Sussex Düşesi Meghan Markle, online düzenlenen bir etkinlikte, sosyal medya kullanıcılarının “uyuşturucu bağımlısı insanlardan” farkı olmadığını söyledi. Geçtiğimiz Salı akşamı “Fortune” dergisi tarafından düzenlenen sanal bir etkinlikte Meghan şu açıklamayı yaptı: “Dünyada bir kişinin bağımlı olarak tanımlanabileceği birkaç şey var. Düzenli olarak uyuşturucu kullanan kişiler de bağımlı olarak tanımlanır, sosyal medyayla meşgul olan kişiler de bağımlı olarak tanımlanır.” İngiliz gazetesi Daily Mail, Prens Harry’nin eşi Meghan’dan (39 yaşında) şu sözleri alıntıladı: “Günlük hayatımızın büyük bir bölümünü meşgul eden sosyal medyayı kullanma konusunda takıntılı hale gelen insanlar için oldukça endişeleniyorum, birçoğu bağımlı.” Meghan, sosyal medyanın uyuşturucularla aynı bağımlılık potansiyeline sahip olduğuna inandığını söyledi. Meghan’ın açıklamaları, sosyal medya kullanıcılarını bağımlılarla kıyaslayan “Sosyal İkilem” belgeselinde gösterilenlere birebir aynı. Çünkü ağlar tarafından kullanılan algoritmalar kullanıcıları çekmek ve bağımlılığı teşvik etmek için tasarlanıyor. Dijital dünyada sosyal medya ile anksiyete, depresyon, yalnızlık ve hatta kaybolma kaygısı (FOMO) arasında net bir bağlantı olduğu öne sürüldü. Basit ifadeyle; akıllı telefon kullanımın azaltılması bu saydıklarımızın hepsini ortadan kaldırıyor. Dikkat çekici bir şekilde telefon kullanımının tetikleyicilerinin evrensel olduğu görünüyor. Bu da yaşa bakılmaksızın akıllı telefon kullanımının can sıkıntısı, kafa karışıklığı, sabırsızlık ve korkuyla başa çıkma mekanizması olarak kullanımına neden oluyor. Kişinin sosyal medyada gezinirken aldığı binlerce bilinçaltı düşünce ve karar, kendimize ve dünyaya bakış açımızı net bir şekilde değiştirebilir. Healtline sitesine göre bu düşünceler sağlığımız konusunda aldığımız kararları etkileyebiliyor. “Korona” sebebiyle yaşanan yüksek depresyon oranları ışığında, sosyal medya konusunda zihinlerimize kısa bir mola verelim.
مشاركة :