Sokağın öfkesi ve siyasi partilerin baskıları arasındaki Allavi

  • 2/3/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Irak’ın yeni başbakanı Muhammed Tevfik Allavi, görevi devraldıktan sonra yaptığı ilk açıklamada, göstericilere hitaben ‘size güveniyorum ve sizden protestolara devam etmenizi istiyorum’ dedi. Bu ifade, istifasını cebinde taşıdığını söyleyen selefi Adil Abdulmehdi’nin aksine Allavi’nin istifa metnini göstericilerin cebine koyduğunu gösteriyor. Göstericiler de Allavi’nin ‘protestolara devam edin’ çağrısına kulak vererek dün meydanlara indi. Ancak bu protestoların hedefinde Allavi vardı. Irak’ın başkenti Bağdat başta olmak üzere birçok kentte göstericiler Allavi’ye yeni hükümeti kurma görevinin verilmesini protesto etmek için dün meydanlara çıktı. Allavi’nin programında 14 vaat bulunuyor. Bazıları bu programın aynı zamanda hükümet programı olduğu görüşünde.Allavi’nin vaatleri arasında göze çarpan bir madde şöyle: “Siyasi partilere bağlı mali komitelerin feshedilmesi. Mali komiteler, partilerin elinde tuttuğu bakanlıklar aracılığıyla yapılan ticari anlaşmalardan gelir kaynakları sağlamasına imkan tanıyor.” Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar ise söz konusu komitelerin partilerin temel gelir kaynaklarını oluşturması nedeniyle feshedilmesinin zorluğuna dikkat çekiyorlar. Allavi, görevlendirme sonrası Irak halkına hitaben yaptığı konuşmada, siyasi partilerin planlarını akamete uğratacak adımlar atması halinde bunu göstericilere bildireceğini ve onların iradesi doğrultusunda başbakanlık makamını terk edeceğini belirtti. Bu vaadin de gerçekleştirilmesi aynı şekilde uzak bir ihtimal olarak görülüyor. Iraklı Milletvekili ve başbakan adayları arasında ismi geçen Muhammed Şiya es-Sudani, yaptığı açıklamada, Allavi’nin seçilmesi senaryosunun Abdulmehdi’den farklı olmadığını söyledi. Sudani, Abdulmehdi’nin başbakanlık koltuğuna Fetih Koalisyonu lideri Hadi el-Amiri ile Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr arasındaki uzlaşı sonucu oturduğunu anımsatarak, Allavi’ninde iki lider arasındaki anlaşmanın neticesinde başbakanlık makamına getirildiğini söyledi. Sudani, Allavi’nin karşı karşıya olduğu sorunların Abdulmehdi’nin karşılaştığı sorunlardan daha karmaşık olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan Sudani, “Allavi’nin verdiği 14 vaat, gerçek bir reform planının karşı karşıya olduğu engeller göz önüne alınırsa iyimser görünüyor. Özellikle de yozlaşmış siyasi partilerin Irak’taki siyaseti hegemonyası altına aldığı bir dönemde” dedi. Geçtiğimiz yıllarda Çalışma Bakanlığı, İnsan Hakları Bakanlığı, Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sanayi ve Maden Bakanlığı gibi görevlerde bulunan Sudani, konuşmasının devamında, “Ekonomik gerçekliği değiştirmeye yönelik vaatler uzun zaman istiyor. Bazı vaatler ise cesur kararlar almayı gerektiriyor. Bu kararların alınması halinde yasalara ve devlet otoritesine başkaldıran isyancılarla silahlı çatışma ihtiyacı ortaya çıkabilir” dedi. Sudani, Allavi’nin seçilmesinde işletilen mekanizmayla ilgili olarak, “Hükümetin istifasının ardından 3 ay süren doğum sancısı ve bu süreçte önde gelen siyasi partilerin yeni başbakanla ilgili kriterleri ve şartları dikkate alma çabaları sonrası Muhammed Allavi seçilebildi. Allavi’nin seçiminde önceki hükümetin kuruluşuyla ilgili senaryo tekrarlandı. Nitekim Sairun ve Fetih’in uzlaşı kararı sonrası Allavi seçildi. Allavi’nin parlamentoda güvenoyu alıp almayacağı meselesi, siyasi partilerin kota sistemi ve hizipçiliğe son verme konusunda ne derece ciddi olduklarını gösterecektir. Bu da yeni bir doğum sancısını beraberinde getirecektir” diye konuştu. Sudani, sokağın öfkesi hakkında ne düşündüğü sorusuna, “Öfkeli sokağın konuya bakışı, göstericiler ile görevlendirilen başbakan arasında diyalog başlatılmasına ihtiyaç olduğu yönünde. Bu yolla hükümetin programına kendi taleplerini dahil edebilirler. Daha sonra da erken seçimlerin yapılması için hazırlıklar başlatılır. Biz, erken seçimleri, yozlaşmış ve başarısız siyasi elitleri yerinden etmenin ve reformları hayata geçirmenin tek yolu olarak görüyoruz” şeklinde yanıt verdi. Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı Dr. İhsan eş-Şammari, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Allavi’nin karşı karşıya olduğu en önemli engel, göstericilerin güvenini kazanmaktır. Özellikle göstericilerden Allavi’ye yönelik tepkiler giderek artıyor. Bu son derece önemli bir mesele. Kendisinin sunduğu programın uygulanmasından bahsetmiyorum bile” dedi.Şammari, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Allavi’nin zamana ihtiyaç duyan veya gerçekleşmesi asla mümkün olmayan ekonomi programından konuşmuyorum. Fakat daha yakın konular hakkında konuşurum. Örneğin, katillerin adalete teslim edilmesi ve aynı şekilde şiddet olaylarının tüm sorumlular hakkında soruşturma açılması gibi. Allavi’nin karşılaştığı üçüncü engel ise siyasi partilerin kota sistemi hususunda direncini kırabilmek. Partilerin bundan taviz vermiyor. Özellikle biliyoruz ki Allavi’ye de tıpkı Abdulmehdi gibi davranılacak. Zira Abdulmehdi’yi destekleyecek bir parti yoktu ve bu nedenle siyasi arenada tek başına bir ağırlığı söz konusu değildi. Aynı şekilde siyasi partilerin ayrıcalıkları konusunda içerde kendisine yönelik baskılar olacaktır. Karşılaşacağı bir başka problem ise Irak’ın içişlerine yönelik dış müdahaleler. Dolayısıyla Allavi dönemini, en çetin problemlerin olduğu dönem olarak tanımlamak mümkün. Allavi, siyasi partilerle mücadele etmesine yarayacak gerçek bir koz elde etmek istiyorsa sokağı kazanmalı ve göstericileri yanına almalıdır. Bu da göstericilerin taleplerini sahada hayata geçirmedikçe söz konusu olamaz. Sadece vaatlerle olmaz.”

مشاركة :