Geçtiğimiz Perşembe günü Aden şehrinde gerçekleştirilen Husi ve DEAŞ saldırılarında ölen askerlerin kanı henüz kurumadan, Yemen güvenlik kaynaklarına göre El Kaide, 2 Ağustos’ta Abyan bölgesinde güvenlik güçleri kampına saldırarak en az 19 askerin ölümüne neden oldu. Söz konusu saldırıdan önce Husi milisleri, İran’a ait füze ve insansız hava aracıyla Aden’in batısındaki Brega kasabasında bulunan el-Cela kampını hedef almış, aralarında Yemen hükümetine bağlı Destek ve Takviye Kuvvetleri komutanlarından Munir el-Yafi ve Hizam Emni komutanlarından Racih bin Mansur’un da bulunduğunu 39 asker hayatını kaybetmişti. Terör örgütü DEAŞ da Şeyh Osman kasabasındaki bir polis karakoluna bomba yüklü bir araçla saldırı düzenlemiş ve en az 13 polis saldırıda yaşamını yitirmişti. Yemen yönetimi, İran’ı Aden’deki saldırıları koordine etmekle suçlarken, gözlemciler de El Kaide saldırısının, Tahran tarafından Husiler, DEAŞ ve El Kaide tarafından temsil edilen Yemen’de 3 terör örgütünü etkinleştirmek üzere tetiklendiğini savunuyor. Yemenli güvenlik kaynaklarının Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre, Aden’in doğusundaki Abyan vilayetindeki El Kaide militanları, 2 Ağustos’ta günün erken saatlerinde el-Mahfad kasabasındaki el-Hayale bölgesinde bulunan Hizam Emni güçleri kampına saldırı düzenledi. Bölgede çıkan çatışmaların ise saatlerce sürdüğü ifade edildi. Kaynaklar, güvenlik güçlerinin Yemen’deki meşruiyeti destekleyen koalisyona bağlı apache helikopterlerinin desteğiyle kampı kurtarmak için Hizam Emni güçleri tarafından takviye sağlanmadan önce saldırı pozisyonuna çekildiğini söyledi. Abyan, Şebve, el-Beyda ve Hadramud vilayetleri, DEAŞ ve El Kaide’nin en yoğun olduğu bölgeler sayılırken, Yemen güvenlik güçleri ve koalisyon kuvvetlerinin önceki askeri ve güvenlik faaliyetleri de iki örgütün bu bölgelerde büyük ölçüde zayıflamasına neden oldu.Örgütler saldırıları üstlendi Yemenli güvenlik kaynakları, çok sayıda yaralanın yanı sıra, el-Mahfad’daki Hizam Emni kampına yönelik El-Kaide saldırısında yaklaşık 19 askerin öldüğünü açıkladı. Abyan vilayetinde bağlı Mudiyad kasabasında da örgüt unsurlarıyla bağlantılı olan kimliği bilinmeyen unsurlar, Abyan’daki Hizam Emni komutanlarından Tuğgeneral Ali Avad el-Mahuri’nin alayını hedef aldı. Güvenlik kaynaklarına göre saldırıda, 4 asker yaralandı. Husi milisler, Aden’in batısındaki el-Cela kampında düzenlenen saldırıların sorumluluğunu üstlenirken, diğer taraftan DEAŞ örgütü de şehrin kuzeyindeki Şeyh Osman kasabasında bulunan polis karakoluna yönelik intihar saldırısının sorumluluğunu üstlendi. DEAŞ’ın itirafı, örgütün sözde haber ajansı AMAK aracılığıyla yayınlanan bir bildiriyle duyurulurken, bildiride, Akil ek-Muhacir olarak adlandırılan eylemcinin fotoğrafı da yer aldı. Yemen, DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyona katıldı Yemen hükümetinin İran’ı arkalarında durmakla suçladığı Husiler ve DEAŞ saldırılarına dair İçişleri Bakanlığı da yayınladığı bir bildiride, Yemen’in DEAŞ’a karşı mücadelede uluslararası koalisyona katıldığını resmi olarak ilan etti. Ayrıca Yemen Dışişleri Bakanlığı’ndan resmi bir kaynak, “Bu adım, Yemen hükümetinin terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele çabaları çerçevesinde atıldı. Bu olgu, dini ve vatanı olmayan tehlikeli bir olgudur” ifadelerini kullandı. Kaynak, “Yemen’in İran destekli Husiler dolayısıyla karşılaştığı güvenlik zorluklarına rağmen Yemen Cumhuriyeti, terörle mücadele çabasını sürdürmeye, başta Yemen ve dost ABD’de meşruiyeti destekleyen koalisyon olmak üzere tüm uluslararası ortaklarla koordinasyon ve işbirliğini devam ettirmeye kararlıdır” dedi. Aden ve Abyan’daki saldırıların yankılarına dair Yemen Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Ahmed el-Meyseri, 2 Ağustos’ta Aden’de Yüksek Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık etti. Toplantıda, yaklaşık 50 kişinin ölümüne yol açan Şeyh Osman ve el-Cela kampı saldırılarının ardından geçici başkent Aden’deki güvenlik gelişmeleri ele alındı. Resmi Yemen kaynaklarına göre Meyseri, “teyakkuz seviyesini ve güvenlik önlemlerini en üst düzeye çıkarma, güvenlik ve istikrarı korumak, teröristlerin boğazını sıkmak, bulundukları her alanda onları takip etmek, kovuşturmak ve cezalandırmak için daha fazla çaba sarf edilmesi” çağrısında bulundu. Güvenlik toplantısı, el-Cela kampındaki ve Şeyh Osman polis karakolundaki terör saldırılarının koşulları, terör saldırılarının nasıl azaltılacağı, teröristlere ulaşmak ve onları ortadan kaldırmak için araştırmaların devam etmesi üzerinde de duruldu. Yemen resmi haber ajansı SABA’ya göre toplantıda ayrıca, El Kaide örgütünün aktif olduğu Abyan vilayetinin doğusundaki el-Mahfad kasabasında yaşanan olayların etkileri görüşüldü. Toplantıda, tüm sorunların üstesinden gelmek, güvenlik ve istikrarı güçlendirmek üzere işbirliği ve ortak eylem mekanizmaları ortaya koyarak, durumun genel yankılarını incelemek için ortak operasyon odasını faaliyete geçirme fikri ele alındı. Aden’deki terör operasyonlarını soruşturması için bir komitenin kurulması, el-Cela kampı ve Şeyh Osman’da yaşanan can ve mal kayıplarını ölçmek, şehit ailelerine gerekli desteği sağlamak ve onlara tazminat ödemek için bir komite kurulması üzerinde karar kılındı.Saldırılara kınama Aden’deki kanlı saldırılara ilişkin Arap bölgesinden ve uluslararası camiadan da çok sayıda kınama yapıldı. Bu çerçevede Sudan, “terör” olarak nitelediği saldırıları kınarken, Sudan Dışişleri Bakanlığı bir bildiri yayınlayarak, bu saldırıların en acımasız terör yöntemleri kullanılarak Yemen’in hukuk ve güvenliğini ortadan kaldırma arzusunu yansıttığını vurguladı. Bildiride, bu yöntemin herhangi bir değeri önemsemeyen bir çete yaklaşımı olduğu ifade edilerek, uluslararası topluma da sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıldı. Aynı şekilde bildiride, Yemen’de istikrar ve güvenliği yeniden sağlamak, meşruiyeti desteklemek için çalışmak gerektiği ifade edildi. Bahreyn de onlarca kişinin öldüğü ve yaralandığı el-Cela kampı ve Şeyh Osman saldırılarını kınadığını açıkladı. Bahreyn Dışişleri Bakanlığı, yayınladığı bir bildiride, Bahreyn’in Yemen’deki meşru hükümeti desteklediği, Körfez inisiyatifi, yürütme mekanizması, uluslararası diyalog çıktıları ve başta 2216 (2015 tarihli) sayılı Güvenlik Konseyi kararı olmak üzere ilgili kararları temel alan siyasi bir çözüme ulaşma çabalarına destek verdiği belirtildi. Bildiride ayrıca, Yemen’in birliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden her türlü dış müdahaleye de son verme çağrısı yapıldı. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Abdullatif Ez-Zeyani ise Husiler tarafından düzenlenen el-Cela kampına yönelik füze saldırısını ve DEAŞ tarafından gerçekleştirilen Şeyh Osman karakoluna yönelik terör saldırısını şiddetle kınadı. Ez-Zeyani, saldırıları tüm ahlaki ve insani değerlere aykırı “acımasız bir suç eylemi” olarak niteledi. Genel Sekreter ayrıca, Husilerin devamlı olarak kan döktüğünü, panik ve kaos atmosferi oluşturduğunu ve güvenliği bozmaya çalıştığını vurguladı. Dr. Abdullatif Ez-Zeyani ayrıca Husilerin, Birleşmiş Milletler’in Yemen halkının acılarına son verecek siyasi bir çözüme ulaşmak için devam eden çabalarını görmezden gelme hususundaki ısrarını da kınadı.
مشاركة :