Al Hurra kanalı Irakta Sünni ve Şii vakıfları kızdırdı

  • 9/2/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

ABD merkezli Arapça yayın yapan Al Hurra-Irak televizyon kanalının, Irak’ta Şii ve Sünni vakıflardaki yolsuzluğu ele alan programı parlamentonun ve dini çevrelerin tepkisine neden oldu. Irak’ın başkenti Bağdat’ta büyük bir ofisi de bulunan Al Hurra-Irak televizyon kanalında Cumartesi yayınlanan ‘Al Hurra Araştırıyor’ adlı programda ‘Irak’ta kutsal yolsuzluğun temelleri’ başlığıyla Şii ve Sünni vakıflardaki yolsuzluk meselesi ele alındı. Programda ayrıca Kerbela’daki dini türbelerin başındaki kişi ve kurumların yönettiği devasa fonların akıbetiyle ilgili çeşitli sorulara cevaplar arandı. Irak’taki bazı basın çevreleri programın ardından Al Hurra’ya karşı başlatılan linç kampanyasını ‘Washington-Bağdat hattında tırmanan gerginlik’ kapsamında değerlendirdi. Zira bu çevrelere göre, ülkedeki İran yanlıları programı, ABD’ye düşmanlık bağlamında istismar ederek ABD merkezli kuruluşu hedefe koydular.ABD elçiliğinden açıklama Irak’ta parlamento kanadından ve önde gelen bazı din adamlarından programı hedef alan açıklamalar yapılırken, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği programın içeriğiyle bir bağlantılarının olmadığını açıkladı. ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, “ABD Dışişleri Bakanlığı ve dünya genelindeki büyükelçilikleri Al Hurra içeriklerini denetleme yetkisine sahip değildir. Al Hurra, izleyicilerin ilgisini çeken konular hakkında tüm görüşleri sunmaya özen göstermekle beraber bölgedeki önemli meseleleri ve ABD politikalarını tarafsız ve şeffaf bir şekilde inceler” ifadelerine yer verildi. Açıklamanın devamında ise, “Irak hükümeti, hatalı, profesyonel olmayan veya ABD politikalarıyla çeliştiğini düşündüğü her türlü program karşısında Al Hurra’ya yanıt verme ve soruşturma açma hakkına sahiptir” denildi. Gözlemciler, büyükelçiliğin açıklamasını, kendi binası ve Al Hurra ofisine yönelik muhtemel bir öfke dalgasının etkisini hafifletme çabası olarak değerlendirdi. Irak Parlamentosu İletişim ve Medya Komisyonu tarafından dün yapılan açıklamada, “Al Hurra’nın yayınladığı ve dini kurumları hedef aldığı kötüleme programının hedefi bu kurumları karalama ve itibarsızlaştırmaktır” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, programın amacı ‘gerçekleri çarpıtma ve ülkedeki dini kurumları hedef almak’ şeklinde belirtildi. Program içeriğinde sadece Şii ve Sünni vakıflarda yapılan yolsuzluklar ele alınmasına rağmen Komisyonun açıklamasında ‘kutsalın hedef alınması’ ifadesi dikkati çekti. Açıklamanın devamında, “(Program) Iraklıların kutsalını hedef alma, her yoldan ve her şekilde itibarsızlaştırmak için masum olmayan girişimlerden kaynaklanıyor” ifadeleri kullanıldı.Kanala dava açma kararı Parlamento Komisyonu ayrıca Al Hurra’nın ‘karalama ve itibarsızlaştırma’ programı hakkında dava açma kararı aldıklarını bildirdi. Asaib Ehli El Hakın parlamentodaki siyasi kolu Sadikun Koalisyonu Milletvekili Vecih Abbas, Medya ve İletişim Kurumu’na ‘dini mercie açıkça saldırma’ suçu işleyen Al Hurra kanalının ofisini kapatma çağrısında bulundu. Irak Parlamentosu Medya ve Kültür Komisyonu üyelerinden olan Abbas, yaptığı yazılı açıklamada, “Yayın politikası ve mali fonu ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı olan Al Hurra, tümüyle Irak toplumunun kutsalını temsil eden dini merciin otoritesine saldırı niteliğinde bir program yayınladı. Al Hurra Bağımsız değildir. Bilakis resmi olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlıdır ve yayın politikalarında ABD Dışişleri Bakanlığı’nın politikalarını takip eder. Bunun kanıtı Al Hurra’nın ABD’nin Irak ve bölge politikalarını eleştirmemesidir” dedi. Asaib Ehli Hak milletvekillerinden Hasan Salim de Al Hurra Ofisi önünde protesto gösterileri düzenleme çağrısında bulunarak, kanalın kapatılmasını talep etti.Kanal çalışanları endişeli Al Hurra kanalı çalışanları Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘benzeri görülmemiş bir baskı altında olduklarını ve kanala karşı yapılan kışkırtıcı açıklamalardan endişe duyduklarını’ belirtti. Kanal çalışanları, söz konusu programın içeriğinin ‘kanalın Bağdat ve Washington’daki merkezinde hazırlandığını’ ifade etti. Çalışanlar ayrıca kanal yönetiminin kendilerini ‘bazı çevrelerin infial yaratmasına imkân verecek konulara temas etmemeleri’ hususunda uyardığını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Âlem el-Cedid dergisinin Yazı İşleri Müdürü Muntazır Nasır, “Program birçok belge ve hakikat içeriyor. Ancak bu durum sahibinin kendi görüşü doğrultusunda bu hakikatleri belli adreslere yönelik yayınladığı gerçeğini değiştirmez ve eleştirilmekten kurtarmaz. Bu, programın profesyonelliğini kısmen zayıflatabilir ancak bir cephede toplanmış bazı siyasilerin, vekillerin ve blog yazarlarının tepkilerini haklı çıkarmaz” dedi. Nasır, düşünce özgürlüğü ve herkesin farklı görüşü dile getirebilme hakkının anayasa tarafından güvence altında olduğunu belirterek, Irak’ın mezhep ve din temelli bir ülke olmadığını vurguladı. Nasır, programın Şiilerin dini mercii Ali es-Sistani’yi ve ülke kutsallarını hedef aldığı görüşlerine katılmadığını eğer bu yönde bir suç işlenmişse de bunu tespit edecek ve cezalandıracak kurumun yargı olduğunun altını çizdi.

مشاركة :