Tunus seçimleri sona ererken, Libyalılar da devam eden güvenlik bölünmelerini ve Libya’nın yaşadığı siyasi zayıflığı reddettiklerini ifade etmek için sosyal medya organları aracılığıyla galeyana gelmeye başladı. Gassan Selame başkanlığındaki Birleşmiş Milletler (BM) misyonu ise askeri süreci sonlandırmak, yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenlemek için ülkeyi bir danışma masasına oturtmak amacıyla yerel ve uluslararası açıdan siyasi süreci canlandırmayı hedefliyor.Cephaneye hayır, demokrasiye evet Trabluslu Abdusselam, “Libya’da eksik ne var ki, Doğu’yu ve Batı’yı birleştiren bir başkana ve hükümete sahip değiliz?” ifadelerini kullandı. Abdusselam, yanıtı da kendisi verirken “Çözüm Libya halkının elinde. Akıllı telefon ekranlarının önünde oturduğumuz sürece sivil bir devlet gelmeyecek. Kamusal alanlara çıkmalıyız, iç savaşı sona erdirecek seçimler talep ederek popüler gösteriler düzenlemeliyiz” şeklinde konuştu. Söz konusu vatandaş, “Kardeş Tunus örneğinin ardından oy sandıklarımız, cephanelerin yerinde olacak” dedi. İnsan hakları aktivisti Halid el-Gavil de seçimlerin, mevcut çatışmaya son verecek tek çözüm olduğuna dikkati çekti. Gavil, “Ama bugünlerde bu konuda konuşmak zor. Ülke, silahlarla yönetiliyor. Bu demokratik süreci güvence altına alacak birleşik bir askeri kuruluş mevcut değil” değerlendirmesinde bulundu. Libya seçimleri öncesinde bazı aşamaların olduğunu söyleyen Halid el-Gavil, askeri bölünmeyi sona erdirmek zorunda olduklarını, daha sonra da ulusal uzlaşmayı ve seçim sürecini kontrol edecek birleşik bir hükümetin kurulması gerektiğini vurguladı.Seçimlerden önce istikrar Libya Ulusal Ordusu komutanı Mareşal Halife Hafter, Rusya merkezli Sputnik haber ajansına yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmayı düşünmediğini ve radikalizm yanlısı grupların ortadan kaldırılmasına odaklandığını vurguladı. Hafter, “Seçimler düzenlemek ve ülke için kalıcı bir anayasa oluşturmak güvenlik ve istikrar sağlandığında önemli bir mesele olacak. Bu durum, silahlar devlet otoritesi altına girdikten ve terör hücreleri yok edildikten sonra sağlanacak” dedi. Libya’nın doğusundaki Temsilciler Meclisi sözcüsü Abdullah Belhik ise Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Libya krizi, sadece yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimleriyle sona erecek. Bu ise ancak devletin eksenlerini kontrol eden yasadışı grupların yok edilmesiyle sağlanır” ifadelerini kullandı. Belhik ayrıca, “İnsanları darp eden, kaçıran, insan ticareti yapan ve kamu malını yağmalayan silahlı unsurların varlığında seçimler düşünülemez” dedi.Seçim yasası Uluslararası hukuk profesörü İlyas el-Baruni de Libya’daki seçim sürecine engel olan durumun, Hafter’in Trablus’a yönelik askeri saldırıları olduğuna dikkati çekti. Baruni ayrıca, seçim yasası kabul etmek için erken seçimlere girme ihtiyacının mevcut yasama ve siyasi organlarla kesintiye uğradığı konusunda uyarıda bulundu. Mayıs 2018’de bir terör saldırısına uğramasına rağmen Libya’daki Yüksek Seçim Kurulu, özellikle de Tunus’taki yasama ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin takibi sonrasında bir sonraki aşamada Libya’nın tanık olması muhtemel seçim kazanımlarına hazır olduklarına dikkati çekti. Libya, 17 Şubat 2011 devrimi sonrasında ilk yasama organı olan Genel Ulusal Kongre aracılığıyla ilk kez 2012 yılında seçimlere tanık oldu. Bunu, 60. Anayasa Taslak Komitesi için yapılan seçimler ve 2014 yılında yapılan parlamento seçimleri takip etti.