Suriyeli muhalif gruplardan bir askeri komutan, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib Valiliğinde bölgedeki Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile koordinasyon için altı yeni askeri tugay kurulduğunu açıkladı. Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre kimliğinin açıklanmasını istemeyen komutan, Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) tarafından oluşturulan tugaylar, bir Türk subayının kontrolünde değiller. Tamamen Suriyeli askeri bir komutanlığa tabiler. Söz konusu komutan, İdlib’de ayrıca TSK ile koordinasyon ve ortak bir operasyon odası bulunduğuna dikkat çekti. Komutan, TSK’nın Rusya ve Türkiye arasında imzalanan Soçi Mutabakatı çerçevesinde kurulan gözlem noktalarına ek olarak İdlib Valiliğindeki Cisr eş-Şagur, Cebel ez-Zaviye, Neyrab, el-Mastume ve Eriha ilçelerinde yaygın bir şekilde konuşlandırıldığını doğruladı. Bu konuşlandırmanın, SMO ile TSK’nın sahada birlikte çalışmalarını kolaylaştırmak için ortak bir çalışma mekanizması kurulmasını gerektirdiğine işaret etti. Komutan Halep-Lazkiye arasındaki karayolunda Rusya ve Türkiye’nin ortak askeri devriyeler gerçekleştirmesinin engellenmesiyle ilgili olarak şunları söyledi; “Rusya, rejimin müttefiki olduğundan ve o bölgede askerleri ve savaş uçakları tarafından yüzlerce insan öldürülüp yaraladığından halk, Rus askeri devriyelerinin kurtarılmış bölgelere girmesine sert bir şekilde karşı çıkıyor ve muhaliflerin kontrolündeki bölgelere girmelerine itiraz ediyorlar.” Askeri operasyonlardan sonra koronavirüs salgınının patlak vermesi nedeniyle kamplardaki sivillerin köylerine ve şehirlerine dönmeleri için sınırlı bir süre verildiği iddialarını yalanlayan komutan, bu kampların en temel insani ve sağlık ihtiyaçlarından yoksun olduğuna ve eğer virüs burada kalan insanlara bulaşırsa kelimenin tam anlamıyla bir insani felaket yaşanacağına dikkati çekti. TSK, ed-Dibs ilçesinde bazı noktaları bombaladı Öte yandan TSK dün, Rakka’nın kuzeyindeki Ayn İsa ilçesinin batısında kalan Halep - Lazkiye uluslararası karayolu (M-4) üzerinde bulunan ed-Dibs ilçesinde bazı noktaları bombalarken Türkiye ile birlikte hareket eden silahlı gruplar ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG)  arasında çatışmalar yaşandı. TSK, 5 Martta Rusya ile Moskova’da imzalanan İdlib ateşkesinden bu yana M-4 karayolu çevresindeki noktaları ilk kez bombalarken söz konusu ateşkes metninde yolun kuzeyinde ve güneyinde 6 kilometre derinlikte bir güvenlik koridoru kurulması ve her iki tarafın da ortak askeri devriyeler gerçekleştirmeleri şart koşulmuştu. Türkiye 15 Marttan bu yana üçü Rusya ile ortak sekizi tek başına olmak üzere toplam 12 askeri devriye gerçekleştirdi. Bununla birlikte Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmalara karşı çıkan halk ve bazı muhalif grupların protestoları nedeniyle M-4’ün açık tutulması için yolun bazı noktalarına gözlem noktaları yerleştirdi. SOHR: TSK, Halep kırsalında YPG mevzilerine top atışı gerçekleştirdi Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), TSK’nın Halep kırsalındaki bazı noktalara top atışıyla bombardıman gerçekleştirdiğini aktardı. SOHR’un aktardığı bilgilere göre TSK, Halepin kuzeyinde SDGnin omurgasını oluşturan Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) konuşlu bulunduğu Şeraya bağlı Şewarxa ve İrşadiye köylerini hedef aldı. Türkiye ile birlikte hareket eden muhalif gruplar 24 Mart’ta Rakkanın kuzeyindeki Ayn İsa yakınlarında yakıt tankerlerini hedef alırken, SDG güçleri tankları bulundukları noktadan çıkarmak için bu gruplarla çatıştı. SOHR, SDG güçlerinin dün sabah, TSK’nın ve onunla birlikte hareket eden muhalif grupların kontrolündeki Halep’in kuzey kırsalında bulunan Mara şehri eteklerinde yer alan Azez’e füzeli saldırı düzenlediğini ve buna karşılık olarak TSK’nın Halepin kuzeyindeki Maranaz, Ayn Dakna ve Tel Rıfattaki Kürt güçlerinin konuşlu olduğu yerlere top atışı gerçekleştirdiğini aktardı. Olayda herhangi bir yaralanma veya kayıp olduğu konusunda ise bilgi verilmedi. TSK Perşembe günü, SDG’nin kontrolü altındaki Tel Rıfat’ı ve Halep’in kuzeyindeki Rus askeri üssünde bulunan rejim güçlerini füzelerle hedef aldı. Olayda Afrindeki çatışmalardan kaçarak Tel Rıfata göç eden iki sivil yaralandı. Bununla birlikte SOHR dün, TSK’nın, 3 günlük aranın ardından bir kez daha Haseke ve kırsal bölgelerini besleyen Aluk su istasyonunun çalışmasını durdurduğunu öne sürdü. SOHR’a göre daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Rakkanın kuzeyindeki Tel Abyad şehrini ve Hasekenin kuzeyindeki Resulayn’ı besleyen Mabruka elektrik istasyonuna daha fazla elektrik sağlamayı kabul etmesinin ardından su kesintisi kaldırılmıştı. Tel Abyad ve Resulayn, Türkiye’nin Suriyenin kuzeydoğusunda gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde yer alıyor. Türk askeri kaynaklarından su kesintisi iddialarına yalanlama Öte yandan Türk askeri kaynaklar Cumartesi günü yaptıkları açıklamada, Kürt özerk yönetiminin Türkiye’nin Suriyenin kuzeyinde suları kestiği şeklindeki iddiaları yalanlarken aksine Türk yetkililerin YPG tarafından servis dışı bırakılan Aluk su istasyonunun bakımını yaptırarak bölgeye su sağladıklarını vurguladılar.   Suriye rejimini istasyona yeterli elektrik enerjisi vermemek ve gerekli bakımı yapmamakla suçlayan kaynaklar, bunun da gerekli miktarda suyun bölgeye bir süreliğine ulaşamamasına neden olduğunu belirttiler. Kürt özerk yönetiminin Türkiyenin Haseke bölgesine giden suyu kestiği yönündeki iddialarının kesinlikle gerçeği yansıtmadığını söyleyen kaynaklar, Kürt özerk yönetiminin koronavirüs salgınının bölgede yayılmasına yardımcı olmaya ve Suriye rejiminden kaynaklanan bir sorunu Türkiyeye mal etmeye çalıştığını vurguladılar.