Yeni Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, kardeşini onun adına arabuluculuk yapmasının veya hareket etmesinin sonuçları konusunda uyarmak için Genel Emeklilik Dairesi’ni seçti. Başbakanlık Basın Ofisi tarafından yayınlanan bir videoda görülen Kazimi, Genel Emeklilik Dairesi’nden cep telefonuyla abisini arayarak onun adına herhangi bir eyleme aracılık etmemesini ve böyle bir durumun yasalarca suç olarak görülen ‘kimlik sahteciliği’ olacağını söyledi. Genel Emeklilik Dairesi’nde atılan bu adım, Irakta yetkililerin adı verilerek yapılan yolsuzluk yöntemlerinden birinin önünü kesmek için verilmiş açık bir mesaj olarak görüldü. Bunun ardından Kazimi, yargının tutuklu göstericileri serbest bırakması talebi ve eski Başbakan Adil Abdulmehdi döneminde Terörle Mücadele Kurumu Başkan Yardımcılığı görevinden alınan DEAŞ’la mücadelenin önde gelen isimlerinden Korgeneral Abdulvahap es-Saadi’yi Terörle Mücadele Kurumu’nun başına getirilmesi gibi adımlar attı. Başbakan Kazimi’nin Emeklilik Dairesi turu, 3 milyondan fazla Iraklının emekli maaşlarının ödenmesiyle sonuçlanırken, ülkenin yaşadığı ciddi mali krize rağmen önümüzdeki aylar da maaşların düzenli olarak ödenmesinin önemini vurguladı. Kazimi çeşitli alanlardaki diğer icraatların daha radikal olması beklenen eylemlerinden memnun görünüyordu. Ancak aniden yüzlerce göstericinin Bağdat ve ülkenin orta kesimleriyle güneyindeki bazı şehirlerde protesto meydanlarına akın etmesi ve yeni kurulan hükümeti önceki hükümetlerin bir uzantısı olduğu gerekçesiyle reddettikleri protestolar patlak verdi. Bu gelişme, Kaziminin 1 Ekim 2019dan bu yana Irakta devam eden protesto gösterilerinin ana talebi hakkında bilgi toplama komisyonu kurulduğunu açıkladığı bir dönemde yaşandı. Daha önce de eski Başbakan Adil Abdulmehdi, protestolar sırasında göstericilere uygulanan şiddetin araştırılması ve şiddet uygulayanların yakalanıp yargıya teslim edilmesi amacıyla eski Planlama Bakanı Nuri ed-Duleymi başkanlığında ‘Yüksek Soruşturma Komisyonu’ kurmuştu. Ancak Komisyon’un çalışmalarının sonuçları, göstericilerin arasına karışıp kan dökenlerin teşhis edilmemesi nedeniyle göstericileri veya halkı ikna edemedi. Kaziminin icraatları, gösterilerden emeklilere, dış ve uluslararası ilişkiler uzmanlarından bir kriz odası oluşturulmasına kadar uzanıyor. Bu kriz odasının ABD ile Irakın birliğini ve egemenliğini korumak için iki ülke arasındaki stratejik anlaşmayı gözden geçirmeye yönelik görüşmeler yapması bekleniyor. Bununla birlikte Kazimi, erken seçimler için de çalışmalar başlattı. Bu icraatlar Kaziminin hükümet ve halk arasında yeni bir usul olarak gördüğü, yani hükümetin halka, “söz verdiğimiz gibi şeffaf olacağız. Karanlık odakların hükümeti olmayacağız. Aldığımız her kararda halkın çıkarlarına hizmet edeceğiz” dediği bir anlayış çerçevesinde gerçekleşiyor. Öte yandan Irak Yüksek Yargı Konseyi, Başbakanın daveti üzerine göstericilerin serbest bırakılması konusunu değerlendirdiklerini duyurdu. Konsey’den yapılan açıklamada, “Yüksek Yargı Konseyi, devlet kurumlarına veya kişilere karşı hukuka aykırı bir davranışlarda bulunulmaması şartıyla gösterilerin Anayasanın 38. maddesi uyarınca güvence altına alınan bir hak olması münasebetiyle hakimlere gösterilerde daha önce tutuklananların serbest bırakmaları talimatı vermiştir. Bu adım, Başbakan Mustafa el-Kaziminin 9 Mayıstaki çağrısı üzerine atılmıştır” ifadeleri yer aldı. Bu arada Kazimi bir yandan sağlam başlangıçlar yaparken diğer yandan hala siyasi partilerin önüne koyduğu zorluklarla mücadele ediyor. Bu zorlukların başında ise özellikle Dışişleri Bakanlığı ve Petrol Bakanlığı olmak üzere 7 bakanlık koltuğunun halen boş olması geliyor. Adalet Bakanlığı’na bir aday sunmaları gereken Kürtler, Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi’nin önde gelen isimlerinden Halid Şevani’nin adaylığı konusunda uzlaşırken Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), eski Maliye Bakanı Fuad Hüseyinin Dışişleri Bakanlığı’na getirilecek tek aday olduğu konusunda ısrar ediyor. Bu arada siyasi bloklar, önceki hükümette görev alan bakanların yeniden aday olması konusunda anlaştılar. Daha önce adı başbakanlık için geçen, eski Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Muhammed Şiya es-Sudani Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Kazimi’nin başta Korgeneral Abdulvahap es-Saadi’yi Terörle Mücadele Kurumu’nun başına getirilmesi gibi adımları, özgüveninin de bir göstergesi. Çünkü Korgeneral Saadi’nin yeniden göreve gelmesine karşı çıkan ve bunu kabul etmeyenler var. Bu yüzden Kaziminin en önemli icraatlarından biri de budur. Bu ve diğer icraatlar, desteğimize ve yardımımıza ihtiyaç duyuyor. Çünkü ilk intibalar, Irakın içinde bulunduğu kaos ortamından kurtulmaktan başka bir alternatifi olmadığı için devletin otoritesini güçlendirmeye yöneliktir” diye konuştu. Şarku’l Avsat’a konuşan Irak İstişare Konseyi Başkanı Ferhad Alaaddin ise “Hükümetin çok zor bir görevi olacaktır. Çünkü Şii partiler seçim zamanında hükümetten ziyade muhalefete itimat ediyorlar. Bu partilerden bazıları, özellikle hükümetin çok zor kararlar alırken ya muhalefete katılacak ya da hükümete karşı çıkacaktır. Kazimi, partilerin hedef tahtasına oturtulurken kendini seçim savaşının ortasında bulacak. Bakanlarına karşı bir sonraki dönemde yeniden seçilmek isteyen milletvekilleri tarafından meclise sunulan soru önergeleri oturumları ile karşı karşıya kalacak” ifadelerini kullandı.
مشاركة :