ABD ile savunma anlaşması imzalamaya çalışan Netanyahu’ya tepki: Seçim yarışı için ülkenin güvenlik stratejisiyle dalga geçiyor

  • 9/7/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

İsrail’in eski ordu ve istihbarat yetkilileri ile siyasilerden birçok isim, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ABD ile belirli bir format çerçevesinde ortak savunma anlaşması imzalamak için bulunduğu girişimlere sert tepki gösterdi. Anlaşmanın ‘Netanyahu için seçim hediyesi’ niteliğinde olacağına dikkat çekilirken, Başbakan Netanyahu’yu ‘seçim yarışı için ülkenin güvenlik stratejisiyle dalga geçiyor’ ifadesiyle eleştirenler oldu. Netanyahu’nun sürpriz İngiltere ziyareti de ‘başarısız bir tiyatro’ denilerek tenkit edildi. Londra ziyareti sırasında ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile İran dosyası ve ortak savunma anlaşmasını görüşen Netanyahu’yu eleştiren kesimler, “Ortak savunmadan kasıt nedir? Netanyahu çocuklarımızı müttefik ABD ordusu ile birlikte Afganistan’daki savaşa mı göndermek istiyor?” diye sordu. İsrailde yayınlanan Haaretz gazetesinin dünkü yazısında, İsrail parlamentosu Knesset’in feshedilmesinden bu yana geçen 9 aylık süreçte İsrailli siyasilerin seçim uğruna yaptıkları kanun ihlallerine dikkat çekilerek, ülkenin güvenlik meselelerinin sandık için istismar edildiği belirtildi. Yazıda muhafazakâr siyasete yakın İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot ise başta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olmak üzere güvenlik kurumlarının seçim uğruna istismar edenleri önleyememekle suçlanıyor. Tel Aviv’deki siyasi kaynaklara göre, Netanyahu 17 Eylül’deki parlamento seçimini kazanmasına yardımcı olacak bu ‘hediyeyi’ Trump’tan almak için bütün gücüyle çabalıyor. Kaynaklar bu anlaşma olmazsa Netanyahu’nun Trump’tan en azından savunma anlaşması müzakereleri başlattığını ilan etmesini talep edeceğini belirtiyor. Eğer bu da gerçekleşmezse, ABD cephesinden İran’a karşı savaşta İsrail’in yanında yer alma açıklamasının yapılmasının isteneceği aktarılıyor. Kaynaklar, Netanyahu’nun Perşembe gecesi Londra’da Esper ile yaptığı görüşmede ‘ortak savunma anlaşması ve alternatiflerini’ ele aldığını ifade ettiler. İsrailin Yedioth Ahronoth gazetesi de ABD ile böylesi bir ittifaka karşı verilen tepkileri okuyucularına servis etti. Gazeteye konuşan İsrailli güvenlik yetkilileri ortak savunma anlaşmasını ‘İsrail ordusunun elini kelepçelemek’ şeklinde tanımladı.Katz: Yüksek yeteneklerimiz var İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz, bu tepkilerin ardından Yedioth Ahronoth gazetesine verdiği mülakatta, “Böyle bir ittifak belirli konularla sınırlı kalacak. Örneğin İran’ın nükleer tehdidi ve İran’dan İsrail’e uzun menzilli füzeler gibi. Biz, savunma ve saldırı araçlarına sahibiz. Ancak bu durum, söz konusu tehditlere karşı müthiş kaynaklarımızı kalıcı ve uzun vadeli olarak harcama zorunluluğunu engelleyecektir. Bu bakımdan, ABD’nin bölgedeki varlığı kesinlikle İsrail’in yeteneklerini güçlendirecek” dedi. İsrail ve ABD çıkarları arasında hiçbir çelişki olmadığını söyleyen Katz, “Bilakis İsrail’in güçlü ve kendisini savunmasında ABD’nin çıkarları bulunuyor. Biz, ABD askerlerini istemiyoruz. Yüksek yeteneklerimiz var. ABD ve müttefikleriyle istihbarat bilgileri paylaşıyoruz. ABD müttefikleri İsrail’in paylaştığı istihbarat bilgilerini, ABD dâhil diğer müttefiklerinden aldığı istihbarattan daha değerli olduğunu söylediler” ifadelerini kullandı. Kantz, diğerleriyle kimi kastettiği sorusuna, “Biz Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, DEAŞ’ın Türkiyede yapmak istediği saldırılarla ilgili uyarılar verdik” yanıtını verdi. Netanyahu’nun Londra ziyaretinin siyasi gerekçelerle olduğu iddiasını yalanlayan Katz, “Görüşmeler gerçek. İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, küçük dronları İsraile göndermek isteyen birimi bizzat yönetti. Yabancı ajansların haberlerine göre, Lübnanda, füzelerin menzilini artırma amaçlı yapılan programı önlemek için yerel bir operasyon düzenlendi (İsrailin Beyrutun güney banliyölerindeki saldırısı). Daha birçok konuda raporlar var. Seçim gerekçesiyle durdurulamayacak şeyler oluyor” dedi. Kantz, Irak’ta Haşdi Şabi üslerine yönelik İsrail saldırılarında Washington-Tel Aviv arasında koordinasyon olup olmadığı sorusuna, “Bu saldırıların sorumluluğunu almadık. İsrail’in kendi yaklaşımları ve çıkarları var. Bazen zararı önlemeye çalışmalıyız. Biz bunu her yerde yapıyoruz. Bu yüksek bir ihtiyaç. Kesinlikle İsrail ile ABD arasında ihtiyaçların anlaşılması konusunda koordinasyon var” şeklinde yanıt verdi.

مشاركة :