Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’na bağlı Bulaşıcı Hastalıkların Matematiksel Modellemesi Merkezi’nden araştırmacı bir ekip, “İngiltere’de ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün (SARS-CoV-2) mutasyona uğrayan varyantının, virüsün orijinal versiyonundan yüzde 43 ila 90 arasında daha fazla bulaşabilir” olabileceğini gösteren kanıtlara ulaştı. Araştırmacılar, cuma günü “Science” dergisinde yayınlanan çalışmalarında, Kasım ayında İngiltere’de ortaya çıkan varyantın bulaşabilme yetisini incelemek için bir dizi model kullandılar. “VOC 202012/01” olarak adlandırılan bu varyantın ortaya çıkmasından bir ay sonra, orijinal virüsten daha bulaşıcı olduğunu gösteren kanıtlar ortaya çıkmıştı. Sonraki çalışmalarda, Şubat ayının başında İngiltere’de kaydedilen yeni vakaların yüzde 95’inin yeni varyanttan kaynaklandığının tespit edilmesinin ardından korkular arttı. Söz konusu varyanta, şimdiye kadar 82 ülkede rastlandı. Araştırmacılar, bu varyant hakkında daha fazla bilgi edinmek için, İngiltere’nin dört bir yanından 150 bin virüs genom diziliminden örnek aldılar. Araştırma sonucunda, İngiltere’de ortaya çıkan mutantın büyüme oranının, buldukları diğer 307 varyantın hepsinden daha yüksek olduğunu gösteren kanıtlar buldular. Araştırmacılar bunun ardından, SARS-CoV-2’nin ve varyantlarının bulaşma hızlarını ortaya çıkarması için hazırlanmış matematiksel bir modele, virüs ile ilgili verileri girdiler ve varyantın daha yüksek bir viral yükü oluşturma imkanı ve enfekte insanlarda devam etme süresi gibi belirli varsayımları test etmek için söz konusu modeli kullandılar. Model, varyantın çoğalma sayısının orijinal virüsten veya diğer varyantlardan yüzde 43 ila 90 daha yüksek olduğunu gösterdi. Bunun yanı sıra, varyanta yönelik aşı gibi müdahalelerin ne kadar etkili olduğunu ortaya çıkarmak için de modeller kullanıldı. Araştırmacılar, İngiltere’nin, vaka sayılarında oluşabilecek büyük artışları engellemek için aşılama çabalarını hızlandırması gerekeceğini ve “İngiltere’nin 2021 yılında, 2020’de kaydedilenden daha fazla hastaneye yatış ve ölümlere tanık olacağını” öngörüyorlar. Birçok çalışma, mevcut aşıların İngiltere’de ortaya çıkan varyanta karşı etkinliğini incelemeyi hedeflemişti. İyi haber ise, mevcut aşıların bu varyant ile yüzleşmede etkili olmasıydı. Oxford Üniversitesi Edward Jenner Enstitüsü’nde immünoloji ve aşı geliştirme profesörü olan Ahmed Salman, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda, yeni varyant ile orijinal virüsün yayılma hızlarının farklı olduğunu ancak hastalığın şiddeti ve semptomlar açısından herhangi bir farklılık gözlemlenmediğini söylüyor. Salman “Aşılama kampanyalarının güçlü bir şekilde başlaması, İngiltere’deki vaka ve ölü sayılarında düşüş ile meyvelerini vermeye başladı.” dedi. 1 Mart’ta yayınlanan resmi veriler, İngiltere’de 20,9 milyon kişinin Kovid-19 aşısının ilk dozunu, yaklaşık 800 bin kişinin ise ikinci dozları da aldığını gösterdi. İngiltere aşılama çalışmalarının sonucu olarak, 15 Şubat-21 Şubat dönemine kıyasla 22 Şubat-1 Mart süresince vaka sayılarında yüzde 21,2’lik bir düşüşe tanık oldu ve can kayıpları ise yüzde 33,5 azaldı. Salman, “Virüsün çok sayıda insana bulaşabildiği zaman, hücrede kopyalanmasında hatalara yol olacağını ve sayıları 31’e varan genetik kodlarından birinde bir mutasyona sebep olacağına” dikkat çekerek “aşılamayı hızlandırmanın virüsün mutasyonlarıyla yüzleşmenin en iyi yolu olduğunu” belirtti. Salman ayrıca “Kodlardan birinde etkili bir mutasyonun meydana gelmesi ve çoğu aşının hedef aldığı spike proteininin yapısında kapsamlı bir mutasyona neden olması durumunda, sorun oluşur.” diyor.