Türkiyedeki Suriyeliler güvenli bölgeye dönme konusunda tereddüt ediyor

  • 8/30/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Suriye’de savaşın başlamasının ardından, Rakkanın kuzeyindeki Tel Abyad kasabasından Türkiye’ye kaçan Raşid, Gaziantep’te çocuk ve bayan elbiseleri satan küçük bir mağazanın sahibi. Raşid, çoğu Suriyeli olan müşterilerine hizmet vermek için günde 12 saat çalışıyor ve ülkesinde çatışmalar tam anlamıyla sona ermeden Türkiye’den gitmek istemiyor. DEAŞ’ın 2013 yılında yaşadığı şehri ele geçirmesinin ardından, evi ve sahip olduğu her şeyi arkasında bırakarak 6 yıl önce Türkiye’ye sığınan Raşid, Türkiye ve ABD’nin Suriye’de güvenli bölge kurulması konusunda vardığı anlaşmaya mesafeli duruyor. Raşid, “Bu alanın sınırları kapatılacak. Bir yanda YPG, bir yanda rejim, bir yanda ise Fırat Kalkanı grupları. Sanayi ve ticaretin, büyük şehirlere, gelişen pazarlara ve açık sınırlara ihtiyacı var. Haseke ve Rakka ise çoğunlukla kırsal ve dağınık. Böyle bir alanda çalışmayacağım veya yaşamayacağım” dedi. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile DEAŞ arasındaki şiddetli çatışmanın başladığı 2017 yılında ülkesinden ayrılan Hasekeli Adnan (40) ise ülkesine geri dönüşe ilişkin beklentilerinin karşılanmasını ve güvence altına alınmasını istedi. Adnan, “Kabul edilebilir bir yerel yönetim konseyi tarafından yönetilme ve disiplinli bir askeri güç tarafından korunmayı içeren uluslararası garantiler olması gerekir” şeklinde konuştu. Türkiye, 2011’de iç savaşın patlak vermesinden bu yana ev sahipliği yaptığı yaklaşık 3,5 milyon mülteciyi güvenli bölgelere göndermeyi hedefliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBB) seçimlerindeki kaybın Suriyeli mülteciler nedeniyle olduğuna ilişkin eleştiriler gelirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriyelileri güvenli bölgelere dönmeleri için teşvik edeceklerini dile getirmişti. 350 binden fazla Suriyelinin yaşadığı Gaziantep’te çalışan Rakkalı Ahmed (31) de, DEAŞ’ın yaşadığı toprakları ele geçirmesinin ardından ülkesinden ayrıldığını dile getirerek, Rakka’nın özgürleştirilmesinden sonra da şehrinin harap duruma düşmesi nedeniyle geri dönemediğini söyledi. Şartlar iyileşene kadar bekleyeceklerini ifade eden Ahmed, şehrin sınırlarında bir tampon bölge kurulması haberini yakından takip ettiğini ancak oluşturulacak alanın anlatıldığı kadar güvenli olmayacağı gerekçesiyle yakın zamanda ülkesine dönmeyi düşünmediğini belirtti. Bölgeye ilişkin kararın Türkiyeyi memnun etmek için onaylandığını öne süren Ahmed, şartlar siviller için olgunlaşana kadar bekleyeceklerini ifade etti. Bu bölgelerden gelen Suriyelilerin çoğu, uluslararası garantiler ve kapsamlı bir politik çözümün yokluğunda ülkelerine geri dönmeyi reddediyor. Tıpkı, 2014 yılında Şanlıurfa’ya gelen Rakkalı aktivist Beşşar gibi. Beşşar, Türkiye’de yaşayan Rakkalıların çoğunun kendisiyle aynı fikirde olduğunu dile getirerek, “Bu güvenlik ve hizmet eksikliği ile insanların gıda gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmamasından kaynaklanıyor. Bu ve diğer konular Rakka halkının geri dönüşünü belirleyecek” diye konuştu. Haseke’nin Derbasiye kasabasından 4 yıl önce gelerek Mardin’e yerleşen Ceyhan (25) ise sahadaki belirsizliklerin ortasından ülkesine geri dönmeyi reddederek, “Türk ordusu Afrin’e girdikten sonra kendisine bağlı grupların ihlalleri nedeniyle hiç kimse geri dönüp de aynı şeyleri tekrar yaşamak istemiyor” dedi. Şam’ın güneyindeki Muadamiya şehrinden kaçarak Gaziantep’e gelen Deni, güvenli bölgeye dönmeyi reddetti. Evinden ve topraklarından kaçarak vatanından uzakta yaşadığını söyleyen Deni, “Ait olmadığım alanlarda yaşayarak aynı duyguyu hissetmek istemiyorum. Buradan ikamet talebimi kabul edecek üçüncü bir ülkeye gideceğim” dedi. Kararlaştırılan bölge, Mebruka, Tel Halaf, Aziziye ve Haseke kırsalındaki Ras el-Ayn’a bağlı Tel Hınzır kasabalarını kapsıyor. Ayrıca, Rakka kırsalındaki Tel Abyad ve Suluk kasabalarını da içeriyor. Suriye’de devam eden çatışma ve yıkıma rağmen, Türkiyede yaşayan ve henüz ateşi sönmeyen bir savaşın cehenneminden kaçan bazı Suriyeliler ise yakında eve dönüşü bekliyor.

مشاركة :