Irakta mezhepçiler ve siviller tartışıyor

  • 9/3/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Bir Irak parlamentosu üyesi ile Başbakan Danışmanı arasında birkaç gündür sosyal medya üzerinden yaşanan sert mücadele, ülkede sivil hareket ile siyasal İslam arasındaki sert çekişmeyi gözler önüne seriyor.Siyasal İslam’a karşılık sivillik Arap Baharı dalgasının başladığı 2011 yılından bu yana Iraklı protesto alanlarında kendisini ‘sivil’ olarak adlandıran bir hareket boy göstermeye başladı. Bu hareket, 2003 yılından beri ülkede bulunan siyasal İslamcı partilerin izlediği yöntemi ve çeşitli devlet kurumlarında sebep olunan çöküşü eleştiriyor. Gözlemciler bu çekişmeyi, laiklik ile din ve her birisinin siyasi rolleri arasındaki tartışma bağlamında değerlendiriyor. Siviller, seçimlere ya özel listeler yoluyla ya da bazıları İslamcı olan çeşitli siyasi partiler ile ittifak yaparak katıldılar ancak son dönemde Irak parlamentosunda büyük bir temsil oranına erişemediler. Bu durumdan, seçim sonuçları ile oynamakla suçladıkları İslamcı partileri sorumlu tuttular. Bununla beraber sivil oylar, dinî partilerin tavırlarına yönelik eleştirilerini sürdürmelerinden ötürü hâlihazırda Irak parlamentosunda en yüksek oylar arasında sayılıyor. Sivil siyasetçiler, devlet kurumlarındaki bozukluk ile mali ve idari yolsuzluktan İslamcı partilerin sorumlu olduğunu söylerken söz konusu partilerin üyeleri ise sivillerin, parlamentonun dağıtılması ve ahlaksızlığın yayılması için çağrıda bulunduğu ifadelerini dile getiriyor.Siviller, ahlaksızlığa çağrı yapmakla suçlanıyor İslamcılar ile siviller arasındaki son tartışma birkaç gün önce yaşandı. Şöyle ki Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin dinî bir arka plana sahip Kadın İşleri Danışmanı Hanan el-Fetlavi, Irak’taki sivil harekete yönelik ağır bir saldırı başlatarak hareketi, ahlaksızlık ve sarhoşluğa teşvik etmekle suçladı. Fetlavi, suçlamasında, “Siviller, siyasi veya toplumsal olarak bir başarı elde edemedi. Tek yaptıkları, ateşli açıklamalarda bulunmak” ifadelerine yer verdi. Fetlavi, “Gösteriler, halk tarafından yapılıyordu; siviller bunları kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya çalıştı” sözleri ile de Irak’ta son yıllarda yolsuzluk ve hizmet kalitesinin düşüklüğüne karşı yapılan gösteri hareketlerinin arkasında sivillerin yer aldığına dair şüphelerini dile getirdi. Sivillerin, Şii din adamı Mukteda es-Sadr’ın liderlik ettiği hareketle ittifak kurmasına işaret eden Fetlavi, “Sivil hareket, kendisine ve arkasındaki topluluğa güveniyor olsa İslamcı bir şemsiye altına girmezdi” ifadelerini kullanıp sivilleri ‘dalgadan faydalanmak’ ile suçladıktan sonra açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Siviller, parlamento çatısı altında tek bir yasamayı desteklemeyi başaramadılar. Onların derdi sarhoşluğun ve ahlaksızlığın reklamını yapmak, halkın hakları ile ilgilenmiyorlar”. Fetlavi, Şia mezhebine mensup bir kişinin mezhepçi güdülerle öldürülmesinin aynı sebeplerle bir Sünni’nin de öldürülmesini gerektirdiği yönündeki şiddetli açıklamaları ile daha önce de tartışmaya yol açmıştı.Milletvekili, Fetlavi’yi ahlaksızlıkla suçluyor Fetlavi’nin bu açıklamalarına cevap, Irak parlamentosunda tartışma açan sivil Milletvekili Faik Şeyh Ali’den geldi. Şeyh Ali, Fetlavi’yi Beyrut’taki fuhuş ağlarını yönetmekle suçladı. Din adamlarına işaret ettiği ifadelerinde, “Abdulmehdi’nin danışmanı, ‘hacıların idare ettiği’ sivil bir devlet arzuluyor” diyen Şeyh Ali, Fetlavi’yi ‘düşük’ şeklinde niteleyerek, “Sövmeye, zarar vermeye ve paralı askerleri, yönlendirme ve dış koruma yolu ile kendini bundan uzak tutmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Şeyh Ali’nin Fetlavi’ye yönelik açıklamaları, geniş bir siyasi itiraz ile karşılaştı. Nitekim bağlı bulunduğu aşiret, Şeyh Ali’yi ‘ciddi sonuçlar’ konusunda uyardı.  Milletvekilleri ve yazarlar, bu açıklamaların bir milletvekiline ‘yakışmadığını’ söylerken Milletvekili Ala Talabani, daha önce milletvekilliği görevinde bulunan Fetlavi’yi ‘cesur’ olarak tarif etti ve onu çalışmalarını sürdürmeye çağırdı.Aşiret işe karışıyor Abdulmehdi’nin danışmanının bağlı bulunduğu Âl-i Fetle aşireti, “Bir milletvekilinin kişisel sayfasında yazdığı ve Iraklı bir kadının onurunu ayaklar altına aldığı çirkin sözleri, esefle okuduk. Susmayacağız ve Iraklı kadınların onurunun böyle nahoş bir şekilde çiğnenmesine göz yummayacağız” şeklinde konuştu. Aşiret, Irak parlamentosundan, ‘kurumun kadına ve saygınlığına olan saygısını koruyan bir tutum almasını’ talep ederek ‘sivil olduğunu iddia eden bu milletvekiline karşı hukuk ve aşiret zemininde alınan tüm önlemleri takip edeceğini’ bildirdi. Aşiret lideri, Âl-i Fetle’nin gençlerinden beyaz ip siyah ipten ayırt edilene kadar kendilerini kontrol etmelerini isteyerek Şeyh Ali’yi Irak kadınından özür dilemediği takdirde vahim sonuçlar yaşanacağı konusunda uyardı. Aşiretin bu tutumuna Şeyh Ali, “Aşiret; namus, gurur, muhafazakârlık, fedakârlık, cömertlik ve kahramanlık demektir. Aşiret tarihinde, aşireti alçak kölelerin yönettiği görülmemiştir” şeklinde karşılık verdi. Şeyh Ali, Fetlavi’ye destek olan siyasetçiler konusunda ise şunları söyledi: “Tüm ahlaksızlıklarını çok erken bir zamanda ortaya çıkarıp Iraklıları ve dünyayı onlar konusunda uyardığınızda ve onlara (ekonomik, ahlaki ve dinî açıdan) gerçek anlamda darbe indirdiğinizde fırsat kolluyorlar ve tüm basın organlarını ve ellerinde yetişmiş elemanları size karşı seferber ediyorlar.”“İran’ın uyduları” Şeyh Ali, topluluğuna hitap ettiği konuşmasında kendisine saldıran odaklar hakkındaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Size karşı dürüst olmak zorundayım. Uydu istasyonlarını, sosyal medya hesaplarını ve kişileri takip edip gördüm ki hepsi de İran’ın kuyruğu imiş. Bugün içlerinden biri, benim hakkımda bir seks filmi ürettiklerine dair bana bir tehditte bulundu”. Bu tartışma, silahlı İslamcı hareketlerin Irak için büyük bir sıkıntı çıkardığı zamanda yaşanıyor. Söz konusu hareketler bu konuda, devlet kurumlarındaki nüfuzunu pekiştirmeye çalıştıkları Tahran’ın desteğine dayanıyor. Sivillere göre Irak’taki dinî partiler, silahlı İslamcıların ülkeye egemen olmak, onu bölgesel çekişmelere sürüklemek ve dış gündemlere hizmet etmek için ürettikleri korkudan güç alıyor. İslamcı hareketlerin gözünde ise sivil hareket, Irak’ın Şii kimliğini yıkmaya ve ABD ve müttefikleri ile İran aleyhine sıkı ilişkiler kurmaya çalışıyor.

مشاركة :