Avrupa’nın İngiltere’nin önümüzdeki Mart ayının sonunda anlaşmasız bir şekilde AB üyeliğinden ayrılmasına yönelik hazırlıkları yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu durum, Avrupa Komisyonu’nun dün (çarşamba günü) gerçekleştirdiği haftalık toplantıda masaya yatırıldı. Toplantıdaki bir başka tartışma konusu ise İngiltere’nin anlaşmasız bir şekilde AB’den ayrılışının artçı adımları ile başa çıkmak için yürütülen hazırlıklar oldu. Komisyon, birkaç aydır diğer Avrupalı kurumlar ile birlikte kaos ve belirsizlik halini telafi etmek için farklı sektörlerde acil durum planlarının hazırlığı ile uğraşıyor. İngiltere’nin resmî olarak AB’den ayrılacağı 29 Mart tarihi yaklaşırken bu ayrılışın sert bir şekilde gerçekleşme olasılığı artıyor. Bu çerçevede Komisyon, salı akşamı karayolu taşımacılığı, sevkiyat ve yolcu trafiğine ilişkin parlamento ile konsey arasında varılan ve bu senenin sonuna kadar geçerli olacak olan acil durum tedbirleri anlaşmasını memnuniyetle karşıladı. AB üyesi ülkeler, İngiltere’nin anlaşmasız bir şekilde AB’den ayrılması durumunda Avrupa hava sahasında yüksek düzeyde uçuş güvenliğini sağlamak için yeni ve gerekli olan adımları onayladı. Brüksel’de bulunan büyükelçiler, geçtiğimiz hafta sonu Belçika başkentinde yapılan toplantıda uçuş güvenliği sertifikalarının geçerliliğinin devamlı oluşunu hedefleyen bir yönetmelik taslağı üzerinde Avrupa Parlamentosu ile bir anlaşmaya vardı. Anlaşmaya göre yönetmelik, söz konusu sertifikaların geçerliliğini yönetmeliğin uygulanma tarihinden itibaren dokuz ay süre ile uzatacak. Bu sürenin uzatılması gerekirse bunu, Birleşik Avrupa Bloğunun yürütme organı sıfatıyla Avrupa Komisyonu gerçekleştirecek. Brüksel’de yer alan pek çok gözlemciye göre AB, bu geçici ve sınırlı tedbirler ile İngiltere ile iş yapan Avrupalı şirketlerin faaliyetlerinin bozulmasına ve Birliğe komşu haline gelecek bu ülkeye gitmek isteyen vatandaşların hareketinin engellenmesine yol açacak idari, yasal ve pratik kaos durumundan kaçınmaya çalışıyor. Avrupa Komisyonu, halen İngiltere Parlamentosunun İngiltere Başbakanı Theresa May ve Avrupalı mevkidaşları arasında geçtiğimiz 25 Kasım’da imzalanan ve herkesi acil durum planlarına başvurmaktan alıkoyacak ayrılma anlaşmasını onaylamasına yönelik bir beklenti içerisinde. AB, İngiltereli yetkililerin Manş Denizi’nin iki yakasında hizmet ve kişilerin taşınması ile şirketlerin faaliyet yürütmesi konusunda esneklik sağlayan karşılık ilkesine başvurmasını talep ediyor. Bu türden acil durum önlemlerinin İngiltere’nin pratikte AB’den anlaşmasız bir şekilde çıkması halinde ve Konsey ile Parlamentonun bir anlaşmaya varmasından sonra uygulamaya sokulacağı belirtiliyor. İngiltere Başbakanı Theresa May, dün milletvekillerine İngiltere’nin AB’den çıkışı için kendi planını desteklemeleri çağrısında bulundu ki bu, Brexit anlaşmasının akıbeti üzerinde dolaylı bir etkiye sahip olabilecek bir dizi oylama içeriyor. May, Daily Mail gazetesi için kaleme aldığı yazıda, “Anlaşmanın bizim elimizde olduğuna dair derin bir inancım var. Devletin yol alabilmesi için Parlamentonun üzerine düşeni yapması gerekir. Bize her iki dünyanın da şu en iyi şeyini verecek bir anlaşma ile AB’den ayrılmak istiyoruz: En yakın komşularımızla sıkı bir ilişki ve dünyanın gelişmekte olan ekonomileri ile yeni ilişkiler kurarak yeterliklerimiz ve kaynaklarımızdan olabildiğince faydalanma fırsatı.” ifadelerini kullandı. Parlamentodaki oylama, İngiltere’nin AB’den çıkış anlaşmasının akıbetini doğrudan belirlemeyecek ancak anlaşmaya destek grubunun, AB’yi ve Muhafazakâr Parti içerisinde çıkışı destekleyen birçok milletvekili tarafından oluşturulan güçlü bir muhalefetin gölgesinde çabaladığı bir zamanda May’in bir sonraki adımlarına etki edebilir.