Arabuluculuk girişimlerinin başarısız kalmasıyla Karabağ’da gerginlik tırmanıyor … Rusya yeni bir ‘terör yuvasın’dan endişe ediyor

  • 10/7/2020
  • 00:00
  • 4
  • 0
  • 0
news-picture

Karabağ’da savaş cephesinin temas hatlarına doğru genişlemesiyle birlikte sahadaki durum daha da kötüye doğru gidiyor. Ermenistan Savunma Bakanlığı dün Azerbaycan Kuvvetleri’nin, tartışmalı bölge Karabağ’ın güneyine kapsamlı bir saldırı başlattığını duyurdu. Moskova ise duruma karşı kullandığı üslubu sertleştirerek, iki tarafa da ‘acil ateşkes’ çağrısında bulundu. Bu çağrıya eşzamanlı olarak Rus istihbaratı da ‘bölgenin terör yuvasına dönüşmesinden ciddi endişe’ duyduğunu belirtti. Çatışmaların 10’uncu gününde, bölgesel ve uluslararası aktörlerin ateşkes çağrılarının karşılıksız kalmasının ardından Karabağ’daki askeri operasyonların kapsamının genişletilmesiyle durum daha da karmaşık bir hal aldı. Erivan önceki gün bu operasyonların genişlemesine karşı uyarmıştı. Nitekim Ermenistan Savunma Bakanlığı, iki önce güney bölgelerine büyük çaplı bir saldırı başlatmaya hazırlananların sayısı hakkında edindiği bilgileri paylaşarak, Bakü’nün temas hatlarına düzenlediği kapsamlı saldırılarla bu durumun cephe hattına da yansıdığını kaydetti. Ermenistan ve Azerbaycan’ın çatışmaların seyrine ilişkin paylaştığı veriler birbiriyle çelişiyor. Her iki tarafın da yayınladıkları videolarda bir tarafın güçlerinin diğerinin teçhizatına ağır hasarlar verdiğini görülüyor. Ancak iki tarafın da askeri açıklamaları, çatışma alanın genişlediğini ve bu çatışmaların şiddetinin arttığını doğruluyor. Taraflar arasındaki gerilimin bu şekilde tırmanması, Moskova’nın iki tarafa da güçlü bir mesaj göndermesinden 24 saat sonra gerçekleşti. Zira Moskova bu mesajında taraflara ateşkes çağrısında bulunuyordu. Moskova’nın çağrısıyla eşzamanlı olarak Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) tarafından kurulan Minsk Grubu üyeleri Fransa, Rusya ve ABD yaptıkları yeni bir açıklamada, sükunet çağrısında bulundu. Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Pazartesi akşamı Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini bildirdi. Kremlin’in açıklamasında, görüşmede, büyük alan kazanan ve her iki tarafta siviller dahil büyük kayıplara yol açan silahlı çatışmaların şiddetlenmesi konusunun ele alındığı ifade edildi. Açıklamada ayrıca Putin’in ‘eyalette düşmanca eylemlerin acilen durdurulması’ gerektiğine vurgu yaptığı belirtildi. Putin’in Paşinyan’a verdiği mesajın aynısını Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, telefonla görüştüğü Azerbaycanlı mevkidaşı Ceyhun Bayramov’a iletti. Öte yandan Kremlin, dün yaptığı açıklamada, Rus güçlerin çatışan iki tarafı ayırmak için temas hattına girebileceği fikrine dair iki gün önce verdiği demece açıklık getirmeye çalıştı. Bu fikir doğrudan Erivan tarafından memnuniyetle karşılanırken, Bakü fikir hakkında halen bir yorum yapmadı. Kremlin Sözcüsü Dimtriy Peskov, Rus güçlerinin temas hattına girmesi fikrinin ‘yalnızca iki tarafın onaylaması halinde uygulanabileceğini’ belirtti. Peskov’un açıklaması, Azerbaycan ve Türkiye’ye, Rusya’nın bu fikrine karşı olumlu yaklaşma çağrısı olarak değerlendirildi. Lavrov, Bayramov ile görüşmesinde ‘temas hattında devam eden çatışmalar ve sivil kayıpların artmasından duyduğu endişeyi’ dile getirdi. Lavrov Rusyanın Minsk Grubunun diğer eş başkanları yani ABD ve Fransa ile birlikte, Dağlık Karabağ çözümünün temel ilkeleri temelinde müzakere sürecinin yeniden başlamasını teşvik etmeye devam edeceği vurguladı. Rus tarafı ayrıca Minsk Grubu eş başkanlarının katılımıyla Moskovada Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanları arasında bir toplantı yapmaya hazır olduklarını yineledi. Diğer taraftan, Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, Moskova’nın Karabağ’daki silahlı çatışmanın devam etmesi halinde Güney Kafkasya’nın teröristler için bir sığınağa dönüşmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi. “Karabağ’daki çatışmalar, çeşitli uluslararası terörist örgütlerden militanları kendisine mıknatıs gibi çekiyor” diyen Narışkin, Moskova’nın ‘Güney Kafkasya’nın, teröristlerin gelecekte Rusya dahil sınırdaki ülkelerden Azerbaycan ve Ermenistan’a sızabilecekleri bir sığınağa dönüşmesinden ciddi endişe duyduğunu’ kaydetti. Narışkin, Karabağ’daki tarafların uluslararası toplumun yardımıyla en nihayetinde güç kullanmayı bırakıp müzakere masasına oturacaklarına inandığını söyledi. SVR Başkanı, “Minsk Grubu’nun eş başkanlarından birisi olarak Rusya için bölgede yeni bir savaş yaşanmasının kabul edilemez” olduğunu ifade etti. Kremlin, başta devlet başkanları olmak üzere çeşitli çevrelerin Türkiye’nin Ortadoğu’dan çatışma bölgesine paralı asker taşıdığına ilişkin açıklamalarını ve sundukları verileri ‘yoğun bir şekilde incelediklerini’ aktardı. Kremlin’in açıklaması, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in Rusya’nın resmi haber ajansı Ria Novosti’ye verdiği röportaja işaret olarak görüldü. Nitekim Esed, verdiği demeçte, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Karabağ’daki çatışmanın yeni turunun esas başlatan’ kişi olduğunu iddia etti. Esed, “O Karabağ’da Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki son çatışmayı esas başlatan ve kışkırtanı oldu. Şam, militanların Suriye’den bu bölgeye taşınması gerçeğini doğrulayabilir” ifadesini kullandı. Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Karabağ’daki durumla ilgili yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, “Askerlerimizin verdiği bilgiye göre saldırılara Azerbaycan ordu birlikleri, ayrıca Suriyeli militan ve teröristlerin yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mensup özel kuvvet askerleri de katılıyor. Edindiğimiz bilgilere göre Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin komuta noktalarında yaklaşık 150 Türk üst düzey askeri personeli bulunuyor ve askeri operasyonları yönetiyor” dedi. Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi, daha önce internet sitesinde Dağlık Karabağ’daki çatışmalarda yer alan Türk askerleri ve Arap paralı askerler arasında olduğu iddia ettikleri bir ses kaydı yayınlamış ve bu çatışmalarda ‘yabancı militanların’ bulunduğuna işaret etmişti. Azerbaycan Savunma Bakanlığı ise iddiayı yalanlayarak, ses kaydının ‘Ermeni özel servisleri tarafından hazırlanan sahte bir montaj’ olduğunu belirtti.

مشاركة :