Mısır, Trablusgarpın güney banliyölerinde tırmanan çatışmalarlapatlak veren Libya krizine çözüm bulmak için siyasi çabalarına hız verdi. Türkiye’nin de Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) desteklemek amacıyla asker gönderme hazırlıkları da sürüyor. Petrol zengini Arap ülkesi Libya’da ise artan bir "dışarıdan müdahale" endişesi hakim. Geçen hafta Libya dosyasıyla ilgili olarak birçok uluslararası tarafla temaslar yürüten Mısır Cumhurbaşkanlığı, ülkeyi daha fazla bozulmadan koruma altına almak için hızlı bir çözüm bulma niyetini ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisinin Rusya, ABD, İtalya ve Almanyadan üst düzey isimlerle gerçekleştirdiği temasların hedefinde de bu vardı. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi dün yaptığı açıklamada, Sisi ile Rus mevkidaşı Vladimir Putin arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde Libya krizinin ele alındığını belirtti. Radi ggörüşmeye dair şunları söyledi: “İki lider Libya’daki gelişmeleri ele aldı. Libya krizini çözüme kavuşturmak amacıyla iki ülke arasında ortak çabaların yoğunlaştırılması, silahlı milislerle ve terör örgütleriyle mücadele ve Libya’ya yasa dışı yabancı müdahalenin sonlandırılması konularında anlaşmaya varıldı.” Libya krizi, geçen ay Türkiye ile Fayiz Serrac hükümeti arasında imzalanan anlaşmanın ardından yeni bir dönemece girdi. Anlaşma, Türkiyenin Akdenizdeki güney kıyılarından Libya’nın kuzeydoğu kıyılarına uzanan bir ekonomik bölge oluşturmayı hedefliyor. Bu gelişme Batı ve Arap çevrelerinde ise tepkilere neden oldu. Mısır’da Sina Yarımadasının güneyinde yer alan Şarm El-Şeyhte düzenlenen Dünya Gençlik Forumu oturumunda konuşan Sisi "Mısır, hiç kimsenin Libyayı kontrol altına almasına izin vermeyecek” dedi. Bu açıklamalar, Trablusa yönelik askeri operasyonun başlamasından bu yana mevcut olan Mısır pozisyonunu en güçlü yansımasıydı. Sisi, UMH’nin Trablus milislerinin tutsağı olduğunu ve özgür bir iradesinin bulunmadığını savundu. Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump ve Mısırlı mevkidaşı arasında iki gün önce gerçekleşen telefon görüşmesinde Kahire ve Washington’ın benimsediği ortak vizyona değindi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada “Trump ve Sisi, Libyada dış ülkelerin istismarını reddetti. Ayrıca iki lider tüm tarafların çatışmayı çözmek için acil adım atması gerektiği konusunda mutabık kaldı" ifadelerine yer verildi. Sisi, Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde "Libya halkının güvenlik ve istikrarı sağlama iradesini harekete geçirme" konusunda Mısırın desteğini vurguladı. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi de Cumhurbaşkanı Sisi ve ABD Başkanı Trumpın gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde bazı bölgesel konuların yanı sıra özellikle Libyadaki gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını açıkladı. Radi sözlerini şöyle sürdürdü: “Mısır Cumhurbaşkanı, Libya Ulusal Ordusu’nun terörle mücadelede ve bölgesel güvenliği tümüyle tehdit eden silahlı örgütlerin ve milislerin faaliyetlerini engellemede oynayacağı rolün önemine vurgu yaptı. Sisi ayrıca Libya meselesinde dış müdahalenin sonlandırılması gerektiğinin altını çizdi. Mısırın temaslarında vurguladığı temel nokta dış müdahalenin sonlandırılmasıdır. Bunun yanı sıra Mısır, Libya’da istikrarın sağlanmasını da destekliyor. Sisi, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile iki gün önce gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde de Libya Ulusal Ordusu’na verdiği desteği yineledi. Cumhurbaşkanı Sisi, Libyanın istikrarını ve güvenliğini desteklemek, Libya halkının iradesini harekete geçirmek ve aynı zamanda Libya Ulusal Ordusu’nun terörle mücadele çabalarında yanında yer almak ve sadece Libya için değil, bölgesel güvenlik ve Akdeniz bölgesi için de tehdit oluşturan terör örgütlerini ortadan kaldırmak gibi konularda Mısırın ilkelerini vuguladı.” Sisi, Libya dosyasını Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı telefon görüşmesinde de gündeme getirdi. Mısır Cumhurbaşkanı, Merkel ile yaptığı telefon görüşmesinde Libyanın birliği, istikrarı ve güvenliği konularında ülkesinin desteğini vurguladı. Libya’ya yasa dışı yabancı müdahalenin sonlandırılması gerektiğinin de altını çizdi.
مشاركة :