Irak topraklarının üçte birine denk gelen Anbar Vilayeti’ni ikiye bölme çabaları yeni etki alanları oluşturdu. Anbar, yıllardır içerdeki siyasi güçlerle dışardakiler arasında çeşitli düzeylerde çatışmalara şahit oluyor. Vilayetin yerel idaresini yıllardan bu yana elinde tutan İslam Partisi’ne verilen destek, 2013’te yaşanan gösteriler sonrası nispeten azalmış ve yeni siyasi güçler ön plana çıkmıştı. Bu yeni siyasi güçler de hem etki alanı oluşturma hem de koalisyonlar kurma bakımından yeni siyasi haritalar ortaya koydu. Ancak dışardaki siyasi güçler, yani vilayetin batısındaki diğer illerde faaliyet gösteren Sünni parti ve koalisyonlar, aslan payı olarak tanımladıkları bakanlık koltuklarının halen Anbar’ın kontrolünde olduğunu düşünüyor. Nitekim parlamento başkanlığı koltuğunda oturan Muhammed el-Halbusi ve Planlama Bakanı Nuri ed-Duleymi, Sünni siyasetçiler arasında yer alıyor. Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-İbadi hükümetinde de Anbar’dan Selman el-Cumeyli Planlama Bakanı ve Kasım el-Fehdavi ise Elektrik Bakanı olarak seçilmişti. Irak’ta Anbar dışında başka hiçbir ilin yöneticilerinden iki hükümette bakanlık koltuğuna oturan olmamıştı. Ancak Anbar’daki etki alanı ve liderlik çatışmaları artık vilayetin ikiye bölünmesi noktasına ulaştı. Anbar Milletvekili Yahya Gazi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, vilayetin ikiye ayrılarak batı bölgesinde yeni bir il kurulması arzusunun çok eskilere dayandığını belirtti. Gazi’ye göre Anbar il merkezine uzak kalan bölgelerdeki halkın bir kısmının ‘marjinalleştiklerini ve dışlandıklarını düşünmeleri’ nedeniyle bu talebe destek veriyorlar. Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı bağımsız siyasetçi Ahmed el-Usafi, benzer ifadeleri kullanarak, “Kaim, Ruvat, Ane ve Hadise’den başlayan bu bölgelerin il statüsü arzusunun arkasındaki gerekçelerden biri de buradaki kaynak ve zenginliklerdir. Bunlar arasında fosfat fabrikası, Ukaz Gaz Santrali ve Elbu Kemal (El-Kaim) Sınır Kapısı yer alıyor. Bu kaynaklara sahip olmak bu bölgedeki kaynakların geliştirilmesinde önemli bir faktör” dedi. Usafi, bu tür girişimlerin arkasında, genellikle siyasi çıkarlar olduğuna işaret ederek, İslam Partisi’nin bu bölgede yeni nüfuz alanı oluşturmak istediğini belirtti.“Bu girişim şeytanın cennete girme hayaline benizyor” Parlamento Başkanı Muhammed el-Halbusi’nin liderliğindeki Iraklı Güçler Koalisyonu Milletvekili Abdullah el-Harbit, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “İslam Partisi’nin bölgedeki etkisini kaybetmesi ve Anbar genelinde siyaseten başarısız olması üzerine hayal ettiği bu temenniler asla gerçekleşmeyecek. Anbar’ın büyük bir alana yayıldığı bahanesiyle vilayetten yeni bir il çıkarma girişimi, şeytanın cennete girme hayaline benziyor” dedi. Irak basınında çıkan haberlere göre İslam Partisi yöneticilerinin Anbar’ın batısında ‘Batı İli’ adında yeni bir il kurma projesi üzerinde çalıştığı belirtiliyor. 2014 verilerine göre yaklaşık 2 milyon nüfusa sahip olan Anbar’ın yüzölçümü 138 bin 500 kilometrekare yani ülke topraklarının yüzde 33’üne denk gelmekte. Vilayetin Suudi Arabistan, Ürdün ve Suriye ile sınır hattı bulunuyor. Anbar’ı ikiye bölme projesinin Anbar İl Meclisi’nin onayını gerektirdiğini ve bunun da meclisteki dengeler bakımından mevcut koşullarda oldukça zor olduğunu belirten Yahya Gazi, “Yeni bir idari ve mali yük oluşturmasının yanı sıra zamanlamanın uygun olmaması nedeniyle merkezi hükümet buna asla onay vermez. Siyasi partiler de halihazırda bu projeye destek vermezler. Bu bölgedeki çoğunluğun arzusu bölgedeki kaynaklardan istifade etmek, ayrıca hükümet de bu kaynaklara karşı açık bir biçimde ihmalkar davranıyor. Aynı şekilde söz konusu taraflar ister yasal ister yasa dışı olsun bunun mümkün olmayacağını bilmelerine rağmen dile getirmelerinin arkasında seçim gerekçeleri de olabilir. Anbar halkına hizmet veremeyeceklerini bilen taraflar bu tür projeler arayışına girmekte. Bunun karşısında duracağız ve destek vermeyeceğiz. Bizler aynı zamanda bu bölgelerin yeniden inşası ve istikrarının yanı sıra Anbar’ı iç ve dış çatışmalardan uzak tutmak için çalışıyoruz” dedi. Abdullah el-Harbit, açıklamasının devamında, İslam Partisi’nin ‘Batı ili’ projesi ile kaybettiği nüfuz alanlarının telafisi için çalıştığını belirterek, “İslam Partisi’nin 16 yıldır Anbar’da kullandığı dini söylem artık insanları ikna edici gelmiyor. Çünkü bu mezhepçi, bölücü bir söylemdir. İnsanlara hiçbir kazanım sağlamadı” dedi.Iraklı bağımsız siyasetçi Ahmed el-Usafi, Anbar’da güç çatışmaları olduğu iddialarına ilişkin şu ifadeleri kaydetti; “İslam Partisi, bu bölgelerde nüfuz sahibidir ve bunu da halen koruyor. Ancak yeni bir il kurma fikrinin akasında muhtemelen bölgedeki diğer rakipleriyle rekabet edemeyeceği düşüncesi yatıyor. Ayrıca merkezi hükümet de Anbar halkı arasında vilayetin bölünmesiyle ilgili ortak bir tavır görmediği sürece bölgenin birleşik kalmasını arzuluyor çünkü ek mali yük istemiyor.”