Cezayir Genelkurmay Başkanı, cumhurbaşkanlığı seçimlerini hızlandırmak için baskı yapıyor

  • 9/3/2019
  • 00:00
  • 2
  • 0
  • 0
news-picture

Cezayir Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih, 15 Eylül’de seçim heyetinin toplanması gerektiğini açıkladı. Oylamanın, bu tarihten 3 ay sonra 12 Aralık tarihinde yapılacağı belirtildi. Seçim heyeti, seçilmiş cumhurbaşkanı veya devlet başkanı (geçici Cumhurbaşkanı Abdul Kadir bin Salih) yetkileriyle bir araya gelmekte. Savunma Bakanlığı’nın internet sitesi aracılığıyla yaptığı açıklamaya göre Salih’in ekibi, 2 Eylül’de “dördüncü askeri bölge (güney)” ziyareti sırasında “Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için hazırlıklara öncelik verilmesi gerektiğini belirttim. Bugün görevlerimizi, yetkilerimizi, anayasa ve cumhuriyet yasalarına saygımızı dile getiriyorum. Seçim heyetinin, 15 Eylül’de toplanmasının iyi olacağına inanıyorum” dedi. Aynı şekilde seçim yasasında kısmi bir değişikliğin yapıldığı, bu değişikliği adil ve şeffaf oylamanın garantisi olarak, birçok tarafın talep ettiği gibi radikal olmadığı ifade edildi. Ordunun terörle kanlı iç savaş döneminde devleti yönettiği zaman bile Genelkurmay Başkanı, seçim tarihine müdahale bulunmadı. Askeri kuruluş liderleri, 1962 yılındaki bağımsızlıktan bu yana büyük siyasi meseleler hakkında belirgin şekilde söz sahibi. Bu çerçevede Cezayir sokakları, Cumhurbaşkanının beşinci dönem adaylığından vazgeçmesi çağrılarına devam ederken, Salih’in de 2 Nisan’da Yüksek Askeri Komutanlığını ve Savunma Bakanlığını bir araya getirdiği, Abdulaziz Buteflika’ya istifa için baskı yapıldığı ve aynı gün bu istifanın gerçekleştiği ifade edildi.  Eski Hakim Abdullah Habul, yaptığı açıklamada Genelkurmay Başkanının 15 Eylül’de seçim heyetini toplama önerisini, “seçim yasasının ihlali ve cumhurbaşkanının yetkilerine müdahale” olarak niteledi. Salih, orduya yaptığı konuşmada, “Seçimler, Cezayir tarihinde bir hukuk devleti kurma yolunda daha fazla adım atılmasına izin verecek önemli bir gün olarak sayılıyor. Sizin de (askerler) bunun farkında olduğunuzdan eminim. Cezayir, düşmanları tarafından hedef alınıyor ve alınmaya devam edecek” ifadelerini kullandı. Genelkurmay Başkanı Salih, bu düşmanların kim olduğunu belirtmezken, “Askeri kuruluşa karşı ön yargı, ordunun rolünü kısıtlamayı veya etkisiz hale getirmeyi amaçlayan ve herkese vefa, samimiyet ve vatanı koruma hususlarında ders veren zararlı bir programın parçasıdır” dedi. Saha gelişmelerinin, halk ve ordu arasındaki derin bağı somutlaştırdığını belirten Salih, çetenin çıkarlarını ve kollarını tehdit eden, ulusal sahneyi yeniden onarma planlarını başarısızlığa uğratan diğer herhangi bir partiden önce ordu liderliğinin halkın taleplerine cevap verdiğini söyledi. Çete terimi, Cezayir’de eski rejimin sembollerini ifade ediyor. Geçici Cumhurbaşkanı, aday yetersizliği nedeniyle 4 Temmuz’da yapılması beklenen cumhurbaşkanlığı seçimlerini düzenlemekte başarısız olmuştu. Seçim tarihi ise geçici Cumhurbaşkanı Abdul Kadir bin Salih tarafından belirlenmekte. Eski Başbakan ve Özgürlük Öncüleri Partisi Başkanı Ali Benflis ve “ordunun krizin çözümü planına dahil olduğunu” ilan eden 2014 yılında cumhurbaşkanlığı adayı Abdul Aziz Belid, orduya desteğini gizlemeyen Demokratik Ulusal Birlik Genel Sekreteri ve eski Kültür Bakanı İzzeddin Mihubi de dahil olmak üzere Cezayir’de gelecek seçimlerde yer alacak bazı aday isimleri önerildi. Aynı şekilde Ulusal Meclis, 2 Eylül’de yayınladığı bir bildiride, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak Genelkurmay Başkanının adımına desteğini dile getirdi. Öte yandan yönetime yakın olan Arabuluculuk Komitesi, ülkedeki yönetim krizine çözüm bulmak için yürütülen planın karşıtları tarafından yöneltilen “tehditleri” eleştirdi. Komite, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika yandaşlarının saflarındaki mevcut isimlere kıyasla yönetimi çıkmazdan kurtarmaya çalışmakla suçlanıyor. Bu bağlamda Diyalog Komitesi Başkanı Kerim Yunus, 2 Eylül’de başkentte bazı kuruluş ve derneklerle yaptığı görüşmede, komite divanı başkanı ve (Batı Sahra sorununa dair Fas-Cezayir ihtilafı dolayısıyla 25 yıldır askıda olan) Arap Mağrip Birliği’ne bağlı Şura Konseyi Başkanı Said Makdem de dahil komite üyelerinden bazılarının ölüm tehditleri aldığına dikkati çekti.

مشاركة :