Aşırı sağ Hamasın vurulması için Netanyahuya baskı yapıyor

  • 11/4/2019
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Cuma akşamı Gazze şeridinden İsrail’in güneyindeki yerleşim yerleri ve kasabalara 10 tane roket atılmıştı. Bunun üzerine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ordunun sert bir karşılık vermesi ve suikast politikasına geri dönülmesi konusunda yoğun bir baskıyla karşı karşıya kaldı. Bu baskılar üzerine Netanyahu, İsrail’in güvenlik hususunda çok hassas bir dönemde bulunduğunu belirtti. Aşırı-sağ çizgideki bakanlar hem de muhalefet, Netanyahu’nun Hamas’a karşı çok hoşgörülü davrandığını öne sürdü. İsrail medyasında ise ‘Gazze’nin çevrelediği İsrail kasabalarında oturan Yahudi nüfusun roketler nedeniyle çektiği sıkıntılara’ dair haberler yayınlandı. İsrail Adalet Bakanı aşırı sağcı kanattan Bezalel Smotrich, hükümetin Pazar günü gerçekleştirilen haftalık toplantısında, “Hamas’ın bu operasyonlarının sorumluluğunu üstlenmesini sağlamak için sağlam bir cevap verilmesi gerekiyor” ifadelerinde bulundu. İsrail Kültür ve Spor Bakanı Miri Regev ise atılan her roketin bir bedeli olduğunu anlaması için Hamas’a ağır bir darbe vurulması gerektiğini öne sürdü. Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz da Hamas’a karşı utanç verici derecede hoşgörülü olduğu gerekçesiyle Netanyahu’yu şiddetle eleştirdi. Filistin’e karşı sert saldırıların düzenlenmesi ve suikast politikasına geri dönülmesi gerektiğini belirten Gantz, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Başkanlığım altındaki hükümet, güney halkına karşı herhangi bir tehdide ve egemenliğin zedelenmesine göz yummayacak. Ne pahasına olursa olsun, bu gerilime sebep olanları öldürmemiz bile gerekse yeniden caydırıcılığa başvuracağız” ifadelerini kullandı. Netanyahu ise tüm bu taleplere cevap olarak şunları söyledi: “Şuanda güvenlik hususunda çok hassas bir dönemde bulunuyoruz. Doğu, kuzey ve güney risk altında. Gazze’den roketlerin ateşlenmesinden hemen sonra Tel Avivdeki Savunma Bakanlığında güvenlik müzakereleri gerçekleştirdik. Hava Kuvvetleri, saldırmamız gereken hedefleri vurdu ve bu saldırıların acımasızlığına siz de şahit oldunuz. Gazze’den gerçekleştirilen her saldırıdan Hamas sorumludur. Planlarımızı burada ifşa edecek değilim ancak İsrail’in güvenliğini arttırmak için aleni ya da gizli şekilde deniz, hava ve kara yoluyla her bölgede çalışmaya devam edeceğiz”. Esir alınan ve kayıp olan İsrail askerleri konusunda da Netanyahu’nun “Esir ve kayıplarımız konusunda elimizden geleni yapacağız. Bu konuda Esir ve Kayıp Kişiler Bürosu Başkanı Yaron Bloom’a güvenim tam” dediği kaydedildi. Gözlemciler, Netanyahu’nun bu açıklamasını suikast politikasına geri dönülmeyeceğinin, bunun yerine Hamas ile müzakerelerde bulunulacağının bir göstergesi olarak yorumladı. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Bloom ise Gazze’de ele geçirilen İsrail askerlerinin iadesinde gelişmeler olduğuna değinerek şunları söyledi: “İsrail askerlerinin iadesi yönünde ilerleyen birkaç kanalın olduğunu fark ettik. Bu kanallar arasında bir koordinasyon var. Hamasın Gazze Sorumlusu Yahya Sinvar’ın Mervan İsa, Ruhi Muşteha ve Gazze dışındaki Hamas’tan oluşan takımı da bu kanalları biliyor. Daha önceden bir araya gelmişlerdi. Hamas, İsrail askerleri sorununu çözmeden Gazzede derin bir anlaşma olmayacağını biliyor; İsrail toplumunda değişiklikler olduğunu, ikinci bir Şalit anlaşmasının olmayacağının da farkında.”   İsrail medyası, İsrail güvenlik unsurlarının Hamas’ı roketlerin sorumluluğundan beraat ettiğini bildirdi. Zira medyanın açıklamalarına göre, Gazze’deki aracılar, İsrail’e atılan roketlerin asıl sorumlusunun Filistin İslami Cihad Örgütü olduğunu iletti. Ancak İsrail ordusu ve istihbarat kaynakları bu iddiaları reddediyor. Askeri uzman ve TV gazetecisi Alon Ben David ise konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “İsrail güvenlik liderleri Cuma gecesi gerçekleşen roket atışlarına şaşırmadı. Cihad’ın kendisini tuttuğu ve hareket etmek için bahane aradığına dair spekülasyonlar vardı. Fakat İsrail aradığı bahaneyi ona vermedi, aksine Gazze adeta pamuklara sarıldı. Gazze’ye mal girişi yapıldı, avlama mesafesi genişletilerek düzenli balık tutulmasına izin verildi. Geçen hafta Katar parası Gazze’ye girdi. Bir yandan da ateşkes görüşmeleri devam etti. Tüm bunlara rağmen Gazze uçurumun kenarında. Nüfusu mutsuz, işsizlik hat safhada, altyapı artık şehri taşıyamıyor. Hamas ise iktidarının çökeceği korkusuyla durumu yatıştırmaya çalışıyor ve bu yüzden askeri faaliyetlerden kaçınıyor. İşte bu noktadaki boşluğu Cihad dolduruyor. Cihad’ın doğrudan İran’ın yönlendirmesiyle hareket ettiği düşüncesi ise bir nevi işleri basitleştirmek oluyor. Cihad liderlerinin savaşmak için Tahran’a ihtiyacı yok”. David, açıklamalarını şu şekilde sonlandırdı: “Herkes tehlikenin farkında. İsrail Gazze’yle savaşırsa bunu az bir güç kullanarak yapmaz. İsrail’in Gazze’ye yapacağı askeri baskı, Hamas yönetiminin çöküşüne rol açabilir. Sonuçta İsrail, iki milyon Gazzeli’ye hükmedebilir ya da ortaya Somali’deki gibi bir kaos çıkabilir. Ancak İsrail bundan kaçınıyor. Roketlere karşılık vermesi ise Hamas’ı, Cihad’ı dizginlemeye zorlamak içindi. Gazze’deki durumda köklü bir değişiklik olmazsa ve ateşkes görüşmelerinde ilerleme kaydedilmezse gerilim artmaya devam edecek.”

مشاركة :