Filistin yönetimi, güvenlik güçlerinin ve Hamas hareketinin sivil militanlarının, yüksek fiyat ve vergileri protesto etmek için sokaklara dökülen göstericilere aşırı güç kullanmasının ardından Hamas’ı, Gazze Şeridindeki halkı sindirmeye çalışmakla suçladı. Göstericilere ateş açan Hamas güvenlik güçleri, coplarla darp ettikleri göstericileri tutukladılar. Birçok gösterici, maruz kaldıkları şiddetli darbelerin ardından kendilerinin ve arkadaşlarının fotoğraflarını yayınladılar. Yüzü kana bulunan göstericilerden biri, “Onurlu bir şekilde yaşamalıyız...” diye bağırdı. Filistin yönetimi, Hamasın Filistinlilere karşı kullandığı sindirme politikasını kınadı ve Arap devletlerinden duruma müdahale etmelerini istedi. Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Hüseyin eş-Şeyh ise ‘liderliğin, etkili kardeş ülkelerden derhal duruma müdahale etmelerini ve masum vatandaşları sindirmeye yönelik eylemlerini durdurması için Hamasa baskı yapmalarını talep ettiğini’ söyledi. Filistin Adalet Bakanı Ali Ebu Diyak, Filistin halkının bastırılmasına yönelik eylemlerinden dolayı Hamas’ın kanunen sorumlu olduğunu dile getirerek, harekete, halkın sesini işitmesi ve halkı sindirme politikasından vazgeçmesi çağrısında bulundu. Bakan Ebu Diyak, “Hamas 14 Haziran 2007den bu yana, Kudüsü terk etmeye, birleşik Filistin devlet projesine darbe vurmaya, vatanı ve halkı bölmeye karar verdi” diyerek sözlerini sürdürdü. Hamas’ın, birliği yeniden kurma ve bölünmeyi sonlandırma yönündeki tüm girişimleri akim bıraktığını dile getiren Ebu Diyak, hareketin darbeyi devam ettirmekte ısrarcı olduğunu belirtti. Ebu Diyak Hamas’ın Gazze’yi zorla ve baskıyla kontrol altında tutmaya çalıştığına dikkat çekerek, 2 Haziran 2014 yılında kurulan ulusal uzlaşı hükümetinin yasal yetkisinin genişlemesine engel olduğunu ve Gazze Şeridindeki görevleri üstlenmesini önlediğini söyledi. Hamas’ı ‘kuşatma enkazlarının altından çıkan ve yağmalanmış hakları ile el konulmuş özgürlüklerini talep eden halka karşı’ ezici düşmanca baskılar uygulamakla itham eden Ebu Diyak, Hamas’ın kendi sağır sesi dışındaki bir başka sesi işitmeyi reddettiğini söyledi. Hamas güvenlik güçleri dün Gazze Şeridinin çeşitli bölgelerinde yüksek fiyatları ve vergileri protesto eden göstericilere karşı bir kez daha aşırı şiddet uyguladı. 3 gün boyunda Cibaliye ve Deyr el-Balah kamplarında yoğunlaşan gösteriler, Hamasın göstericilere yönelik kullandığı aşırı şiddetin ardından Şucaiyye ve Han Yunus semtlerine dek genişledi. Gösteriler, öfkeli göstericilerin yaktıkları tekerlekler ve buna karşılık güvenlik güçlerinin göstericilere karşı ateş açması, cop kullanması ve tutuklamalarda bulunması ile birlikte bir savaş alanına döndü. Hamas militanları, “Yetkililerin oğulları gibi yaşamak istiyoruz”, “Yüksek fiyatlara hayır” ve “Onurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz” sloganları atan göstericilere silahlar ve coplarla karşılık verdiler. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Hamas’ın Kassam Tugaylarının yanı sıra bütün güvenlik güçlerini seferber ettiğine dikkat çekerek, hareketin ilk kez kendi yönetimi için bir tehdit hissettiğini ve her ne pahasına olursa olsun gösterileri bastırmaya kararlı olduğunu belirtti. Filistinliler, güvenlik güçlerinin yüzlerce eve baskın yapması, kapıları ve mobilyaları kırması ve genç erkekleri, kadınları ve çocukları kemiklerini kırma derecesine varıncaya dek darp etmeleri karşısında şok oldular. Güvenlik güçlerinin darp ettiği yaralıların yayınlanan fotoğrafları, Hamasın gösterileri bastırma sırasında eşi benzeri görülmemiş bir güç kullandığını gösteriyor. Darp edilen ve tutuklanan kimseler arasında, eylemciler, kadınlar, insan hakları aktivistleri, gazeteciler, avukatlar ve üniversite öğrencileri bulunuyor. Hamastan yorum yok Hamas, Filistin yönetimi, Filistinli gruplar ve insan hakları örgütlerinden gelen eleştiriler ve suçlamalar karşısında herhangi bir yorumda bulunmadı. Ancak polisi sözcüsü, yolları kapatıp tekerlekleri ateşe veren bir grup vatandaşa karşı koyduklarını söyledi. Haması aşırı güç kullanmakla itham eden Filistinli gruplar, silahların geri çekilmesi ve halktan özür dilenmesi çağrısında bulundular. Hamas ve İslami Cihad haricindeki bütün gruplar ve hareketler, Gazzedeki gençlik hareketine ve hareketin adil taleplerine olan desteklerini açıkladılar. Gruplar, Gazzede gerçekleştirilen ve Hamas ve İslami Cihad tarafından boykot edilen bir acil durum toplantısının ardından yaptıkları açıklamada, bireysel hak ve özgürlüklere ve insanların barışçıl gösteri yapma haklarına saygı gösterdiklerini belirttiler. Kovuşturma, tutuklama ya da şeytanlaştırma yoluyla yapılan her türlü baskı ve hak ihlallerini kınadıklarını vurgulayan gruplar, gösterilerin barışçıl bir şekilde sürdürülmesi ve kamu haklarının ve mallarının korunması çağrısında bulundular. Filistinli gruplar, Hamas hareketinden ve Gazzedeki yetkililerden, güvenlik güçlerini ve silahlı unsurlarını sokaklardan ve meydanlardan çekmelerini ve bütün tutukluların serbest bırakılmasını talep ettiler. Gruplar, Fetih, Ulusal Girişim, Halk Partisi, Arap Kurtuluş Cephesi, Filistin Kurtuluş Cephesi, Filistin Arap Cephesi, Halk Mücadelesi Cephesi ve Halk Cephesi’nin imzaladığı bir açıklamayla göstericilere yönelik saldırılara karışan herkesin sorumlu tutulması gerektiği dile getirdiler. Hamasa, bu saldırılardan dolayı özür dilemesi çağrısında bulunan gruplar, Gazze’deki yetkili makamlardan, mallar üzerindeki her türlü tahsilât ve vergileri durdurmalarını, ihraç edilen mallardaki pazar ihtiyaçlarını belirlemeleri ve bunları temin etmelerini, iç pazardaki sebzelerin tavan fiyatını belirlemelerini ve vergi kampanyalarını durdurmalarını talep ettiler. Ancak Hamas, Filistinli grupların açıklamalarını reddetti ve bunun siyasi rant elde etme amaçlı olduğunu söyledi. Öte yandan sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridindeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi adına bir araya gelen ve barışçıl gösterilerde bulunan vatandaşlara yönelik uygulanan aşırı güç kullanımına son verilmesi ve tutuklamaların durdurulması çağrısında bulunuldu. Açıklamada, gösterileri sindirme eylemlerinin ve gösterilere katılan vatandaşlara yönelik gerçekleştirilen saldırıların her şeyden önce barışçıl toplanma ve düşünce ve ifade özgürlüğü gibi temel ilkeleri açıkça ihlal ettiği vurgulandı. Gazzedeki yönetimin yaşam koşullarının iyileştirilmesini talep eden barışçıl gösterilere yönelik sindirme politikasını ve güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen saldırıları kınayan el-Hak kuruluşu, işlenen bu suçların, sivil barışa ve Gazze Şeridindeki insan hakları durumuna ciddi yansımaları olacağı konusunda uyarıda bulundu. Bu suçların derhal durdurulması ve soruşturma açılması çağrısında bulunan el-Hak, bu suçlara karıştığı tespit edilen herkesten hesap sorulması gerektiğini vurguladı. Üniformalı resmi polis kuvvetlerinin ve sivil kıyafetler giyen iç güvenlik unsurlarının, barışçıl gösterilerde bulunan vatandaşları ve gazetecileri coplarla darp ettiğini belgeleyen el-Hak, insan haklarının korunmasının gerekliliğini dile getirdi. Filistin İnsan Hakları Merkezi (PCHR), Gazzedeki güvenlik güçlerinin barışçıl yürüyüşçülere yönelik devam eden saldırılarını büyük bir endişe ile takip ettiğini açıkladı. Barışçıl göstericilere yönelik gerçekleştirilen saldırıların yerel ve uluslararası yasalara göre bir suç ve ihlal olduğunu dile getiren PCHR, güvenlik güçlerine barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğüne saygı duymaları çağrısında bulundu. Filistinli Gazeteciler Sendikası, göstericilere yönelik devam eden saldırıları kınadı. Yaşananların ‘sokağın nabzını tutmak için yönetimin bir polis devleti gibi hareket ettiğini’ gösterdiğine dikkat çeken sendika, Gazzedeki gazetecilere yapılan saldırıların ve tutuklamaların düşünce ve ifade özgürlüğünü baskı altına alan saldırılara eklenen yeni bir kara leke olduğunu dile getirdi.
مشاركة :