İsmail Muhammed Ali ABD seçim yarışının başlamasıyla birlikte Sudan halkı, Nisan 2019’da eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir rejimini deviren halk devriminden bu yana tanık olunan, Washington ile gelecek ilişkilerinin seyrini belirleyecek kader sonuçları beklentisine yoğunlaştı. Terörizme desteği nedeniyle ABD’nin Sudan’a uyguladığı yaptırımlardan dolayı yirmi yılı aşkın bir süredir devam eden uluslararası izolasyon döneminin ardından ABD seçimleri, dikkate değer bir gelişme oldu. ABD yaptırımları, Sudan’ın büyük sarsıntılara maruz kalmış ekonomisini olumsuz yönde etkilemişti. Sudanlı gözlemciler, Washington’un kurum tarafından yönetildiğine ve dış ilişkilerinin bireysel ruh halinden etkilenmesinin zor olduğuna inanırken, yeni ABD Başkanı Joe Biden hükümetinin, Demokrat Parti’nin bu yönetimi destekleyici tarihine dayanarak, Sudan’daki demokratik dönüşümü destekleyeceğine dair iyimserliklerini dile getirdi. Gözlemciler ayrıca, Sudan’ın teröre sponsorluk yapan devletler listesinden ‘sorunsuz ve hızlı bir şekilde’ çıkarılma prosedürlerinin tamamlanacağını ifade etti. Ademi merkeziyetçilik ve çeşitlilik Sudanlı siyasi analist Abdullah Adem Hatir, “Genel olarak ABD halkının, çeşitlilikleri ve devletlerini oluşturan göçleri bakımından, toplumun temel bir özelliği olan çeşitliliğe ek olarak tarihi bir göç ülkesi olan Sudan’a oldukça benzediğini görüyoruz. ABD de İngiliz işgaliyle savaşa girdi ve başlangıçta bir eritme potası bulma girişimleri ortaya koydu. Daha sonra politikasını, çeşitliliği yönetmekle değiştirdi. Bu, Demokrat Parti’ye ek bir değer ve ışık kazandırdı. Söz konusu yaklaşım, İngiliz işgalinden mustarip olan ve 1956 yılında bağımsızlığını kazanana kadar şiddetli savaşlar yürüten Sudan’ın takip ettiği yaklaşımla aynı. Ardından hukukun üstünlüğüne ve kültürel gerçeklikte yaşamaya bağlı olan ABD’de olduğu gibi Sudanlılar da ulusal birlik çerçevesinde, çeşitliliği göz önünde bulundurarak ve vatandaşlığı temel alarak ülkelerinin ademi merkeziyetçi olarak yönetilmesini kabul etti” açıklamasında bulundu. Adem Hatir, “Yeni ABD Başkanı Joe Biden’ın demokrasi ve özgürlük ilkelerine duyduğu arzunun, Sudan sokaklarının ‘özgürlük, barış ve çeşitliliğe uyum’ arzusuna verdiği desteğin yanı sıra Sudan’ın halk devrimini destekleyeceğine inanıyorum. Ancak aynı zamanda ABD yaptırımlarını kaldırması gerekiyor” dedi. Siyasi analist, “Eski ABD Başkanı Barack Obama, 2017 yılında Beyaz Saray’dan ayrılmadan 1 hafta önce, Sudan’a uygulanan ekonomik ve ticari yaptırımların kaldırılması için idari bir emir yayınladı. Donald Trump ise bu adımı, Sudan’ı terörizme sponsorluk yapan ülkeler listesinden çıkararak tamamladı. Ancak ne yazık ki bunu bir şantaj temelinde yaptı. Biden döneminde Hartum ve Washington arasında, faaliyetlerde özgürlük ve adalet ilkesine saygı açısından, Trump dönemindekinden daha iyi bir yaklaşıma dayalı normal ilişkiler olacak” ifadelerini kullandı. Hatir, “Ülkemize çeşitli alanlarda büyük zararlar veren bir kopukluk ve dış izolasyon döneminden sonra uygun bir atmosfer oluşturmak için, geçiş hükümetinin ABD tarafıyla ilişkileri geliştirecek bir girişim ve vizyona sahip olmasını umuyorum. Sudan’ın tarım, sanayi, madencilik, enerji, eğitim ve diğer alanlarda, federal sistem açısından bile kalkınmaya ihtiyacı var. Dolayısıyla özellikle de artık dost bir ülkeye dönüştüğü için Washington’un ulaştığı teknolojiden ve ilerlemeden yararlanmak zorunludur. Aynı zamanda ülkemiz, ABD iş birliği ve ortaklığı için harika bir alan olabilecek pek çok konuda zengindir” dedi. Genel olarak Biden hükümeti ve özel olarak da Demokrat Parti ile gelecekteki ilişkileri güçlendirme durumunun, ABD’deki Sudanlıların çoğunu Biden lehine oy vermesine olanak tanıdığını söyleyen Sudanlı analist, Biden’ın seçim kampanyası sırasında Sudan toplumu ile yaptığı görüşmede bu durumdan övgüyle söz ettiğini belirtti. Aktarılana göre Biden, Sudan’daki demokratik dönüşümü tüm gücüyle destekleyeceğine söz vermiş, böylece Sudan’ın ABD ile ilişkilerini geliştirmesinin ve güçlendirmesinin yolunun açılacağını kaydetmişti. En iyiye doğru Aynı şekilde Sudan Halk Kongresi Partisi’nde dış ilişkiler yetkilisi Fuad Osman, Sudan - ABD ilişkilerinin Biden döneminde olumlu yönde ilerleyeceğine dair umudunu dile getirdi. Osman, “ABD’nin bireysel kaprisler tarafından yönetilmeyen bir kurumlar devleti olduğu biliniyor. Bu yüzden Sudan’ın adını yükseltme prosedürlerinin sorunsuz ilerlemesini ve Biden hükümetinden herhangi bir aksaklık olmamasını bekliyorum. Çünkü Sudan hükümeti, ABD yönetimine karşı uluslararası toplumla tam iş birliğini, ona desteğini ve hukuka saygısını ispatladı” dedi. Biden hükümetinin, kuruluşundan hemen sonra, iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünü ve gelişimini teyit eden ilk olumlu mesaj olarak Hartum büyükelçisini ataması bekleniyor. Ayrıca yeni ABD yönetiminin, adil ve şeffaf seçimlere ulaşmak için Sudan halkının demokrasi tercihlerine desteğinin yanı sıra Sudan’ın uluslararası toplum ve uluslararası kurumlarla ilişkilerini desteklemek için çalışması umut ediliyor. Hamduk ve Hamideti Öte yandan Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ve Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), ABD Başkanı olarak seçilen Joe Biden’ı tebrik etti. Hamduk, sosyal medya organları aracılığıyla yaptığı açıklamada, “ABD Başkanı olarak seçilen Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i, halkımız adına zaferlerinden dolayı tebrik ediyorum. Halklarımız ve ülkelerimiz arasında dostluk ve iş birliği köprüleri kurmayı sürdürmek için onlarla birlikte çalışmaya sabırsızlanıyoruz” ifadelerine yer verdi. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Hamideti ise Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Joe Biden’ı, ABD başkanlık seçimlerini kazandığı için tebrik ediyorum. Aynı şekilde seçilen Başkan Yardımcısını ve ABD halkını da tebrik ediyorum.. Halkımız, yeni yönetimin altındaki iki ülke ilişkilerinin, bölgede ve dünyada güvenlik, barış ve istikrarı sağlayan daha büyük bir iş birliğine ve etkili ortaklığa sahne olmasını umuyor” dedi.
مشاركة :