Atıf Kadadra Cezayir Ulusal Arabuluculuk ve Diyalog Komisyonu, cumhurbaşkanlığı seçimleri için genel çerçeveyi belirleyecek olan kanun tasarısı hazırlığında sona gelindiğini bildirirken, genelkurmay başkanlığı ise seçim komisyonun oluşturulması çağrısı yaptı. Bu durum parlamentoda yeni yasaların onaylanması için olumlu bir atmosfer oluşturdu. Ülkedeki durgun sular ani bir şekilde hareketlendi. Askeri müessesenin önerisi parlamento oturumunun açılışı ile aynı zamana denk geldi. Bununla birlikte diyalog komisyonu, cumhurbaşkanlığı seçimleri için genel çerçeveyi belirleyecek olan kanun tasarısı hazırlığında sona gelindiğini bildirdi. Bu, 13 Aralıkta seçimlerin yapılacağı anlamına geliyor.İçişleri Bakanlığı yetkilerinin alınması Ulusal Arabuluculuk ve Diyalog Komisyonu Sorumlusu Kerim Yunus, komisyonun Çarşamba günü iki kanun tasarısı önerisinde bulunacağını söylemiş ve sürpriz bir şekilde komisyonun söz konusu tasarıları hazırladığını ve cumhurbaşkanlığına teslim ettiğini açıklamıştı. Tasarılar, adaylık formlarının yanı sıra aday dosyalarının da anayasa konseyi yerine seçim komisyonu tarafından teslim alınması gibi cumhurbaşkanlığı adaylığı prosedürleriyle ilgili maddelerde birtakım değişiklikler yapılmasını öngörüyor. Ayrıca bir başkan, bir genel kurul, merkezi düzeyde genel sekreter, valilik meclisleri, yerel düzeyde belediye komiteleri ve elçilik düzeyinde konsolosluk komitelerinden oluşacak ve seçimleri organize etmek ve izlemekten sorumlu olacak bir kurul oluşturulmasını öneriyor.Komisyon, 20 üyeden oluşacak Öte yandan kurulun, hâkimler, avukatlar ve profesörlerin de aralarında bulunduğu 20 üyeden oluşacağı, komitenin yüksek mahkemeden bir hâkimin kurulun başına tayin etme teklifi üzerine çalışacağı, üyelik süresinin 8 yıl boyunca yinelenemeyeceği, başkanının üyeler tarafından çoğunlukla seçileceği ve oyların eşit olması durumunda yaşlı olan aday başkan seçilecek.Seçmen kartı Ulusal Arabuluculuk ve Diyalog Komisyonu Üyesi Fatiha bin Abu, seçim yasasının değiştirilmesi ve bağımsız yüksek seçim komisyonunun oluşturması ile ilgili iki öneriye ilişkin bazı detayları açıkladı. Seçim yasasında yapılacak değişiklik önerilerinin cumhurbaşkanlığı seçimleriyle sınırlı kalacağını ifade eden Fatiha bin Abu, söz konusu değişikliklerin siyasi partiler, dernekler ve sivil toplum kuruluşlarınca sunulan tekliflerin sonucu olduğunu belirtti. Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’na ilişkin açıklamalarda bulunan Fatiha bin Abu, içişleri, dışişleri ve adalet bakanlıklarının seçimlerin düzenlenmesi sürecinin dışında bırakılacağını belirterek, gerek valiler ve gerekse de belediye başkanlarının seçimlerin düzenlenmesinde, listelerin hazırlanmasında ve seçmen kartlarının çıkarılmasında herhangi bir yetki sahibi olmayacaklarını söyledi. İletişim Bakanı Hükümet Sözcüsü Hasan Rabehi, seçim yasasının düzenlenmesi ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmesine ilişkin idari ve hukuki çerçevenin gözden geçirilmesi de dahil olmak üzere Ulusal Arabuluculuk ve Diyalog Komisyonu tarafından alınan bütün kararlara bağlı kalınacağını belirtti.Parlamentodaki açmazlar Parlamento söz konusu kanunların kabul edilmesi öncesinde gerekli koşulları oluşturmak amacıyla hızlı bir şekilde harekete geçti. Meclis Başkanı Süleyman Şinnin, senelik dönemin açılışında yaptığı konuşma sırasında, askeri kuruluşun ve tercihinin geride bırakılmasından sonra sene bitmeden cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması için işgüzarcıların elinde herhangi bir argüman kalmadığını söyledi. Bunun yanı sıra ordunun bununla, yurtiçi ve yurtdışındaki herkese cumhuriyetçi bir kurum olduğunu kanıtladığını belirtti. Herkesin hızlı bir şekilde halk meşruiyetine yönelmesinin zamanının geldiğini kaydeden Şinnin, sene bitmeden cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması gerektiğini söyledi. Muhalif bir İslamcı partiden gelen Şinnin’in konuşması dikkat çekiciydi. Çünkü yürürlükteki protokole uygun olarak oturumu, Başbakan Bedevi ve diğer bakanlarla birlikte açtı. İlgili protokol, meclisin açılış ve kapanış oturumlarında yürütme erki yetkililerinin de hazır bulunmasını öngörüyor. Bununla birlikte milletvekillerinin geçen temmuz ayında yapılan kapanış oturumuna Bedevi’nin katılımını engelledikleri biliniyor. Bedevi’nin oturuma katılımı, milletvekillerini kışkırttığı gerekçesiyle yoğun tepkilere maruz kaldı. Öte yandan garip olan şu ki, Meclis Başkanı Süleyman Şinnin’in mensup olduğu Adalet ve Kalkınma İçin Birlik Bloğu da oturumu boykot edenler arasında bulunuyordu. Blok tarafından yapılan açıklamada, oturumu boykot etmelerinin sebebinin ‘halk tarafından reddedilen hükümet üyelerinin mecliste hazır bulunması’ olduğu kaydedildi ve hükümeti istifaya sevk etmek için parlamentodaki halk temsilcilerine oturumu boykot etmeleri çağrısında bulunuldu. Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran partiye mensup bir dizi milletvekili oturumu boykot etti. Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) üyesi olan Milletvekili Süleyman Sadavi, partinin tercihlerine bir isyan olarak nitelendirdiği halk meclisinin açılış oturumuna katılmayı boykot ettiğini teyit etti. Sadavi, partinin halk ve hükümetin istifası için çağrıda bulunan hareketin talepleriyle birlikte aynı hendekte bulunduğunu dile getirdi.
مشاركة :