Karvi ve partisi, Tunus’un demokrasisi için bir cankurtaran mı?

  • 9/27/2019
  • 00:00
  • 5
  • 0
  • 0
news-picture

Huda el-Trablisi İslami eğilimli Nahda Hareketi, kendisine oy veren yandaşlarını geri kazanmak ve cumhurbaşkanlığındaki yenilgisini yasama organlarında bir zafere dönüştürmek için mevcut aşamada cumhurbaşkanı adayı Kays Said’e yöneldi. Tunus’taki demokratik partiler ise parlamento aracılığıyla siyasi sahnede kalabilmek için hala bir cankurtaran arıyor.Adaylardan birine destek Yaşasın Tunus Partisi lideri Mustafa bin Ahmed, Independent Arabia’dan Huda el-Trablisi’ye yaptığı açıklamada, “ciddi şekilde bir adayı desteklemeyi ele alacaklarını ve Ulusal Konsey’in, partinin konumunu görüşmek üzere birkaç gün içerisinde toplanacağını” belirtti. Bin Ahmed, Karvi ve Said arasında seçim yapmak zorunda olduklarını saklamazken, her adayın benimsediği programın “kimin seçileceği hususunda belirleyici” olduğunu vurguladı. Mustafa bin Ahmed, “Ülke, devrim sonrasında İslamcılar ve modernistler arasındaki bir çatışmaya girdi. Bu durum, yasama seçimlerinden sonra daha da arttı” dedi. Öte yandan Nida Tunus sözcüsü Munci el-Harbavi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Her iki aday da parti için bir sorun teşkil etmiyor” diyerek, parti yetkililerinin yakın zamanda kendilerine en yakın adayı destekleme hususunda görüşmelere başlayacağını ifade etti.“Kays Said yandaşlarının dönüşü” Tunus arenasındaki bazı gözlemcilere göre “rejim partileri”, yasama seçimlerinde güçlü bir blok oluşturmak için bir çözüm olarak Nebil el-Karvi’nin ve Tunus’un Kalbi Partisi’nin arkasında saf tutarken, Tunus’taki bazı modernist figürlerin sesleri de Kays Said’i destekleyen aşırılıkçıların geri dönüşlerine karşı şu an cezaevinde bulunan adayın desteklenmesi için çıkıyor. Siyasi analist İmad bin Halime, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Genel olarak terör ve şiddet tehdidinden korunma güvencesine sahip olmamız amacıyla, cumhurbaşkanlığı seçimlerini yasama seçimlerinden önce gerçekleştirmek Allah’ın sayesinde oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk tur sonuçları, şiddet yanlısı güçlerin ve radikalizm yanlısı akımların uzun bir süre sessiz şekilde çalıştığını kanıtladı. Genel seferberliğe hazırlık olarak saflarını yeniden düzenlediler. Bu durum, istikrarımızı istemeyen yabancı aktörler tarafından da desteklendi” ifadelerini kullandı.Mayın temizleme Analist, “Nahda Hareketi’nin geri çekilme sürecinde olduğu biliniyor. Adaylarının aldığı oylar da 25’ten fazla sandalye kazanamayacaklarını doğruladı. Kamuoyu anketlerine göre Karvi’nin partisinin (Tunus’un Kalbi) ardından ikinci sırada bulunuyordu” dedi. Bin Halime, ilk Turda Kays Said’e oy verenlerin, yasama seçimlerinde dağılacağına ve bağımsız listeler lehine oy kullanacağına inandığını belirterek, “Bazıları, Müslüman Kardeşler’le ittifakları çerçevesinde ciddi bir tehlike oluşturuyor. Bunların engellenmeleri gerekiyor” dedi. Tunus’un siyasi sahnesine de değinen İmad bin Halime, “Nida Tunus ve Yaşasın Tunus da dâhil olmak üzere itidalli partiler, parlamentoda önemli bir varlık gösteremeyecek. Bu nedenle bugün İslamcıları iktidardan uzaklaştırarak ve itidalli kuvvetlerin geri kalanıyla uzlaşı sağlayarak, Nahda’dan bağımsız bir hükümet kurmak için tereddüt etmeden oy kullanılması gerekiyor. Böylece ülke, yeniden inşa edilebilir ve her yere döşenmiş olan mayınlar temizlenebilir “ şeklinde konuştu.Daha iyi bir yarın İmad ayrıca, “Açıkçası cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Abdul Kerim ez-Zubeydi’yi destekledim. Aynı zamanda Nebil el-Karvi’nin de avukatıyım ve onu, tüm gücümle savundum. Fakat bugün, taktik ittifakının amacı, Müslüman Kardeşler’i iktidardan indirmek ve Tunus’un Kalbi Partisi’ni, liberal partileri daha iyi bir yarına sürükleyen bir lokomotife dönüştürme fırsatı yakalamak olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Tunus anayasasının, birinci sırayı kazanan partiye ya da koalisyona hükümeti kurma hakkı verdiği unutulmamalı. Bugün yasama yarışında güçlü bir parti koalisyonu bulunmuyor. Bu yüzden hükümet, mecliste en fazla sandalyeye sahip olan parti tarafından kurulacak. Bu çerçevede Yusuf Şahid hükümetinden eski bir bakan olan Fadıl Abdul Kafi, Tunus’un Kalbi Partisi lideri ve cumhurbaşkanı adayı Nebil el-Karvi’yi desteklediğini açıkladı. Cumhurbaşkanlığı yarışının ilk turunda kendisine oy verdiğini söyleyen Abdul Kafi, ikinci tur ve yasama seçimlerinde de Tunus’un Kalbi’ne oy vereceğini vurguladı. Eski bakan, Tunus’un Kalbi Partisi’nin, Tunus’un siyasi istikrar aşamasına girmesini sağlayan bir meclis bloğu oluşturma başarısı yakalayacağına inandığını belirterek, şu an cezaevinde bulunan Nebil el-Karvi’nin serbest bırakılmasına dair umudunu da dile getirdi.Benzeri görülmemiş dağınıklık Öte yandan gazeteci ve yazar Amir Buizze, “Ilımlı aile denilen sınıfa mensup siyasi partiler, Tunus’un demokratik arenasında kendilerini modernizm ve toplumsal, ekonomik ve kültürel liberalizm değerlerinin koruyucusu olarak gösteriyor. Bu pozisyon, 2011 yılından bu yana Tunus toplumunu bölen iki taraflı sert kutuplaşmadan kaynaklanmaktadır” dedi.“Sahneyi yeniden dengelemek” Bu tanım, 2014 yılında el-Baci Kayid es-Sibsi’nin “sahneyi yeniden dengeleme” olarak nitelemesi açısından önemli. İslamcılarla mücadele saplantısının, o dönemde tek bir hedef altında çeşitli kollarla toplanmaya yardım ettiğini söyleyen Amir Buizze’ye göre ise bugün, durum farklı. Buizze, “Bugün, Nida’dan çıkan herkes için benzeri görülmemiş bir yanlış hesaplama ve liderliğe yönelme durumu görülüyor. Bunun yanı sıra bana göre iki önemli faktör, Tunus’un Kalbi’nin Nida Tunus’tan ayrılmasını engelliyor. Bu çerçevede ilk faktör, dalgalanmalar ve daha iyisi için koşulları değiştirememekle damgalanan, 2014- 2019 yılları arasında ilk dönemde, eski yönetim tecrübelerinin uygulanması. Buna, devrim amaçlarına ulaşılamaması da deniyor. İkinci faktör ise rakiplerin bahislerinin geçmişe kıyasla farklı olması. Nahda, görüntüde ve uygulamada toplumsal düzeni değiştirme fikrinden vazgeçti ve büyük tavizler verdi” ifadelerini kullandı. Amir Buizze ayrıca, “Toplumda modernliğin kazanımlarını korumak, kurumlara yetki verildiği sürece bugün bir partinin ve liderin görevi olamaz” dedi. Sivil toplumun 2013 yılında ülkenin gelişim yolunda oynadığı kritik rolü ve bu rolle Nobel Barış Ödülünü kazandığını hatırlatan Buizze, “Toplumun kurtarıcısı olduğunu iddia eden her parti, korkutmaya dayalı bir söylem kullanır” şeklinde konuştu.

مشاركة :