Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın, Mavi Şapkalılar isimli grup aracılığıyla protestolarda kontrolü ele geçirme gayreti içerisinde olduğu bir süreçte Iraklı Şiilerin en üst dini mercii Ali es-Sistani’nin Necef’te göstericilerin hayatını kaybettiği şiddet eylemlerini kınayarak halkın güvenini kazanacak bir hükümet kurmaya çağırmasının ardından Mavi Şapkalılar meydanlardan çekildi ve göstericilerin güvenlik sorumluluğu emniyet güçlerine devredildi. Sistani, Cuma hutbesinden verdiği mesajda, Iraklı güvenlik güçlerine göstericilerin güvenliğini sağlaması ve casuslar ile saldırganları ortaya çıkarması gerektiğini belirterek, hükümet dışı yapıların göstericilerin güvenlik sorumluluğuna müdahale etmesinin ve vatandaşlara görüşlerini dayatmasını hatalı bulduğunu ifade etti. Gözlemciler, Sistani’nin ‘hükümet dışı’ ifadesiyle Mavi Şapkalıları işaret ettiğini belirtiyor.Sadr’ın söylemlerindeki gelgitler Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Mukteda es-Sadr’ın devrim ile yönetim arasında gidip geldiğini dile getiren gözlemciler, Sadr’ın bu yöntemle iki taraftan da siyasi kazanç elde etme çabası içerisinde olduğu görüşünde. Sistani’nin protestolarda kontrolü ele geçirmeye çalışan tüm güçlerin önündeki yolu kestiğine işaret eden gözlemciler, yeni hükümeti kurma görevi verilen Muhammed Tevfik Allavi’nin siyasi partilerin baskılarına dayanamayarak hükümeti kurmaktan vazgeçeceğini savunuyor. Sadr’ın söylemleri, İranlı General Kasım Süleymani’nin ABD hava saldırısında öldürülmesinin ardından değişti. Aynı şekilde üniversite öğrencilerinin de katıldığı genel grevlerin kapsamının genişletilmesini talep edenler arasında ön saflarda yer alan Sadr, son dönemde yaptığı açıklamalarda göstericileri yolları kesmekle suçlarken, öğrencilerin derslere devam etmesinin öneminden bahseder hale geldi. Sadr ile göstericiler arasındaki problemler, Sadr’ın göstericilerden protesto meydanları içerisinde başbakanlık makamı için belirli bir isim üzerinde uzlaşmalarını istemesiyle başladı. Göstericiler ise bu talebi reddederek, başbakanlık makamı için doğrudan belirli bir isim zikretmek yerine istedikleri başbakanda bulunması gereken kriterleri bildirdi. Ancak iki taraf arasındaki ilişkilerin daha da bozulması, göstericilerde Sadr’ın protestoları siyasileştirme yoluyla bazı amaçlar gerçekleştirmeye çalıştığı kanaati oluştuktan sonra başladı. Gözlemcilere göre, göstericileri Sadr’ın bu amacının engellenmesi için Sistani’ye güvendi.Gece toplantısı Independent Arabia’ya bilgi veren kaynaklar, Cuma gecesi Tahrir Meydanı’ndaki gösterici temsilcileri ile Sadrın Askeri Yardımcısı Kazım İsavi arasında bir toplantının gerçekleştiğini bildirdi. Toplantıda bulunan kaynakların aktardığına göre, İsavi, Tahrir’deki Türk Lokantası binasını tahliye etme sözü vererek, Mavi Şapkalıların bütün protesto meydanlarından çekileceğini belirtti. İsmini vermek istemeyen bir kaynak, Independenet Arabia’ya yaptığı açıklamada, “İsavi, Mavi Şapkalılar veya Sadr’ın Necef’te yaşananlarla bir ilişkisi olduğunu yalanladı. İsavi, Sairun Koalisyon ile Sadr Hareketi’nin Allavi’yi desteklemediğini ve koalisyon olarak Allavi’nin kabinesine güvenoyu vermeme konusunda anlaştıklarını söyledi. Göstericilerin temsilcileri de İsavi’ye, Allavi’nin Irak’taki tüm protesto meydanlarında reddedildiğini bildirdi” diye konuştu. Kaynak, “İsavi, Mavi Şapkalılar tarafından darp edilen öğrencilerden özür diledi. İsavi ayrıca Türk Lokantası binasını kültürel bir yapıya çevirme ve sanat çevreleriyle koordineli bir şekilde ziyaretçilere açılacağı sözünü verdi” dedi.18 maddelik tavsiye listesi Sadr, Sistani’nin Cuma hutbesinden verdiği mesaja ilk tepki olarak, Reform Devrimi Anlaşması adı altında göstericilere 18 maddelik tavsiye listesi yayınladı. Sadr, Twitter hesabından açıklamada Reform Devrimi Anlaşması’nı ilan etti. Sadr, açıklamasında, “Protestoların barışçıl olarak devam etmesi gerekir. Bu, yolların kesilerek kamu düzenine zarar verilmemesi, bütün okullarda derslere devamlılığın engellenmemesi anlamına geliyor. Fakat üniversite ve muadili okullarda derslere devam için zorlama olmamalı ve tercihe bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.Sadr, tavsiyelerini şöyle sıraladı: - Kamu ve özel mallara zarar verilmemesi - Kamu hizmetlerinin aksatılmaması - Molotof kokteyli, sopa ve silah bulunduran göstericilerin bunları güvenlik güçlerine teslim ederek, protesto alanlarını terk etmesi - Protestoların içerden yönetilmesi. Protestoları dışarıdan kontrol edenlerle ilişkinin kesilmesi - Protestoların içerde veya dışardaki taraflar için siyasi malzeme yapılmaması - Casuslar ve vandallara izin verilmemesi - Daha önce taşkınlık yapan saldırganların bir an önce güvenlik güçlerine teslim edilmesi - Mümkün olduğunca yasal ve toplumsal kuralların gözetilmesi - Protesto meydanlarındaki çadırlarda kadın-erkek karışık kalmasının engellenmesi - Protesto meydanlarının içki, uyuşturucu ve benzeri maddelerden temizlenmesi - Resmi izinler doğrultusunda, genel olarak protestoların özelde de oturma eylemlerinin yapılacağı mekanların belirlenmesi ve doğrudan güvenlik güçleri ile koordinasyon kurulması - Ulusal liderlerin ve dini merciinin talimatlarına bağlı kalınması - Mezhep fitnesi çıkaran, din, örf ve adetlere dil uzatan kişilerin kovulması - Mavi Şapkalıların çekilmesi - Barışçıl göstericileri ve çadırlarını koruma görevinin güvenlik güçlerine verilmesi - Protestolar için resmi bir sözcüsünün belirlenmesi - Kaçırılanların veya gözaltına alınanların serbest bırakılması talepleri için göstericilerin en kısa zamanda bir heyet kurması. Sadr, daha önce Bağdat’taki Vesbe Meydanı, Seyyid el-Hakim Türbesi, Sadreyn Meydanı olayı ve Nasıriye katliamı gibi gösterici ve vatandaşların hayatını kaybettiği olayların soruşturulması çağrısında bulunmuştu. Göstericilerin, atamaların yapılması için dayatmalarda bulunma veya politikacıların reddedilmesi şeklinde siyasete müdahalelerinin olmaması gerektiğini belirten Sadr, reform devriminin imajına zarar vereceği gerekçesiyle göstericilerin kurulacak geçici hükümete dahil edilmemesinin gerekliliğine vurgu yaptı. Sadr, açıklamasında ayrıca üniversite öğrencilerin barış olduğu sürece toplanmalarına önem verilmesi ve öğrencilere saldırılmamasını talep etti.Devrim ve yönetimin lideri Iraklı yazar ve gazeteci Saman Nuh, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Sadr’ın ifadeleri oldukça net. Mavi Şapkalılara ‘protestoları koruma görevi sizin işiniz değil, göstericilere müdahale etmeyin’ diyor. Mesaj Sadr Hareketi’ne ulaştı ve ardından hemen Sadr’ın temsilcisi (İsavi) ile göstericiler arasında diyalog ve müzakere turları başladı ve bazı noktalarda uzlaşı sağlandı” ifadelerini kullandı. Nuh, “Sadr’ın açıklaması, göstericilerle kurduğu ilişkiye ışık tutuyor. Açıklamada kamu ve inanç özgürlükleriyle ilgili birtakım sorunlu ifadeler var. Sadr, açıklamada sanki hem yönetim hem de devrimin lideriymiş gibi bir üslup kullanıyor. Bir tarafta devrimin lideriymiş gibi göstericilere şartlar dayatarak, detaylara girerken, diğer taraftan yardımcısını Tahrir’deki gösterici temsilcilerine göndererek, ‘Allavi hükümetine destek ve güvenoyu vermeyeceğini’ belirtiyor. Sistani’nin Allavi’ye mesajı ise, akıbetinin Adil Abdulmehdi gibi olmasını istemiyorsa siyasi partilere boyun eğmemesi gerektiğiydi” diye konuştu. Nuh, Allavi’nin baskılara daha fazla dayanamayarak hükümeti kurma görevinden adım atacağı görüşünde olduğunu söyledi.Sistani göstericiler ile saf tutuyor Siyasi stratejist Ahmed eş-Şerifi, Independent Arabia’ya verdiği demeçte, “Çeşitli siyasi partiler Sistani’ye karşı bir tepki söz konusu. Zira söz konusu partiler, Sistani’nin göstericiler ile birlikte kendileri karşı saf tuttuğunu düşünüyor ve bunu hayal kırıklığı olarak niteliyorlar. Sadr, Sistani’den böyle bir tepki görmeyi beklemiyordu. Sistani’nin mesajı, Sadr’ı Reform Devrimi Anlaşması’nı ilan etmeye zorladı” dedi. Şerifi, Sistani’nin erken seçimle ilgili baskısı hakkında, “Dini mercii (Sistani) bu seçeneği halen destekliyor. Ancak bunu gerçekleştirecek araç gereçler siyasi partilerin elinde. Dini mercii, siyasi partilerin erken seçimleri gerçekleştireceğine güvenmiyor” ifadelerini kullandı.Sadr Hareketi’nin kaybı Iraklı araştırmacı akademisyen Akil Abbas, “Sadr ile Sistani arasında bir uzlaşı vardı. Ancak Sadr, hükümetin safına geçerek ve Mavi Şapkalıları sahaya göndererek bu uzlaşıyı yıktı” dedi. Independent Arabia’ya konuşan Abbas, “Sadr bu adımları İran ile yaptığı anlaşma doğrultusunda attı. Sadr, İran ile yaptığı anlaşmada, protestoları bastırması karşılığında Tahran’dan silahlı milis gruplar üzerinden çekmesini, Allavi hükümetinin geçmesini ve göstericilerin talep ettiği bazı reformları gerçekleştirmek istedi” ifadelerini kullandı.Abbas, açıklamasının devamında şunları söyledi; “Sadr’ın takip ettiği yöntem başarılı olsaydı İran ve destek verdiği silahlı milis gruplar göstericilerin baskılarından kurtulacak ve siyasetçilerle anlaşacaktı. Bu durumda kârlı çıkan Sadr Hareketi olacaktı. Nitekim Sadr, göstericilerin siyasi rejimin tamamına yönelik tehditlerine son verdi. Göstericiler de bu tehditler aracılığıyla bazı reformlarını yaptırabilmişti. Fakat bu sefer Sadr Hareketi kendisini tarafın baskısı altında buldu. Bir tarafta Mavi Şapkalıların göstericilere saldırıları nedeniyle protesto meydanlarından yükselen öfke dalgası, diğer tarafta dini mercinin Sadr’ın protesto meydanlarında kontrolü ele geçirme projelerini akamete uğratmasıydı. Bu nedenle Sadr’ın projesi son buldu ve müzakere süreci başladı. Netice itibarıyla Sadr bu denklemin kaybedeni oldu. Zira bir tarafta sivil destekçilerini kaybederken buna karşılık rakiplerini kazanmada başarılı olamadı. Ayrıca Sistani ile yakınlaşamadı. Sadr’ın projesinden geriye kalan tek şey Muhammed Allavi’ye hükümeti kurma görevinin verilmesidir. Artık Allavi’nin gerçek anlamda gelecek hükümeti kurma şansı kalmadı.”
مشاركة :