ABD, cuma Çin’in nükleer silah kontrol müzakerelerine katılması için baskısını tazeledi. Washington, Moskova’yla birlikte görüşmelere dahil olması için Pekin’in bu tip bir diyaloğa muhalefetinin üstesinden gelmeye çalışıyor. Reutersa konuşan üst düzey bir Trump yönetimi yetkilisi, “Çin uzun zamandır silahlanma yarışına hiçbir zaman girmeyeceğini ve Rusya ve ABD’ye sayısal bir eşitlik aramadığını söylüyor. Artık Çin’in söylediklerini lafta bırakmayıp uygulama ve sorumlu bir uluslararası aktör olduğunu kanıtlama vakti” ifadelerini kullandı. ABD ve Rusya’nın nükleer mühimmatı Çin’inkinden hayli fazla ancak Pekin’in Asya-Pasifik’teki askeri gücünü artırması ABD müttefiklerini harekete geçirdi. ABD Başkanı Donald Trump, Çin’i ABD ve Rusya’yla nükleer müzakerelere katılmaya ikna etmeye çalışıyor. Silahlanma kontrolüne yönelik Washington ve Moskova arasındaki 2010 tarihli anlaşma bir sonraki şubatta miadını dolduracak. Independent Türkçede yer alan habere göre, Trump’ın önerisini reddeden Çin, küçük nükleer gücünün savunma amaçlı olduğunu ve herhangi bir tehdit teşkil etmediğini öne sürdü. İsmini vermeyen ABD’li bir yetkili, “Çin’in süregelen sessizliği amaçlarına dair belirsizlik yaratıyor ve ABD’nin caydırıcılığa ve askeri hazırlığa odaklanmasına yönelik ihtiyacı beraberinde getiriyor” dedi. Yeni Başlangıç anlaşması ABD ve Rus nükleer yayılımına yönelik sınırlayıcı tek etken. Bazı uzmanlar ve parlamenterler Trump’ın Çin’i yeni bir anlaşmaya dahil etmeye yönelik önerisinin Yeni Başlangıç anlaşmasını ortadan kaldırmayı amaçladığını ve ABD’yi kısıtlayan etmenleri sonlandırmayı hedeflediğini belirtiyor. Yeni Başlangıç anlaşması ABD ve Rusya’nın bin 550’den fazla nükleer başlığa sahip olmasını önlüyor. Bu onlarca yılın en düşük sayısı anlamına geliyor. Eğer iki taraf da kabul ederse anlaşma 5 yıla kadar uzatılabilir. Moskova anlaşmanın uzatılmasını teklif etse de Washington henüz karar vermiş değil. Öte yandan Çin’inse yaklaşık 300 nükleer silahı olduğu tahmin ediliyor.
مشاركة :