan ithal edilen yakıtla çalışan Buşehr reaktörünü yakından takip ediyor.İran, anlaşma taraflarının çabalarını yetersiz buluyor Bununla birlikte Tahran’ın anlaşmanın taraflarına verdiği 60 günlük süre bir hafta önce, biterken, İran ile İngiltere, Fransa, Almanya, Çin ve Rusya’nın temsilcileri ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları tartıştılar. Ancak Tahran, nükleer anlaşmadaki tarafların çabalarının halen yetersiz olduğunu düşünüyor.Ruhani ile Macron telefonda görüştü İlgili bağlamda İran haber ajansları, Cumhurbaşkanı Ruhani ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini aktardı. Görüşmede Ruhani, İran’ın son 14 aydır ABD’nin tüm baskılarına rağmen ‘stratejik sabır’ çerçevesinde nükleer anlaşmayı sürdürmeye çalıştığını söyledi. ABD yaptırımlarını ‘kapsamlı bir ekonomik savaş’ olarak nitelendiren Ruhani, “Bu ekonomik savaşın devam etmesi, bölge ve dünyada başka tehditlere yol açacaktır” şeklinde konuştu.Ruhani’den AB’ye çağrı İran’ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma hamlelerini savunan İran Cumhurbaşkanı, Avrupa Birliği’ne (AB) ‘uluslararası anlaşmalara ve BM kararlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri ve nükleer anlaşmayı sürdürmek için öncekinden çok daha fazla çaba sarf etmeleri’ çağrısında bulundu. Fars Haber Ajansı, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ise telefon görüşmesinde, AB’nin Washington’ın nükleer anlaşmadan çekilmesine şiddetle karşı çıktığını vurgulayarak, “AB nükleer anlaşmayı sürdürmek istiyor ve bu yönde her türlü çabayı sarf etti” dediğini aktardı. Ajansın, İran Cumhurbaşkanlığı’ndan aktardığı bilgilere göre Macron, Ruhani’ye Avrupanın ABD ambargosunu telafi etme çabalarının başarılı ve etkili olmadığını, ancak bunu telafi etmek için daha fazla çaba göstereceklerini söyledi. Durumun kontrol altında tutulmasını isteyen Macron, nükleer anlaşmayı sürdürmek için yeni önlemler alınması gerektiğini belirtti. Anlaşmanın sona ermesinin üzücü bir sonuç olacağı ve toplu bir yenilgi olarak kabul edileceği uyarısında bulunan Macron, “Bu yüzden nükleer anlaşmayı sürdürmek ve gerginliği gidermeye yardımcı olmak için bu ikinci yolu seçmeliyiz” dedi. Fransa’nın buna hazır olduğuna işaret eden Macron, ülkesinin özellikle İran, özel yaptırım talebinde bulunduğu sürece çabalarını iki katına çıkarmak istediğini vurguladı.
مشاركة :