Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin istifasından bu yana yaklaşık 4 aylık süreçte hükümet kurma görevi verilen iki ismin başarısız olması ve ülkede koronavirüs krizi ile petrol fiyatlarındaki sert düşüş nedeniyle ekonomik sorunların yaşandığı bir ortamda, siyasi grupların bakan adaylarının öz geçmişlerini müstakbel başbakan Mustafa el-Kazimi’ye teslim etmekten başka seçeneği kalmadı. Irak’ta daha önce hükümet kurma görevi verilen Muhammed Tevfik Allavi ile eski Necef Valisi Muhammed ez-Zurfi’nin geçişine izin vermeyen karar alıcı siyasi parti ve grupların kurduğu siyasi oyun, siyasi ufkun tamamen kapanmaya doğru gittiği yönündeki endişe nedeniyle daha fazla sürdürülemez. Kazimi, daha önce kendisine ‘suikast suçlaması’ yönelten Şii cephe içinden çıkan eşi görülmemiş uzlaşı sonucu hükümet kurma görevine layık görüldü. Kazimi’nin Sünni ve Kürt cephe ile bir sorunu olmadığı biliniyor. Bu durum, Kazimi’de, ülkedeki sorunlara çözüm aramak hedefiyle kuracağı kriz hükümetinin mecliste güvenoyu alması için büyük bir sorunla karşılaşmayacağı kanaati oluştururken, neredeyse tam bir özgüven içinde hareket etmesine de imkân sağlıyor. Kazimi’nin bu konudaki rahatlığına karşılık, önceki başbakan ve başbakan adayları noktasında manevra yapma konusunda uzmanlaşan siyasi grupların artık manevra alanları da büyük ölçüde daraldı. Birden çok ip üzerinde aynı anda oynamak artık mümkün görünmüyor. Siyasi grupların geriye tek seçeneği kalıyor o da Kazimi’nin ‘liyakat ve şeffaflık’ kriterleri doğrultusunda bakan seçme şartını kabul etmektir. Bu da siyasi grupları, dayatmada bulunmaya ihtiyaç duymadan seçilmesi mümkün olacak adayları sunmaya zorlayacak. Şii cephenin yolunu açtığı Kazimi, yarı ulusal konsensüs ve destek ikliminin gölgesinde artık kolayca hareket etme gücüne sahip. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Milletvekili Hasan Turan, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ITC’nin hükümet kurma görevinin Kazimi’ye verilme kararını desteklediğini ve bunu açık bir şekilde dile getirdiklerini söyledi. Turan, “Ülkede daha fazla gecikmeye tahammül etmeyen durumlar göz önüne alındığında anayasal süre (hükümet kurulması için verilen 30 gün) bitmeden önce hükümetin kurulmasını umuyoruz. Hepimiz erken seçimlerin düzenlenmesini talep ederken, önceki başbakan adaylarıyla büyük bir vakit kaybettik. Kazimi’nin siyasi gruplarla yürüttüğü müzakereler hakkında edindiğimiz bilgiler, bu müzakerelerin memnun edici ve olumlu bir şekilde geçtiğini gösteriyor. Bu da meclisteki güven oylamasından geçeceği anlamına geliyor” diye konuştu. Vataniyye Koalisyonu Meclis Grup Başkanı Kazım eş-Şammari, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Irak Başbakanı Abdulmehdi’nin istifasını verdiği ilk günlerden bu yana Kazimi’nin adaylığına destek veren ilk gruplardan biri de İyad Allavi liderliğindeki Vataniyye Koalisyonu olduğunu belirtti. Şammari, açıklamasının devamında şunları kaydetti; “Kazimi’yle hükümet kurma görevini teslim aldıktan sonra bir toplantı düzenledik. Toplantıda bir dizi fikir öne sürdük. Kazimi de bu hükümetin kurulmasıyla ilgili çabalara ve şu anki siyasi hareketliliğe dikkat çekerek, bizlere hükümetini nasıl kuracağına ilişkin tam bir fotoğraf sundu. Vataniyye Koalisyonu, bakanlarını seçme hususunda Kazimi’ye tam serbestlik verdi. Hükümet kurma sürecinde siyasi grupların baskılarına boyun eğmemesini talep ettik. Kazimi, hükümet kurmakla ilgili düşüncelerinde ve ne yapmak istediği konusunda ikna ediciydi. Biz, geri kalan siyasi blok ve siyasi ortakları, ellerini Kazimi’nin üzerinden kaldırmaya, kabinesini seçmede tam özgürlük vermeye ve bu kritik süreçte onun yanında durmaya çağırıyoruz. Kazimi sandıktan çıkan bir seçenek değil bilakis kriz seçeneğidir. Bu nedenle onu güçlü bir şekilde desteklemeli ve önünde yeni krizler yaratmamalıyız.” Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-İbadi liderliğindeki Nasr Koalisyonu, bakan adaylarının seçimi noktasında Kazimi’ye baskı uygulanmasına karşı uyardı. Nasr Koalisyonu Sözcüsü Ayat el-Muzfer, basın açıklamasında, “Nasr Koalisyonu, siyasi bloklara, bir sonraki hükümeti kurma görevi verilen Mustafa el-Kazimi’ye bakanlarını kendi görüşü doğrultusunda seçme özgürlüğünün tanıma çağrısında bulunarak bu konudaki sabit konumunu göstermiştir. Kazimi’nin hükümetini sunmasının ardından tüm yönleriyle inceleyeceğiz” ifadelerini kullandı. Muzfer, Şii blokların Kazimi ile düzenlediği son toplantıda, Nasr Koalisyonu’nun ‘bakanları kota sistemi ve hizipçilikten uzak bir biçimde, bileşenlerin haklarına ve farklılara saygı göstererek liyakat esasına göre seçme’ çağrısında bulunduğunu söyledi. Muzfer, “Kazimi üzerinde erken dönemde baskı kurulması doğru bir durum değil. Nasr Koalisyonu bakan adayları ve kazanımlar hususunda hiçbir şey öne sürmedi. Kazimi, kendi görüşü doğrultusunda bizim koalisyonumuzun belirli bakanlıkları hak ettiğini düşünmesi halinde, kararına saygı duyarız” diye konuştu.