Irak’ın başkenti Bağdat ve güney kentlerinde güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar devam ederken, acil bir çözüme ulaşılması ise mümkün görünmüyor. Göstericilerin talepleri, 2003’ten bugüne kadar ülkeyi yöneten mevcut siyasi kesimlerin tamamının gitmesi yönündeyken, hükümetin, reformları hayata geçirme yönünde bir eğilime sahip olduğu görülüyor. Irak Parlamentosu Başkanı Muhammed el-Halbusi, sivil toplum kuruluşları, göstericilerin ve çeşitli kesimlerin temsilcileri ile Birleşmiş Milletler’in (BM) yer alacağı kapsamlı bir ulusal diyalog girişiminin başlatılması teklifinde bulundu. Irak halkı gösterilere destek hususunda ikiye bölündü. Bir kısmı gösterilere destek verirken, diğer bir kısım ise kamuda gördükleri aksaklıklar sebebiyle tarafsız kalmayı seçiyor. Zira okullar ve üniversitelerin çalışması da dâhil olmak üzere, ülke ekonomisinin bel kemiği olarak petrol ihracatında ciddi sıkıntılar söz konusu. Diyalog girişimi, tarafların talepleri göz önüne alındığında uzak bir ihtimal olarak görünüyor. Bunun sebebi, başta siyasi tabakada olmak üzere ülkedeki çeşitli kesimler arasında güvensizliğin baş göstermesi ve halkın anayasadan başlayarak seçim kanununa varana dek Irak’taki bütün siyasi sistemin köklü bir şekilde değişmesi taleplerinden kaynaklanıyor. Halbusi, Cumartesi parlamentoda düzenlenen oturumda, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı ile akademisyenlerin, dini otoritelerin, çeşitli halk kesimlerinin içinde yer alacağı kapsamlı bir ulusal diyalog girişimini başlatma önerisinde bulundu. Irak Meclis Başkanlığı Basın Sözcüsü Şakir Hamid, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “BM, mekanizma ve prosedürlerin tamamlanmasından sonra yakında başlayacak olan bu diyalog için garantörlük sözü verdi. BM, bu ulusal diyaloga katılmaları amacıyla protestocu gruplarla görüşmeyi kendisi üstlendi. Ulusal diyalog, ucu açık ve sınırsız olacak. Çünkü diyaloğun hedefi, 2003’ten günümüze kadar olan siyasi süreci gözden geçirmektir” diye konuştu. Hamid, konuşmasının devamında şunları söyledi; “Bu diyaloğun amacı, gösterici temsilcilerinin yanı sıra ister sivil toplum kuruluşları ister dini otoriteler isterse siyasiler olsun Irak’ın tüm renklerinin katılımıyla devlet yapısının tamamen yeniden tesis edilmesi için yol haritası çizmektir. İki veya üç gün sürmesi mümkün olan ulusal diyalog kapsamında önemli fikirler tartışılacak. Sözgelimi bu çerçevede ister parlamentonun yetki alanına giren yasa taslakları ister hükümetin sorumlu olduğu idari usuller ister yargı isterse devletin işleyişi bağlamındaki diğer kurumlarla ilgili olsun çıkan sonuçlar hayata geçirilecek. Bu diyaloğa karşı BM ve Irak’taki büyükelçilikleri vasıtasıyla büyük devletler ilgi gösteriyor. Bu durum da çıkacak sonuçları önemli kılıyor. Zira tüm taraflar artık zamanın kendi lehine işlemediğinin farkında.” Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı Milletvekili Abdullah el-Harbit, söz konusu diyaloğun öncekilere kıyasla daha kapsamlı olacağını düşündüğünü belirtti. Harbit, “Parlamento halkın evi olması sebebiyle her türlü ulusal diyalogdan sorumludur. Özellikle bizler şu an bir şeyleri çözüme kavuşturma sürecindeyiz. Bu da Parlamento Başkanı’nı, 2003’ten günümüze kadar daha öncekiler gibi sadece bir çağrıdan ibaret olmaması ve başarıya ulaşması için bu ulusal diyaloğu başlatmaya itti. Bu diyalog süreci yeniden gözden geçirmek ve ufku açık yarınlara başlamak için değerli bir fırsat” diye konuştu. Iraklı Milletvekili Aras Habib Kerim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, hâlihazırda ülkede devam eden protestoları, siyasi sistemin, Iraklı gençlerin taleplerini karşılayacak şekilde yeniden dizayn edilmesi için bir fırsat olarak niteledi.