Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, ABD’nin Filistin özerkliğiyle ilgili plan ve önerilerinin kabul edilemez olduğunu bildirdi. Iştiyye dün Kabine toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada ABDnin iki devletli çözüm yerine İsrail’in güvenliğini sağlamak için özerklik açıklamalarının Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Filistin yönetimi tarafından kabul edilmediği belirtti. Iştiyye açıklamasında “Halkımızın uluslararası kararlar tarafından tanınan hakları var. Kimse halkımızın bağımsız bir devlet kurma siyasi hakkını elinden alamaz” ifadelerini kullandı. ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman geçen hafta yaptığı açıklamada, ABDnin tek devletli ya da iki devletli çözüm üzerinde çalışmadığı ancak Filistinliler sorumluluk almaya hazır olduklarında “Filistin öz yönetimi”ne dayanan bir barış planı sunacaklarını söyledi. Friedman “Biz iki devletli çözüm veya bağımsız Filistin Devleti kavramını kullanmıyoruz çünkü uygulanması çok zor ve karmaşık sorunlar taşıyor. İsrailin güvenliğini etkilemediği sürece Filistinlilerin kendilerini yönetecekleri bir özerk yönetime inanıyoruz” dedi. ABD şu ana kadar Filistinlilerin ve Arapların şiddetli bir şekilde reddedeceği endişesiyle barış planını açık bir şekilde açıklamadı. Trump’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner ve ekibi birkaç gün önce Ortadoğu gezisini sonlandırdı ve burada Arap devletlerin bağımsız Filistin devletine destek verdiklerini gördü. Filistinliler ABDnin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımadığı, mülteciler ve mali yardım konusundaki kararından geri dönmediği müddetçe barış planını dinlemeyeceklerini duyurdu. Filistinliler bu konuda uluslararası barış konferansının yapılmasını talep ediyor ancak bu talebe henüz bir karşılık verilmedi. Siyasi ufkun tıkandığı bu zaman diliminde Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin komitesi, İsrail ile imzalanan anlaşmaları durdurma planı hazırlamaya devam edecek. Komite sessiz ve uygulanabilir bir plan geliştirmek amacıyla çalışmalarını medyadan uzak tutmaya karar verdi. FKÖye tavsiyelerde bulunulması gereken Komitenin çalışmalarına bir süre sınırı konmadı. Komite, Abbas’ın bu ayın sonunda İsrail’in Vadi el- Hummus’ta yaptığı yıkımlardan sonra İsraille yapılan tüm anlaşmaların askıya alınması kararı üzerinde çalışıyor. Abbas yaptığı konuşmada İsrail’in dikte ettiği de facto uygulamalara boyun eğmeyeceklerini ve halkın haklarına tam olarak ulaşmadan bölge ve dünyada istikrar ve barışa ulaşılamayacağını söyledi. Konu, Oslo Anlaşması ve buna bağlı olarak alınan güvenlik ve ekonomik kararlar üzerinde tartışılıyor. Bu anlaşmaların askıya alınması kararı ilk kez gündeme gelömiyor. Ancak bu konu oldukça karışık. İsrail’in Filistinlilerin hayatının çoğu üzerine hakim olması bu kararları ve Filistin bağımsız devleti kararının uygulanmasını zorlaştırıyor. Anlaşmaların sona ermesi, güvenlik koordinasyonunun durdurulması ve Paris Ekonomik Protokolünün askıya alınması anlamına geliyor. Iştiyye, İsrail işgalinin Filistin’in A,B ve C bölgelerindeki bütün şehir ve köylere C bölgesi muamelesi yaparak saldırdığını belirterek şunları söyledi: “Buna karşılık bizde bütün bölgelerin A bölgesi gibi sınıflandırılarak toprağımızdaki varlığımızı güçlendirmek ve işgalin aşırılıklarını önlemek için mümkün olan her şeyi yapacağız.” Oslo Anlaşmasına göre Batı Şeria üç alana bölünmüş durumda. A bölgesi hem güvenlik hem de idari olarak Filistinlilerin hakimiyeti altında. B bölgesi güvenlik olarak İsrail, idari olarak Filistinlilerin elinde. Batı Şeria’nın yüzde 60’ını oluşturan C bölgesi ise hem idari hem de güvenlik olarak İsrail’in kontrolünde bulunuyor. Ürdünlü bir yargı kaynağı Kudüslülere destek olmak amacıyla Ürdün’e bu sıcak günlerde gelmeye gerek kalmadan pasaportlarını yenileyeceklerini söyledi. Yetkili, “ Bu kararı Kudüslülerin acılarını hafifletmek ve onlara topraklarındaki varlık ve kararlılıklarına destek olmayı hedefliyor” dedi. Yetkili, “Bugünden itibaren Kral 2. Abdullah’ın direktifine uygun olarak Ürdün pasaport ücretleri 200 Ürdün dinarından (yaklaşık 300 dolar) 50 dinara (yaklaşık 70 dolar) düşürülecek” dedi. 16 yaşın altındakiler için de pasaportlara izin verildi. Oslo anlaşmalarına göre, Kudüs meselesi nihai statü müzakerelerini beklemede tuttuğu için Kudüslü bir Filistinli pasaport hakkına sahip değil. Doğu Kudüs sakinleri, diğer ülkelere seyahat etmelerine izin veren geçici bir Ürdün pasaportu taşıyor. Ancak Ürdünlüler gibi bir ulusal bir numaraya sahip değiller ve Ürdünlülerin aksine çoğu Arap ülkesine girmek için vize almaları gerekiyor. İsrail, 1967’de işgal ettiği topraklarda kalan Hristiyan ve Müslümanlarıın mukaddesatlarını Ürdün’ün kontrol ve himaye etmesini kabul etti ve 1980 yılında uluslararası toplumun tanımadığı Kudüs’ü İsrail’in ebedi başkenti ilan etti.
مشاركة :