Petrol piyasalarındaki çöküşün ardından Cezayir’de ‘yağmalanan fonların’ geri getirilmesi talepleri yeniden alevlendi

  • 3/19/2020
  • 00:00
  • 1
  • 0
  • 0
news-picture

Atıf Katadre Cezayir’de Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un seçim kampanyası sırasında dile getirdiği ‘çete yönetimi döneminde yağmalanan fonların geri getirilmesi’ vaadinin hayata geçirilmesiyle ilgili talepler yeniden alevlendi. Cezayir Başbakanı Abdulaziz Cerrad, yakında bu vaadi yerine getirme yolunda neler yapıldığını öğrenmek isteyen milletvekilleriyle bir araya gelecek. Başbakan’ın özellikle petrol piyasalarının çöküşünün ardından bütçe için ‘kemer sıkma’ prosedürünün de yer aldığı ek bir mali yasa hazırlıkları çerçevesinde milletvekilleri ile görüşmesi bekleniyor. Cezayir hükümeti, geçtiğimiz Ocak ayının başlarında ‘2020 Mali Yasası’ çerçevesinde petrolün varili için 45 dolarlık bir referans fiyat kabul etmişti. Ancak bir varil petrol şuan tüm dünyada 30 dolara kadar gerilemiş durumda. Bu da Cezayir ekonomisinde kısa vadede büyük bir mali açık anlamına geliyor. Eğer Cumhurbaşkanı Tebbun’un seçeneği, birkaç gün içinde geçecek olan yeni bütçe yasasını ‘tamamlayıcı’ bir formülle onaylamak olabilir. Bununla birlikte Tebbun, yaşanan gelişmelerden önce beklenen bütçe açığını kapatmak için yurt dışından herhangi bir kredi almayı reddettiğini açıklamıştı. Sonuç olarak, hükümetin önünde iki seçenek var. Ya referans fiyat beklentilerini düşürürken hızla kemer sıkma prosedürleri uygulayacak ya da 50 milyar dolar sınırlarına gerileyen döviz rezervine güvenecek. Bu arada hızla ‘yağmalanan fonları’ geri getirecek bir yargı süreci başlatılması talepleri de devam ediyor. Tebbun, Cezayir basını ile yaptığı son toplantıda, ‘bir şekilde yurtdışına kaçırılan paranın yaklaşık yüzde 85ini kurtarma sözünü yineledi. Ancak bununla ilgili planını açıklamama konusundaki ısrarını sürdürüyor. Cerrad parlamentoya gidiyor Başbakan Cerrad 3 Şubat’ta parlamento önünde ilk kez hükümetin planını açıklamış ve ülkenin ekonomik göstergeleri normalden olumluya doğru seyrettiğini belirtmişti. Ancak tüm bunlar koronavirüsün tüm petrol piyasasını alt üst etmeden önceydi. Bu iyi göstergelere rağmen, Cerrad parlamentoda hükümetin vaat ettiği ‘çete yönetimi döneminde yağmalanan fonların kurtarma’ planına ilişkin bilgi almak isteyen milletvekillerinin sorularıyla karşılaştı. Ancak cevabı herhangi bir ‘sihirli’ plan içermeyen Cerrad, Cezayirin yurtdışına kaçırılan fonları kurtarmak için kullanacağı tek yasal aracın Birleşmiş Milletler (BM) Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi olduğunu açıkladı. Cerrad, bunun için ‘birincisi mülkleri ispatlamak ve yerlerini belirlemek, ikincisi nihai yargı kararlarının alınması, üçüncüsü ise adli anlaşmalarının yapılması’ olmak üzere üç aşamadan bahsetti. Bu sözler, Cezayirin eski başbakanlardan Ahmed Uyahya ve Abdulmalik Sellal ile birlikte çok sayıda iş adamının duruşmasının henüz yeni başlaması nedeniyle nihai yargı kararlarının alınması için daha uzun bir süre bekleyeceği anlamına geliyor. Cezayir’de yargı sistemi mahkumların kararları temyize götürmesine izin verdiği için hâlâ yargı kararlarında bir takım zorluklarla karşılaşılıyor. Bu nedenle, nihai bir karar alınana kadar en azından birkaç ay beklenmesi gerekiyor. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Ekonomi Profesörü Abdurrahman Aya konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede hükümetin yasadışı olarak çalınan veya ülke dışına aktarılan parayı geri getirme konusunda bir planı olmaması halinde yeni yasanın da ekonomik durgunluğa çözüm olamayacağını söyledi. Aya, “Önce bankacılık dışındaki yollardan sağlanan para akışına odaklanmalı. Ardından adaleti destekleyici politikaları gözden geçirmeliyiz” ifadelerini kullandı. Yolsuzluk rakamları Cezayir’de gerginliği artırıyor Bir hafta önce Sidi Muhammed mahkemesinin hakimleri, kamuoyunda büyük bir öfke patlamasına neden olan eski Ulusal Güvenlik Genel Müdürü Abdulgani Hamel hakkındaki yolsuzluk davasına karışanları dinlemeye devam etti. Hamel, çok sayıda emlak, mülk ve banka hesabının yanı sıra Cezayir’in dört bir yanında şahsına ait 26 binanın kendisine ait olduğunu inkar ederken Hamel, eski Sağlık Bakanı Abdulmalik Budiaf ve eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Abdulgani Zalan gibi dönemin yetkilileri tarafından kendisine verilen mülkleri saymıyordu bile. Son kararı bekleyen savcı, tüm mallarına el konulmasıyla Hamel için 20 yıl, büyük oğlu Amyar için 20 yıl, diğer iki oğlu Şefik ve Murad için 15’er yıl hapis cezasının yanı sıra tüm mallarına ve banka hesaplarına el konulmasını talep etti.Duruşmalarla ilgili haberler halkı öfkelendiriyor Kamuoyuna açık duruşmalarla ilgili haberler, petrol fiyatlarının etkisiyle ekonominin içinde düştüğü durumla birlikte Cezayirlilerin yağmalanan fonların geri getirilmesine yönelik ‘yavaş ilerleyen’ plana karşı ‘öfkesini’ artırdı. Öte yandan milletvekilleri, ‘geleneksel olmayan finansman’ politikasının bir parçası olarak yeniden para basılmasını önlemek için Cerrad hükümetinin önünü kapatmaya çalışıyorlar. Ulusal Halk Meclisi Finans ve Bütçe Komisyonu üyesi Ammar Musa yaptığı açıklamada, “Hükümet bugün, hakkındaki yolsuzluk davaları yüzünden hapishane bulunan ve bastığı para miktarının değerinin 50 milyar doları aştığı söylenen eski Başbakan Uyahya döneminden daha fazla para basmayı ve eğer hepsi harcanmışsa veya henüz harcanmamış bir bakiye varsa iç borçları bununla karşılamayı istiyor” dedi. Ekonomi profesörü Lahdur Medeni konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, yakın gelecekte geleneksel olmayan mali gelirler (çalıntı para) edinmeyi beklemenin tahammül edilebilir olmadığını belirterek, “Cumhurbaşkanı Tebbun tarafından üretilen çözümlerden biri olan İslami bankacılığın, öncelikli bir strateji olarak teşvik edildiğini görüyoruz. Bu, Cezayirleri karaborsa yerine bankalara para yatırmaya teşvik edebilecek çözümlerden biri olabilir” şeklinde konuştu.

مشاركة :