29 Kasım’da meydanlara çıkan Binlerce Cezayirli, gelecek ayın 12’sinde yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kabul etmediklerini yineledi. Hükümete yakın kuruluşlar da “Cezayir’in iç işlerine yönelik müdahaleyi” protesto etmek amacıyla bugün 30 Kasım’da başkent Cezayir’de gösteri düzenlenmesi için hazırlıklara başladı. Söz konusu kuruluşlar ayrıca Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından alınan kararı kınadıklarını duyurdu. Halk hareketinden çok sayıda aktivist, 9 aydır devam eden eylemlere katıldıkları için yetkili makamlar tarafından gözaltına alınan onlarca kişinin serbest bırakılması için başkent Cezayir’in sokaklarına akın etti. Eylemciler, “çete adayları” olarak niteledikleri 5 cumhurbaşkanı adayına ve Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih’e karşı da sözlü saldırıda bulundu.  Bir grup eylemci, güvenlik güçleri tarafından tutuklanan ve kötü muameleye maruz kalan İbrahim Lalami’nin serbest bırakılmasını talep etti. Başkent Cezayir sokaklarında protesto gösterileri devam ederken birçok ana caddeye de güvenlik güçleri konuşlandırıldı. Yoğun katılıma sahne olan gösteriler, eş zamanlı olarak ülkenin birçok şehrinde düzenlendi. Binlerce eylemci gösteriler sırasında aynı sloganları ve talepleri haykırdı. Ancak çoğu gözlemci eylemcilerin ısrarına rağmen seçimlerin planlanan zamanda gerçekleştirileceği görüşünde. Gözlemciler ayrıca halk eylemlerinin seçimler sonrasında da devam etmesini bekliyor. Genel İşçi Sendikası (UGTA) ordu komutanını desteklemek ve Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından Cezayir’de yaşananlara ilişkin yayınlanan bildiriyi kınamak amacıyla bugün 30 Kasımda büyük bir gösteri düzenleneceğini açıkladı. Sendikanın yönetime bağlı ana partileri, yüzlerce derneği ve kuruluşu da seferber etmesi bekleniyor. UGTA Genel Sekreteri Selim Labatşa yayınladığı bildiriyle seçimlerde tarafsız olduğunu ilan etmesine rağmen söz konusu gösterinin, seçimleri kabul etmeyen halk hareketine karşı tepki olarak düzenleneceği kaydedildi. Fransız bir milletvekilinin yayınladığı ancak bağlayıcı bir değeri olmayan sembolik bir kararda Avrupalı milletvekilleri, Cezayir’de meydana gelen “saldırılar ile keyfi ve yasa dışı tutuklamaları” şiddetle kınadıklarını dile getirdi. Avrupa Birliği (AB) de Cezayir hükümetine, “krize siyasi ve barışçıl bir çözüm bulma” çağrısı yaptı. AP üyeleri ayrıca gazetecilere, sendikalara, insan hakları aktivistlerine ve eylemcilere karşı yürütülen “gözaltı kampanyalarını ve saldırıları” kınadı. Kararın arkasındaki Fransız Milletvekili Raphael Glucksmann da “Cezayir ile dayanışma içerisinde olduğumuzu gösterme zamanı geldi” ifadelerini kullandı.Cezayir Dışişleri Bakanlığı da aynı gün yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Cezayirlilerin demokratik ve şeffaf bir şekilde yeni bir cumhurbaşkanı seçmeye hazırlandıkları bir dönemde AP, bir grup ukala milletvekilinin emriyle, küstah bir şekilde ülkemizdeki mevcut siyasi rotayı yargılama özgürlüğüne izin verdi. Bu milletvekilleri, iffetten ve hayadan yoksun bir şekilde, Cezayir parlamentosundan milletvekillerin özgür iradeleriyle kabul ettiği yasaların değiştirilmesini isteme cüretinde bulunabilecek kadar ileri gitti. AP, bu hor davranışı yalnızca Cezayir kurumları için değil, ikili dayanışma mekanizmaları için de göstermiştir.” Bakanlık tarafından yayınlanan bildiride ayrıca “AP, bu kışkırtıcı milletvekillerinin utanmadan ‘kaos gündemi propagandası yapmak için çalışma’ önerisine yanıt vererek duruma desteğini göstermiştir” ifadelerine yer verildi. Bildiride, sömürgeciliğe izin veren Avrupalılar arasındaki bir milletvekilinin bu tavrının 132 yıllık Cezayir işgali sırasında uygulanan ritüelleri de yansıttığı belirtildi. Bildiriye göre Cezayir ayrıca iç işlerine yönelik bu açık müdahaleyi kınadı. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre rejime karşı düzenlenen haftalık gösteriler başlamadan önce Cezayir’deki güvenlik makamları, 29 Kasım’da en az 25 eylemciyi gözaltına aldı. 29 Kasım’da, Cuma Namazı sonrasında yüzlerce Cezayirli başkentin merkezinde bir araya gelirken, 12 Aralık’ta yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine atıfla “Seçimlerin yapılmayacağına yemin ederiz”, “Burası bizim ülkemiz ve biz karar veririz” sloganları attı. Güvenlik güçleri de gösterilerin 41’inci cuma gününde birçok bölgeye konuşlanarak çok sayıda genci gözaltına aldı. Güvenlik güçleri ayrıca eylemcileri dağıtmak amacıyla göz yaşartıcı gaz bombası kullandı.